Nazım Peker
Nazım Peker

Siyasette Din Nasıl Kullanılır

Eskiden İstanbul için, “İstanbul bir kazan tut bir kulpundan sen de kazan.” Denilirdi. Bu söz o yıllarda, “Taşı toprağı altın” diye bilinen İstanbul için çok doğru bir sözdü.
 
Yıllar geçti.
 
Siyasette söyleyecek sözü ülkeye verecek bir şeyi kalmayanlar, ülkeyi ve ekonomisini tüketme noktasına getirenler; artık işi, birbirini suçlamada bulmaktalar.
 
Böylece, araştırmayan, irdelemeyen benim halkımda, “Helal olsun! Lafı ne de güzel çaktı” diye bu söylemlere pirim vermektedir.
 
Başımızı iki elimizin arasına alıp, sakince bir düşünelim.
 
S. Erdoğan ile S. Davutoğlu’nun siyasi konuşmalarından, S. Kılıçdaroğlu ile S. Bahçeli’ye saydırdıkları lafları çıkarırsak geride ne kalır?
 
Onlar, Demirtaş ve HDP’ye saydırmıyorlar. Onlara gelince zoraki de olsa bir gülümseme moduna girivermekteler ki;
 
Bunu da bu aziz milletin düşünmesi ve nedenini sorgulaması gerekir.
 
Bu saydırmalar, halkımızı son yıllarda biraz sıkmış olmalı ki, bunun yerini artık dini söylemler almaya başladı.
 
Siyaset sahnesinde din, artık bir kazanma ve propaganda malzemesi olmaya başladı. Gerçi bu metod, S. Demirel, Özal, özellikle de Erbakan tarafından bolca kullanılmıştır.
 
Birileri, “Dine yaptığım yatırımdan hiç zarar etmedim” deme gerçeğini söylemiştir.
 
Bu işi, S. Erdoğan ve AKP bolca yapmış ve semeresini de görmüştür.
 
AKP’ye oy verenlerin % 30’nun “Alnı secdeli, Müslüman insanlar” diyerek oy verdikleri de sosyal bir gerçektir.
 
AKP ve kurmayları, dini siyasete alet etmekte sınır tanımamaktalar. Bu alanda da en çok kullandıkları alan; Belediyelerin sosyal hizmet amaçlı evleri, sosyal medya, Cuma ve Çarşamba toplantıları adı altında toplandıkları ev toplantılarıdır.
 
Bu toplantılarda, yakınları, oğulları ve kızları AKP tarafından işe yerleştirilen ablalar, bacılar, ağabeyler ve hoca adını verdikleri kişiler, toplantıya katılanlara; rüya, hadis söylemleri ile beyinleri yıkamakta, itaat ve biat kültürü vererek; AKP ve S.Erdoğan’a sahip çıkılması telkin edilmektedir.
 
Tersini yapanların ya da aksini düşünenlerin dinen sorumlu olacakları ve oylarının günahıyla yargılanacaklarını söyleyerek korkutmakta ve AKP’ye oy vermeleri sağlanmaktadır.
 
Dini siyasete alet etmekte sınırlar zorlanmaktadır. Sosyal medyada S. A. Davutoğlu’na ait olduğu söylenen; “AKP’ye destek farz-ı ayn’dır.” Sözü dolaşmaktadır. Farz-ı ayn’ın ne olduğunu sanırım bilirsiniz. Yapılması mutlak ve kesin olan, yapılmaması halinde de büyük günah olan Allah emirleridir.
 
Günün birinde Türklerin başına Recep adında bir lider geçecek ve İFTİRAYA uğrayacak. Ona sahip çıkın.” HADİS- Ak Genç.
 
Sözü dolaşmaktadır. Henüz Ayet deme cesaretini gösterememekteler. Ama HADİS ayağından işi götürmeye çalışmaktalar.
 
Başbakanımız yolsuzluk yapmışsa halkı için yapmıştır. Aksini iddia eden Müslüman değildir.” Ak Gençlik
 
Sözleri dolaşmaktadır.
 
Bunlar, dinin siyasete alet edilmesi Kuran’a ve Hz. Muhammed’e düpe düz İFTİRA’dan başka şey değildir. Gözümüz bu kadar mı döndü, vicdanımız bu kadar mı karardı?
 
Yorumu ve kararı siz değerli okurlarıma bırakıyorum. Bu tür davranışta bulunanları da Allah affetsin ve akıllarını başlarına alsınlar diyorum.
 
Esen kalınız. 

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!