Nazım Peker
Nazım Peker

Türk Hava Kuvvetlerinde Neler Oluyor

Türkiye’de çok acayip şeyler oluyor. Bunun bir yansıması da: Türk Hava Kuvvetlerinde görülmektedir.
 
Türk Hava Kuvvetleri, Türkiye’nin belkemiğidir. Türk devlet çadırının orta direğidir. Türkiye’nin (Allah korusun ) savaşlardaki öldürücü darbesidir.
 
Son on yıldır bu güzide kurum, hırpalanmakta, yıpratılmaktadır. Bu kurumun hırpalanmasından, kimler kârlı çıkar, kimlerin menfaati olur?
 
Bu kurumla neden bu kadar uğraşılmakta?
 
Türk Hava Kuvvetleri’nin, “Balyoz Davası” sonucu zorunlu hizmet süresinin 15 yıldan 10 yıla indirilmesi neticesi adeta içi boşaltılmıştır. Bilinçli yapılan bu hizmet indirimi ile öğretmen pilotlar, eğitimci pilotlar, deneyimli pilotlar hava kuvvetlerinden ayrılmışlardır. Böylece Türk Hava Kuvvetleri’nin, “HAREKÂT ETKİNLİĞİ” büyük ölçüde azalmış ve zayıflatılmıştır.
 
NATO standartlarına göre Türk Hava Kuvvetleri’nde “pilot sandalye oranı” epey gerilemiştir. Oysa “Savaş Pilotları” için ilk 5 yıl “Çıraklık”, ikinci 5 yıl “Kalfalık”, üçüncü 5 yıl “ustalık-liderlik-öğretmenlik” yılları sayılır.
 
Siz zorunlu hizmet yılını 15 yıldan 10 yıla indirirseniz “Savaş Pilotları”nızın ustalık-liderlik ve öğretmenlik dönemlerinden ordunuzu, mahrum etmiş olursunuz. Öyle de oldu.
 
Bu sakatlığın farkına varılmış olmalı ki, 10 yıla indirilen “ZORUNLU” hizmet süresi yeniden 15 yıla çıkarıldı. Orduyla ve ordunun kalbiyle neden bu kadar oynanmakta?
 
Zorunlu hizmetin 15 yıldan 10 yıla indirilmesiyle nasıl bir darbe vurulduğunun rakamlarla açıklamak mümkün: 2010’da 147, 2011’de 149, 2012’de 174, 2013’de 214, 2014’de 140 olmak üzere toplam 824 lider-usta-uzman-öğretmen SAVAŞ PİLOTU ordudan ayrılmıştır.(Savaş Pilotu zor, zahmetli ve pahalı yetişmektedir)
 
Bu, bir hizmet midir? Bu, bir başarı mıdır, Bu, bir milliyetçilik midir?
 
Söyler misiniz bu yaptığınız nedir?
 
Ortaya çıkan tablo ve rakam, tehlikenin boyutlarını anlatmaya ve göstermeye yetiyor.
 
Şimdi sorumuzu soralım: Böyle yapmakla kime hangi hizmeti yapmış oldunuz?
 
2010-2014 arası Türk Hava Kuvvetleri’nden ayrılan bu 824 pilottan 600 kadarı muharip pilottur. Muharip nedir bilir misiniz?
İyimser bir rakamla bu muharip pilotlar; 15 SAVAŞ FİLOSU, 7 SAVAŞ ÜS KOMUTANLIĞI anlamına gelir. Siz böylece Türk Hava Kuvvetleri’ni bu güçten mahrum etmiş bulunmaktasınız!
Eserinizle övünüyor usunuz? Görevli olduğunuz mihraklar sizlerden memnun mu?
 
Bu ayrılışlarla, Türk Hava Kuvvetleri’nin Akdeniz, Ege ve Kuzey Irak’ta ki hareket üstünlüğünü de elinden almış olmaktasınız.
 
Göklerin “ÇELİK KANATLI KARTALLARI” son günlerde boyuna düşmekteler. Malatya’daki şehitlerin acılarını unutmadan, Eskişehir’den eğitim amaçlı kalkan F-4 jetin Konya hava sahasında düşerek iki pilotumuzun daha şehit olması ocaklarımıza ateş düşürdü.
 
Öncelikle bu hava şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına sabrı celil, Hava Kuvvetlerimize de başsağlığı diliyorum.
 
Neden hep düşenler F-4’ler. Bu jetlerin bakımları ve onarımları sanırım İsrail’de yapılmıştı. Bu uçaklar İsrail malı mıdır ki bakımları, İsrail’de yaptırıldı?
 
Şehidimiz babası, “Saraylar yaptıracağınıza, bu “UÇAN TABUTLAR” la ilgilenseydiniz ya!” diye içi yanarak ağlamakta. Milli Savunma Bakanı, “Bu uçaklar Türk halkının güvenini kaybetmiştir. Bu uçaklarla uçarken iki kere düşünmek gerekir” tespitini Başbakan: “Bu uçaklar gerekirse uçuşlardan kaldırılabilir” tespitini yaparken neden hiçbir yetkili İSTİFA etmek gibi bir onuru kendinde görmüyor?
 
Bizim pilotlarımızın ve bizim insanlarımızın canı bu kadar mı ucuz. Türkiye neden, “Ucuz ölümler ülkesi” ne dönüştürüldü?
 
Sahi Türk Hava Kuvvetleri’nde neler oluyor? Birileri açıklasa da bizlerde bir öğrensek!
 
Esen kalınız.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!