Nazım Peker
Nazım Peker

Sorunları Çözebilmek?

Sorunları Çözebilmek?

Bu sorunun yanıtı gayet basit: Sorun olduğuna inanıyorsanız, sorunları görüyorsanız, nedenlerini biliyorsanız, elbette çözümünü de bulur veyapar ve becerirsiniz.

AKP’nin başarısız olmasının TEK nedeni:

Sorunları görmemesi,

Sorun olduğuna inanmaması,

Sorunlara nelerin neden olduğunu idrak edememesi!

Ülkede milyonları ilgilendiren ve perişan eden bir EYT ve EYT’li sorununa, AKP ve kurmayları inanmıyor/inanmak istemiyor.

Bakış açısı bu olunca çözüm olur mu?

AKP ve kurmayları, ülkede bir işsizlik/ genç işsiz sorunu olduğuna inanmıyor, inanıyorsa da görmezden geliyor.

Hal bu olunca işsizlik ve iş sorunu çözülebilir mi?

Ülkede asgari ücreti ve ücretliyi sorun olarak görmeyen bir AKP siyasetinden, Asgari ücreti ve asgari ücret sorununu çözmesi beklenir mi?

Ülkede Milyonların, KYK sorununu, sorun olarak görmeyen bir anlayıştan buna çözüm beklenebilir mi? Pahalılığın olduğuna inanmayan bir AKP siyasetinden, pahalılığı çözmek olası mıdır?

Faiz sorununu reel ekonominin, global dünyanın ve ülkenin sorunu gibi değil de işine geldiği gibi gören bir anlayıştan; sıkışınca “buna NAS böyle diyorsa bana, sana ne oluyor?” mantığından buna çözüm bulunur mu? Nas %19 Faize diyor da % 10-15 faize bir şey demiyor mu?

Pahalılık milletin bağrını/ mutfağını, cebini yakarken; Tarım Kredi Kooperatif satış ofisinden bir market arabasını bin küsür liraya doldurup, “Fiyatlar makul” diyen bir bakış açısına sahip zihniyet, buna çare bulabilir mi?

En acınası yanı da kurumlara liyakat ve donanım kıstasına göre değil de benim adamım mantığıyla bürokrat atamaları, elinde itibar yetiren kurumlara güvenin azalması. Milli güreşçinin Vakıfbank yönetimine atanması yalın bir örnek!

Bu konuda kurumlar o kadar yara aldı ve güven kaybetti ki;

Türk insanı TÜİK’e, Hukuka-Yargıya, YSK’ya, MB’na, DİB’e, Sağlık Bakanı’na, Tarım ve Orman Bakanı’na, Hazine ve Maliye Bakanı’na inanmaz ve güvenmez konuma geldi. Ben bir yurttaş olarak kurumlarımıza olan bu güven kaybından endişeliyim ve üzüntü duymaktayım. Yargıya güven: %10-12 aralığı, Din insanlarına güven: % 10-12 aralığı. Ben utanıyorum.

Yazık değil mi?

Devlet vergi, harç ve cezaları toplarken %36, 34 baz enflasyonuna vatandaşa gelince %21.26 enflasyon hesabı yapılıyor. Oysa gecen Ağustos’ta 86 lira olan yem şimdi 220 lira, et, süt, ekmek, meyve, yağ, kâğıt, Dolar, petrol, gübre, ilaç almış başını giderken.

Uluslararası ticari antlaşmalar yapılıyor, içeriğini kimseler bilmiyor.

Yapılacak olan yatırım miktarı Dolar olarak söyleniyor da, nerelere, nasıl bir yatırım olacak, neler, nasıl satılacak bilen yok.

Eğer ki bunları AKP sorun olarak görmüyorsa; çözüm bulması olanaksız. Eğer biliyor da çözemiyorsa çaresiz ve beceremiyor demektir.

Bu millet birkaç kez Sn. Erdoğan ve kurmaylarına güvenerek yastık altını boşalttı, dövizini bozdurdu. Ama her seferinde de zarar etti, kandırıldı.

Biz istiyoruz ki, AKP bunları görsün ve çözsün. Güven kaybı yaşamasın.

Aksi halde kaybeden sadece ülke olmayacak bizzat Sn. Erdoğan ve AKP’de olacak.

Önemli olan inanmak, görmek ve çözüm odaklı olmak. Güven kaybetmemek, her olumsuzluğu ve başarısızlığı birilerine ve de dış güçlere bağlamak inandırıcı gelmiyor.

Esen kalınız.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!