Şahsiyetsiz-Samimiyetsiz Politika

Bu sözler bana ait değil. Bu sözleri dinlediğimde yüreğim kabardı, gönlüm kırıldı, moralim bozuldu. İnşallah beni bu hale getirenlerle bu sözleri söyleyenleri Allah (c.c) kahreder.
 
Aziz okurlarım! Şu geldiğimiz/ getirildiğimiz konuma bakar mısınız?
 
Beş yıl öncesine kadar; mağaralardan kafasını çıkaramayıp, fare artığı ekmek yiyenler; şimdilerde siyaset yapar, akıl verir,  S. Başbakanı bile tehdit eder oldular.
 
Yazıklar olsun bu sözleri içlerine sindirip, görmezden-duymazdan gelip kasım kasım yürüyenlere.
 
Bu sözleri, PKK sözcüsü, ülke bölücüsü Ahmet TÜRK ile Gülten Kışanak söylemekteler.
 
Bir basın toplantısında, “PKK çekilmeyi durdurdu. Ama ateşkes devam ediyor. Hükümet ve Başbakandan daha somut adımlar atmasını bekliyoruz.  Kürt halkının ve Apo’nun sabrı tükeniyor. Hükümet ve S. Başbakan, şahsiyetsiz ve samimiyetsiz politika izlemekteler. Bu böyle olmuyor.” İkaz-ihtar ve tehdidinde bulundular.
 
Vay benim Türkiye’m vay!
 
Dünyanın dördüncü büyük ordusuna, 190 ülke içinden 16. Ekonomik büyüklüğe sahip, ABD ve Avrupa’nın saygın (!) devletinin düşürüldüğü hale bakar mısınız?
 
Masanın bir ucunda bebek katili Apo, diğer ucunda hükümet ve Başbakan adına MİT veya ilgili kişiler, DEMOKRATİKLEŞME paketi hazırlıyorlar. Apo, akıl veriyor, yol gösteriyor, dikte ettiriyor.
   
Vah ülkem vah!
 
S. Başbakan, bu laflara nedense sağır.
 
Ama es kaza S. Kılıçdaroğlu ya da S. Bahçeli bir laf etmeye görsünler anında cevap hazır. Onlara karşı fırıncı küreği gibi uzayan diller; söz konusu PKK, KCK, Apo olunca susuyor, görünmüyor.
 
Ne garip bir ülke olduk.
 
Nereden nereyeeeeeeeeeeeeeeee gelmişiz. Pardon getirilmişiz.
 
S. Bahçeli’nin dediği gibi, Pkk ve Apo acaba S. Başbakanı esir mi aldılar, tehdit mi ediyorlar da bizim haberimiz yok.
 
Ülke o hale getirildi ki, Pkk ve Apo, ülkenin akil adamı konumunda.
 
Neden ve niçin?
 
Apo ve PKK yıllarca bu ülkenin ekmeğini yiyen, kız alıp kız veren Kürt vatandaşlarımızın temsilcisi durumuna getirildi? Bu insanlar neden Apo ve PKK’nın insafına terk edildi?
 
Bölge halkına soruldu mu, “Böyle olmasına rıza gösteriyor musunuz?” denildi mi?
 
İnanır mısınız bu hal beni çok üzüyor. Türküm diyen, beyni ve midesi birilerine kiralanmamış, satılmamış milyonlarca TÜRK’ de benim gibi üzülmekte ve uykuları kaçmakta!
 
Neden bu hale getirildik?
 
Neden bu haldeyiz Ey Başbakan, ey Davutoğlu, ey Çiçek, ey Kuzu!
 
Bu durumdan zevk alıyor, haz duyuyor musunuz? Söylenenler içinize siniyor mu?
 
Ne yalan söyleyeyim, bir Türk olarak benim içime sinmiyor!
 
Tarih şuna şahittir ki, bu asil ve necip Türk milletine her kim; bilerek veya bilmeyerek bir kötülük etmeye kalkışmışsa başaramamıştır. Buna, Nemrut Mustafalar, damat Feritler, Saidi Kürdiler birer örnektir.
 
Ben bu, “Şahsiyetsiz ve samimiyetsiz” lafını hazmedemiyorum ve sahiplerine iade ediyorum.
 
İnşallah ülkem ve aziz milletim, içine düşürüldüğü bu zelil durumdan tez zamanda; demokrasi ve demokrasi kuralları içinde kurtulur.
 
Amin!
 
Esen kalınız.