Son haftalarda, bir TAHŞİYE tutturuldu gidiyor. Türkçe’de bunun karşılığı mı yok? Yoksa dikkat çekmek ya da kafa bulandırmak için mi bu sözcük kullanılmakta?
Tahşiye, ürperme, ürpertilme anlamını içermektedir. Haşiye yazma olarak da kullanılıyor. Şimdi diyeceksiniz ki Haşiye ne demek? Haşiye biraz karışık
Haşiye, kumaş kenarı, sahife kenarındaki boşluk, kitap kenarına yazılan açıklamalar, aşağı tabaka gibi pek çok manayı kapsamaktadır. Osmanlıca-Türkçe sözlük böyle tarif etmektedir TAHŞİYEYİ. Türkçemiz bir sözcük daha kazandı.
Siyasal ve sosyal alanda ise ne garip bir tecelli ki, NURCULUK’un bir kolu olarak bilinmektedir. Fetullah ne idi? Nurcu.
Tahşiyeci nedir? Nurculuğun bir kolu!
S. Nursi’nin ölümünden sonra onun risalelerini okuyan talebeleri gruplara bölünüyor. Sanki İslam’da bölünmüşlük azmış gibi. Mezhepler yetmedi, cemaatler, tarikatlar ve tarikatcıklar diye İslam’ı bölen bölene.*
Oysa İslam; Tevhid dinidir. Birlik dinidir. Namazda; “Safları sık tutun ki aranıza ŞEYTAN girmesin!” diyenler ne yazık ki cami dışında İslam’ı bölmek ve parçalara ayırmakla görevliler sanki.
Tahşiyeciler diye adı geçen gurubun lideri Muşli Xoce ya da bilinen adıyla hoca Abdi namlı Molla Muhammed Doğandır. Mollalığı nereden aldıysa ya da kim verdiyse?
Kendileri Nurcu kökenli olarak bilinmekte.
Fakat Taraf yazarı Mücahit Bilici’ye göre, işin boyutu epey farklı.
Tahşiyeciler, görünürde ve propagandalarında Nurcu Hulusi Bey’e bağlı olduklarını söyleseler ya da öyle görünseler de, Molla Muhammed Doğan, Kürdistan’daki (Orası neresi ise) medrese geleneğinden gelen klasik ilimlere vakıf bir isim.
Gurubun; Esrarname, Cihadname, ikazname isimli kitapları var. Propaganda yöntemleri; Muhammed Doğan’ın videolu sohbetlerini dinlemek şeklindedir.
Bizde meraklı çoktur. Okumadan, düşünmeden, gayret etmeden birilerinin HİMMETİ ile AHİRETİ kurtarma felsefesi var ya. İşte o misal Tahşiyecilerin de destekçisi zenginler, iş adamları hatta okumuş-yazmış sözüm ona bilim adamları bile var.
Klasik İslami bilgi hayranları, Kuran’ı anlama zahmetine katlanmayan sığ Müslüman anlayışlılar, bu tür gurupların başköşe misafirleridir.
Nurcular, güya İslami esaslara dönüş ruh haliyle faaliyet göstermeye ve yayınlar yapmaya da başladılar. Tahşiye yayınları da sözüm ona bu amaca hizmet ediyor.
Bilici’ye göre Tahşiyeciler, Nurculukla ilgisi olmayan aşırılıklara da sahip çıkmaktalar. Nur risalelerine getirdikleri farklı anlam ve yorumlarla da diğer Nurcu gurupların tepkisini çeken bir oluşumdur Tahşiyeciler.
Sanırım biraz anladınız değil mi?
Eğer Kuran’daki İslam’a dönmekse niyetiniz; Kuran’ın ifadesiyle; “Allah’ın sözlerinin yerine başka sözleri almayınız. Allah’ın hadisleri yanına başkalarının hadis ve sözlerini koymayınız.”
S. Erdoğan’a göre doksan yaşına gelmiş, gözleri görmeyen birisine iftira edilmiş de şimdi onun hesabı soruluyormuş. Hani Paralelciler ihtilal yapacaklardı, hani devleti ele geçirmişlerdi. Tahşiyeciler örgütüne zamanında operasyonunu yapan Emniyet Genel Müdürü, Oğuz Kağan Köksal AKP’nin milletvekili değil mi?
Tahşiyeciler örgütünü çökerttik açıklamasını yapan İstanbul eski valisi Muammer Güler, AKP’nin vekili ve İçişleri bakanı değil miydi?
Eğer niyetiniz, Fetullah Gülen ve Cemaati çökertmekse ciddi delillerle işe başlayın. Ya değilse insanları huzursuz etmeyin. Ben Müslüman olarak cemaatlere, fırkalara hepten İslam adına karşıyım. Ne zamanı ne de STV ve guruplarını asla sevmem de. Ama yapılanlar, insanlık adına, demokrasi adına, basın özgürlüğü adına, ülkemin itibarı adına asla tasvip edilecek ve onaylanacak bir hareket değildir. Böyle düzmece ve su götürür delil ve suçlamalarla İNE filan da girilmez.
Anladınız mı TAHŞİYECİLERİ ve TAHŞİYECİLİĞİ.
Esen kalınız.
NOT; * Bu konu için; RUM::32 ve ENAM; 159 ayetleri lütfen okuyunuz
