İnsan, “Yaratılmışların en şereflisi” olarak yaratılmasına rağmen; zayıf karakterlidir,
İnsan; yaratılışı gereği övülmeyi, kendinden bahsedilmesini sever ve ister.
İnsan, kibirlidir, gururludur. Tepeden bakmayı, başkalarını küçümsemeyi de sever.
Bunlar sıradan, özellikleri olmayan insanın, yaratılıştan gelen özellik ve vasıflarıdır.
Kamil insan ise, kendini basit gören, ilmiyle övünmeyen, makamıyla gururlanmayan gönlü geniş, hoşgörüde, TEVAZU DA zirve yapmış insandır.
İnsan, kimi zaman bilerek ve isteyerek, kimi zamanda istemeden, elinde olmadan günah işleyebilir, hata yapabilir.
Bütün bunlar, yaradılıştan gelen genetik özelliklerdir. Ve insan; günahtan beri değildir. Kimi günahlar, basit ve hoş görülebilirdir. Kimi günahlar, “Günahı kebir” denen büyük günahlardır ki; kul hakkı, haksız kazanç, yetim malı yemek, hırsızlık, haneye tecavüz, insan öldürmek, zina yapmak, komşuyu rahatsız etmek, topluma zarar vermek, yalan söylemek ve de en önemlisi de ŞİRK koşmaktır.
Şirk, Allah’a ve onun iradesine ortak olmak. Allah’ın irade ve sıfatlarına sahiplenmektir.Yukarıda kısaca özetlemeye çalıştığım insan, bu ve buna benzer suç ve hatalarla iç içedir.
Benim endişem ve üzüntüm; S. Erdoğan’ın hakkında söylenen maksadı aşan laflara karşı duyarsız kalması ve tepki göstermemesidir. Dini eğitim almış, İMAM-HATİP okumuş birinin bu tür saçmalıklara tepki göstermemesi insanlarda “Acaba mı, gerçek mi?” gibi soruların sorulmasına ve endişelenmesine neden olmaktadır.
Bakınız bir muhterem; “ Erdoğan’a dokunmak bir İBADETTİR.” Demiş. Erdoğan buna, “Sen ne yapıyorsun kardeşim. Ben kimim ki bana dokunmak ibadet olsun?” diye bir tepkisini bu güne kadar ne duyduk, ne okuduk.
Neden?
Bir başka muhterem:” Allahu Teâlâ’nın bütün SIFATLARINI toplamış bir LİDERDİR” (haşa) demiş.
S. Erdoğan, bu saçmalığa ve sapkınlığa da bu güne kadar; “Hop dur bakalım arkadaş! Ben kimim ki sen böyle bir saçmalığı ve sapkınlığı bana yakıştırıyorsun, benim gibi bir faniye ilahlık yakıştırmakta ne oluyor?” demedi, diyemedi.
Neden?
Gazeteci bayan. B. D ; “Başbakanımız bu ülkeye Allah’ın bir lutfu. O’nu gördümmü kollarındaymışım gibi içim eriyor, bir tuhaf oluyorum. Kocamda bu hissi bulamıyorum.” diye densizce, ahlaksızca bir laf etmiş.
Ne hikmetse bu söze de Erdoğan’dan: “Bu ne demek, bu deli saçmalığı da ne oluyor?” yollu bir karşı çıkış ne duyduk ne de okuduk?
Öyle ise soralım; Şirk nedir* Erdoğan kimdir? Aklının köşesinde ne vardır?
Bizim saygın ve Allah’tan başka kimselerden korkmayan (!) cesur yürek ilahiyatçılarımız, Diyanet İşleri Başkanlarımız, günün fetvacısı Hayrettin Karaman’lar neredeler ve bu işe ne demekteler.
Buna da; “Bu sözleri Erdoğan söylemediği için bir günahı yoktur” FETVALARI olacak mı acaba?
Ben gibi, siz gibi Erdoğan’da ölümlü bir FANİDİR. Mutlak olan ise ALLAH’tır
Esen kalınız.