Nazım Peker
Nazım Peker

TSK’yı Bitirmek Kimin İşine Yarar?

Sevgili okurlarım! Bunca yıpratılmasına rağmen Türk ordusu dünyanın en güçlü beş ordusundan birisidir. Bu özelliği bu ordunun, birileri tarafından ilgisini çekmekte ve ürkütmektedir. Hele hele bu ordunun DENİZ KUVVETLERİ başlı başına bir ilgi odağıdır. Türk Deniz Kuvvetleri, son 20 yıldaki atılımları ve gücüyle: Akdeniz ve Karadeniz’de tatbikat yapan, zafer bayramları kutlayan bir güç olmaktan çıkmıştır. Deniz kuvvetlerimiz, Hint Okyanusu’nda bile vardır artık.
 
Siz olsanız böylesine bir güçle ilgilenmez misiniz? Dünyada deniz gücü olan kaç ülke vardır?  Sanırım 161 ülke. Türk Deniz Gücü bunların neresindedir? Şöyle bir bakalım: Bu güç, kendi fırkateynini, kendi kruvazörünü yapacak, kendi iletişim ve haberleşme sistemini kuracak kadar da teknolojiyi yakalamış bir güç değil mi? Bu deniz gücünün, kendi DENİZ ALTISINI inşa edecek bir güce eriştiğini birileri bilmiyor mu? Türk Deniz Kuvvetleri, pek çok alanda dünya deniz kuvvetleri sıralamasında ilk beş ile ilk on altıncı sırada bulunmaktadır. Bu azımsanmayacak kadar büyük bir GÜÇ demektir.
 
Türk Hava Kuvvetlerimiz, Türk Kara Kuvvetlerimiz de aynı başarıyı sürdürmekteler. Türk pilotlarının üstün cesareti, atışlardaki isabet yüzdeleri bizleri gururlandırırken birilerinin uykusunu kaçırmakta.
 
Bir başka konu da, yıllarca ABD, NATO, BM’ler ordudaki Batıcı komutanlar vasıtasıyla hükümetleri vesayet altında tutmuşlar ve bu saydığım güçlerin lehine çalışmışlardır. Son 15 yıldır Türk Ordusu Millî subaylarımız tarafından ABD, BM ve NATO emellerine hizmet etmekten uzaklaştılar. Türkün gücünü ve enerjisini Türk’e göre kullanmaya yöneldiler. Bazı Genel Kurmay Başkanlarımız ABD’yi hiç ziyaret etmediler. Bunun yerine Türkün çıkarına uygun buldukları Rusya, Çin gibi ülkelere yöneldiler.
 
Bu da bir başka dikkat çeken unsurdu.
 
Bütün bunları alt alta koyunca: birileri fazlasıyla rahatsız oldu ve kaşıntı başladı.
 
Ne yapılmalıydı? Bu ordu bir sigaya çekilmeli, burnu sürtülmeli ve etkisizleştirilmeliydi. Bunun için düğmeye basıldı. Önce mahkemeler oluşturuldu, buralara denileni yapacak ve uygulayacak hâkim ve savcılar görevlendirildi. Ardından da senaryo uygulaması ile filmin çekimine başlandı. Türkiye’nin 81 iline bile birer tane düşmeyecek Ümraniye’de bulunan pimleri çekilmiş 41 el bombası ile “İHTİLAL YAPACAKLAR” suçlaması ile tutuklamalar başlatıldı. Gerisi bildiğiniz şeyler: Ümraniye, Balyoz, Yakamoz, Ayışığı, Sarıkız, Poyrazköy, Zir Vadisi vs, vs.
 
Gelinen nokta: Orduya komuta edecek amiral, oramiral, orgeneral kalmadı. 450 den fazla subay sudan bahanelerle içerde özgürlükleri alınmış vaziyettedir. S. Başbakan bu durumdan rahatsız. Son günlerdeki timsah gözyaşlarını görmektesiniz. Kanal kanal gezerek durumu şikayet etmekte, “Tutuksuz yargılanamaz mı, terörle nasıl mücadele edilecek” yollu serzenişte bulunmakta. İş işten geçmedi mi Sayın Başbakan? Bu film çevrilirken siz Başbakan değil miydiniz? Filmin çevrilmesi için gerekli platformu siz hazırlatmadınız mı?
 
Deniz Kuvvetlerimizde kalan beş amiralin ikisi tutuklu, üçü dışarıda tutuksuz ve yurt dışına çıkma yasaklı olarak serbestler. Peki bu komutanlar, yarın Suriye’ye, Yunanistan’a bir savaş durumu olsa ne yapacaklar? Yurtdışına çıkış yasakları olduğuna göre filomuza nasıl kumanda edecekler?
 
Bu arada Ordumuzu bu hallere getiren savcı ve hâkimler, acaba gelinen noktadan memnunlar mı? Yaptıkları akıl almaz, hukuksuz hukukları ile Türk hukuk sistemini nasıl alt-üst ettiklerini, bozduklarını görmezler mi? Gelinen nokta o kadar hukuksuz ki, elin büyük elçisi bile durumdan vazife çıkararak, serzenişte bulunmakta ve Türk Hukuk sistemini eleştirme cüretini gösterebilmektedir. Burası ABD’nin bir eyaleti mi? Hani Türkiye BAĞIMSIZDI?
 
Ordunun morali bozulmuştur. Bozulmaya da devam etmekte. Böyle bir ordu nasıl savaş eder, nasıl savaşır?
 
Efendim toplu af beklentisi var: Değerli subaylarımızla birlikte KCK, PKK, Hizbullah, Apo gibi unsurların da affı söz konusu. BU tür bir af, vatansever subaylarımızı daha da kahreder. Yapılacak iş, Taraf Gazetesi’ne bir valiz belgeyi kim ya da kimler koydu, komutanların odasındakiŞu yeri arayın orada bulursunuztalimatını verenlerin kim olduğunu, isimsiz ve imzasız ihbar mektuplarını kimlerin nasıl gönderdiğini MERAK eden savcıların çıkması ve bu aslı astarı olmayan suçlamalardan şanlı subaylarımızı kurtarması olacaktır.
 
Türk ordusunun yıpratılması, iş göremez hale getirilmesi, başına çuval geçirilmesi birilerinin işine elbette gelecek. Kim karşısında güçlü bir ordu ister ki; Türkiye’nin onca sömürülecek yer altı ve yer üstü zenginlikleri de varken. Bunu anladık da, ya içimizdeki ORDU DÜŞMANLRININ bundan ne çıkarı olacak? Bu insanlar satılmış taşeronlar mı, yoksa (dilim varmıyor ama) VATAN hainleri mi? Sayın Başbakan bile yapılan zulme isyan noktasına gelmiştir,
 
Türk Ordusu, yapılacak özel düzenlemeler ile tekrar eski moraline, moral gücüne, saygınlığına ve itibarına kavuşturulmalıdır. Televizyonlar ağlama duvarları değildir.
 
Esen kalınız.   
 
NOT:1– Bütün bunlara rağmen hükümete güven % 39, orduya güven % 78’dir anlayanlara.
2- Generallerimiz hastane koridorlarından veya ameliyat masalarından affedilmeye asla layık değillerdir.
3- MHP il teşkilatı 08.02.2013 tarihi itibariyle kapatılmıştır. Bu kapatma nüfusu milyonu geçen Konya’da şık karşılanmamıştır. S. Bahçeli’yi kimler nasıl bilgilendiriyor? Umarım makul ve bir orta yol bulunur

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!