Nazım Peker
Nazım Peker

Türk Pilotlar Bilmecesi ve Katar

S. Başbakan ve AKP’nin yaydığı hava ne idi? “Bizle beraber Türkiye, dünyanın sayılan ve sevilen, sözü dinlenen, rol alan değil rol dağıtan lider ülkesi olmuştur.”
 
Keşke dedikleri gibi olsaydı da ben bu yazıyı yazmasaydım.
 
Keşke dedikleri gibi olsaydı da ben utancımdan ezim ezim ezilseydim.
 
Ama ne gezer! Eskilerin deyimiyle, “HEYHAT!”
 
Onların deyimiyle, “Bölgenin yeni oyun kurucusu Türkiye” Ortadoğu’da duruma hâkim mi?
 
Eğer hâkim olsaydı; bir yıldır esir tutulan İranlı hacıları kurtarırdı. Kaçırılan Türk pilotları anında koparıp alırdı. Neden 71 gün beklendi de.. Ellerin gayretiyle hazırlanan sofraya; kahraman edasıyla oturuldu?
 
Oysa gördük ve öğrendik ki, meğer sınırımızın dibinde imiş pilotlarımız.
 
Hani nerede, o ektiğiniz fidanı söktürmeyeceğiniz H. Fidan’ın başında bulunduğu MİT?
 
Nerede başarılı ve saygın “DIŞ POLİTİKANIZ?” Nerde,” SIFIR SORUNLU KOMŞULUK” politikalarınız? Nerede dünya liderliğiniz?
 
Pilotlarımız, Radikal dinci terör örgütlerinin elinde 71 gündür esir tutuluyor. Siz hem Müslüman geçineceksiniz, hem İslami terörün yanında olduğunuz havasını hissettireceksiniz, hem de bu örgüte sözünüz geçmeyecek!
 
Demek ki, radikal örgütlerde artık Türkiye’yi tınmıyorlar, takmıyorlar.
 
Yoksa Türkiye, radikal İslamcı örgütlerin yanındaymış algısını mı vermek istemiyor?
 
Durum ne olursa olsun, her dış politikada nal toplayan Türkiye, bu pilot kaçırma işinde de devre dışı kalmış, başarısızlığı tescillenmiş, gelişmelerde görüşü alınmayan bir ülke konumuna düşürülmüştür.
 
Katar kimdir? Lübnan kimdir?
 
Kaç milyon insanı vardır? Silahlı güçleri nedir? Orduları dünyanın kaçıncı büyüklükteki ordusudur?
 
İnsan bunları sorarken bile utanıyor. Katar, ipleri eline almış; kendi katkıları ve Lübnan Güvenlik Şefi Tümgeneral Abbas İbrahim’in diplomatik çabalarıyla, bizim MİT’in ve dünya liderinin yapamadığını yaparak pilotlarımızı kurtarmışlardır. Oysa Türkiye, ordusuyla övünen, insansız uçak yapan, ATAK’ı üreten, F-16’ları yapan, donanmasının ihtiyacını karşılayan, dünyanın en büyük sivil havacılık şirketlerine sahip olmakla tanınan ve övünen bir ülke değil miydi?
 
Pilotlarımızı vatana taşıyan uçağın gövdesinde kocaman “QATAR” yazmaktaydı. Bizim Suriyelileri taşımakla görevlendirdiğimiz uçaklarımızdan bir tane de, ESİR pilotlarımızı getirecek uçağımız yok muydu?
 
Nereden bakarsanız bakınız, nasıl yorumlarsanız yorumlayın Türkiye, Ortadoğu siyasetinde de diğer bölgelerde olduğu gibi ”İFLAS” etmiştir.
 
Bölgenin en güçlü ordusuna, en başarılı İstihbarat örgütüne, en ileri demokrasisine (!) sahip Türkiye, bu pilot kaçırma ve kurtarma eyleminde de yaya kalmış, nal toplamıştır
 
Türkiye bunu hak ediyor mu?
 
Elbette hayır.
 
Deneyimsiz, herkese tepeden bakan, ben seçildim öyleyse yaparım, demokrasiyi sadece “SANDIK” tan ibaret sayan, kibirden dünyayı göremeyen, istişareden uzak, geçmişten ders ve akıl almayan yöneticilerin elinde gelinen nokta maalesef budur.
 
Umarım Türkiye yeniden, eski saygın ve itibarlı günlerini yakalar.
 
Esen kalınız.   
 
NOT: Başarısızlık öyle belli ki, S. H. Çelik, “Şu pilotlar artık bir sussalar” demek mecburiyetinde kalmıştır.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!