Nazım Peker
Nazım Peker

Suçlu Kim- Terör Neden Şımardı?

Benim candan aziz okurlarım! Türkiye son günlerde terör marifetiyle köşeye sıkıştırılmak istenmekte! Bu sıkıştırmanın elbette birilerine yararı olacak.
 
Ama kime?
 
Sinmiş ve dağılma noktasına gelen terör, neden son 10 yılda yeniden palazlandı? Palazlanmakla da kalmayıp, Foca’yı bombalamakta seçilmiş TBMM’nin bir vekilini kaçırma cüretini kendinde bulabilmekte.
 
Neden ve niçin?
 
Terör ülkenin 1980’lerden beri kanayan bir yarasıdır. Teröre on binlerce can verdik. Maddi kaybımız ise 190 milyar doların üzerinde.
 
Terör örgütü,  ne yazık ki acemi ve tıfıl yöneticilerin hayalleri sonucu şımartılmıştır!
 
Devlet yönetimi ile akademik çalışmalar elbette farklıdır. Bütün bilimsel çalışmalar, hayata uygulanıp karşılığı görüldükten sonra geçerlilik kazanır. Aksi halde ham hayal olarak kalırlar. “Stratejik Derinlik- Sıfır Sorunlu Komşuluk, Bir Adım Önde olmak” gibi hayal kurgular, uygulamada ne yazık ki nal toplamış ve başarısızlıkla neticelenmiştir.
 
Terör örgütü, ülkeden toprak koparmaya ve bağımsız kukla bir Kürdistan kurmaya programlanmıştır. Onun amacı bu programı gerçekleştirmektir. Siz ne taviz verirseniz verin, nasıl davranırsanız davranın onu tatmin etmez. Aksine verilen her taviz, yeni tavizleri doğurur ki bu da terörü şımartır, umutlandırır, hedefine daha çok yaklaştığı duygusunu doğurur.
 
Gelinen nokta gibi!
 
Kürtçe kasetler, şarkılar, paneller verdiniz yetmedi. Kürt enstitüleri, Kürtçe kurslar açtınız yetmedi. Yasak ve Anayasal bir suç olmasına rağmen devlet eliyle ve parasıyla “TRT6” televizyonunu yayına soktunuz yetmedi. Habur’da “Ben liderimin emriyle geldim” diyenlere seyyar mahkemeler kurarak “Sen gönüllü geldin pişmansın” saçmalığıyla salıverdin kesmedi. Oslo’da önce gizli-kapaklı görüştün. Neden görüşüyorsun diyenlere, “Biz asla görüşmedik. İspat etmeyen şerefsizdir” dediniz sonra dediklerinizi unutup, “ Canım devlet görüşür” ardından da, “Ben görevlendirdim, ne olmuş?” zikzakları çizdiniz o da yetmedi.
 
Yetmez.
 
Çünkü adam, “Bölmeye, parçalamaya” programlı.
 
Bütün bu tavizleri alan terör örgütü, “Ben neymişim yahu! İstediğimi teker teker alıyorum!” ön yargısına kapılmaz da ne yapar?
 
Terör öyle azdı ve şımardı ki, Hükümet yetkilileri şaşkın ve çaresiz, akla-mantığa abes açıklamalar yapmaya başladılar. “Üç-beş Mehmet ölmeyle TBMM toplanmaz” demeye kadar geldiler. Oysa Mehmetler ölmüyor vatan için ŞEHİT oluyorlar. O zaman soralım, “TBMM’nin toplanması için kaç MEHMETÇİK şehit olacak?”
 
Son yirmi yılda terör örgütü 154 vatandaşımızı kaçırmış iken son bir yılda 145 yurttaşımızı kaçırma cesaretini kendinde bulmuştur. 13.08.2012 günü kaçırılan 11 şoförle birlikte bu sayı 165’e çıkmıştır. Terörle mücadelede başarılı olmanın göstergesi bu mudur?
 
Bana göre terörün bu derece şımartılmasında ve ülke gündeminin ilk sıralarına oturtulmasında başta YÜRÜTME, YASAMA ve YARGI’nın yanında yazılı ve görüntülü basının da suçu büyüktür.
 
Bu erklerin, “Biz ne yapıyoruz, ne yaptık, neler yapmalıydık?” diye kendilerini bir ÇEK etmeleri gerekmektedir. Zararın neresinden dönülürse kârdır, mantığı acilen devreye sokulmalı. Gerekli yasalar çıkartılmalı, yetkiler artırılmalı ve terörle mücadelede TSK’nın, MİT’in, Emniyet güçlerinin önü açılmalı ve elleri güçlendirilmelidir.
 
Muhalefet yanlış yapabilir. Ama siz, “Biz terör örgütünün vagonu olmayız ve olmadık. Onlar vagondur!” salvosu ile terörü çözeceğinize inanıyor musunuz?
 
Aksi halde bu ülkenin gözbebeği ve var oluşunun sebebi olan şanlı TBMM bile terör tehdidinin alanına girecektir. Kaçırılan H. AYGÜN sizlere bir şeyler anlatmıyor mu?
 
Ülkem adına içim yanıyor. Uykularım kaçıyor.
 

Esen kalınız

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!