Nazım Peker
Nazım Peker

TSK’yı Neden Bu Hale Getirdiniz?

Türkiye Cumhuriyeti’nin seçkin kuruluşlarından olan şanlı TSK,  tarihinde görülmemiş ve asla hak etmediği bir süreçten geçirildi. Değerli mensuplar Ergenekon, Balyoz gibi F tipi cemaatin de maşalığıyla; iftira kampanyalarıyla yıllarca cezaevlerinde tuttular. Şanlı paşalarımızın, şahsiyetleri ve onurlarıyla oynadılar.

  Herkesin bir hesabı vardı da Yüce Allah’ın da bir hesabı yok muydu? Vicdan ölçülerine sığmayan, insan haysiyet ve onuruyla bağdaşmayan suçlamalara Allah 17 Aralık “Büyük Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonuyla” DUR dedi.

  İftiracılar, kendi silahları ile kendilerini vurdular; “Halife kim olacak” hesaplaşmasıyla da iplikleri pazara çıktı. Kirli çamaşırları ortaya döküldü. Yapılanların bir “KUMPAS” olduğu yine kendilerince deklere edildi ve kamuoyu ile paylaşıldı.

  İş, yapılan ayıptan, vicdansızlıktan dönmeye geldi. Ama bu iş nasıl yapılacaktı? Yapılırsa bu iftira ve kumpas kampanyası mağdurlarından bir “Teşekkür” beklenir miydi, kamu vicdanı biraz olsun rahatlar mıydı? Siz hukuka kin ve nefretinizi sokun, insanları sel-sefil edin; sonra da “teşekkür” bekleyin. Bu ne pişkinlik böyle? Bu ahlar var ya bu ahlar; sizi bitirecek olandır onlar.

  Ölçüldü, biçildi ve” Bireysel Başvuru” yoluyla bu işin vebalinden kurtulma noktasına gelindi. Yapılan müracaatları AYM, haklı bularak: “Hak ihlali ve savunma hakkı gaspı yapılmıştır. Yeniden yargılanmaları gerekir gerekçesiyle oynanan çirkin oyunu bozdu.

  Neyle suçlandıklarını dahi bilmeyen mağdurların tamamı cezaevlerinden çıktılar. Ölenler, öldükleriyle kaldılar. Ergenekon’unun kasası dedikleri Kuddusi OKKIR’ın cenazesini de belediye kaldırmıştı. Ayakkabı kutularında dolar saklayanların, paraları sıfırlayın, her Cuma bir Bakara-makara salla diyenlerin cenazelerini kim kaldıracak hep beraber göreceğiz.

  Bu yapılan vicdansız kumpas’a İslam adına Nurculuk adına fetva veren, düzmece CD,  kaset ve tapelerle destek veren ılımlı İslamcıların, siyasal İslamcıların hali nedir, ne olacaklardır? Bunlar hakkında Diyanet İşleri Başkanlığı ile saygın Prof. Hayrettin Karaman’dan bir fetva beklemekteyiz.

  Şimdi onca örselenen, hırpalanan, kozmik odalarına kadar girilen TSK’nın vebalini kim ve kimler nasıl taşıyacaklar? Hangi yüzle Allah’ın huzuruna çıkacaklar ve ne diyecekler?

  Madem AKP ve Başbakana yapılacak bir İHTİLAL hareketiydi; neden bu harekete göz yummaktasınız? Madem böyle bir hareket değildi, bu insanları, neden bu kadar yordunuz, mağdur ettiniz, onurlarıyla oynama onursuzluğunda bulundunuz?

  Şimdi yapılacak en onurlu iş, bu şerefsizliği yapanların kim olursa olsun inlerine kadar gidilmek olmalı ve hak ettikleri CEZALARI verilmelidir ki, kamu vicdanı birazcık rahatlasın.

  TSK’yı yıpratarak, devre dışı bırakarak, etkisizleştirerek varılmak istenen amaç belli olmuştur. Cumhuriyetin yıkılması, ülkenin parçalanması, mezhep kavgalarının başlatılması, rüşvet ve yolsuzlukların soruşturulmaması!

  Anladınız mı ince işi, hassas planı?

  Ey büyük Rabbim! Sen değimlisin Nuh’un gemisini önce pislettiren ve sonrada aynı pisliği aynı kişilere temizlettiren.

  Esen kalınız.                         

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!