Orta Anadolu, tutucudur. Tuttuğunu kolay kolay bırakmaz ve kötüde demez. Yıllar öncesine bakarsanız bunun böyle olduğunu görürsünüz. Demokrat Parti’den bu yana bu, böyle süregelmiştir. Aynı geleneği, AP’yi desteklemede, ANAP’ı desteklemede de görürsünüz.
Oysa ne DP, ne AP, ne ANAP, ne de AKP, bu bölgeye gereken yatırımı yapmamış gereken desteği vermemiştir. Basit bir soru:
Orta Anadolu’nun, hangi ürününde taban desteği vardır?
Yatırımı da, desteği de hep sahiller almıştır.
Marmara’yı, Akdeniz’i, Karadeniz’i, Ege’yi bir görün. Yollar, barajlar, havaalanları hep bu bölgelerdedir.
Ben diyorum ki, acaba hükümetlerde insanlar gibi hep kaçanı elde etmeye mi çalışırlar? Sahillerde AKP gereken oyu alamıyor. Bunun için de gereken destek ve yatırımların fazlasını bu bölgeleri, kazanmak için mi yapıyor?
Orta Anadolu, istemeden ve almadan vermeye eğilimli.
Tutucu ve cemaatçi bir İslam anlayışına sahip!
Bunun neticesi, maddi bir yardım görmeden, gerekli desteği almadan, bu inanç yapısına dayanarak AKP’ye oy vermektedir.
Geçenlerde Silifke’deydim. Mersine kadar gezdim.
Silifke’de tekrar Bayram Ali ÖNGEL’in açık ara kazanacağını söylemekteler. Tanıdığım CHP’li ve AKP’liler bu kanaatteler. Mersin’i de Burhanettin KOCAMAZ’ın alacağına adları gibi eminler.
Bunun türlü sebeplerini de söylediler. Bir ilçenin hal’inde, kasası beş liraya portakal, kilosu yetmiş beş kuruşa limon almıştık. “Beyefendi bu, çiftçiye ve üreticiye küfür değil mi? Bunu daldan makasla toplayacaksın, sandıklayacaksın, hale arabayla getireceksin, boş kasaları geri götüreceksin! Çiftçilik bu mudur Allah aşkına?”
İnanın söyleyecek söz bulamadım.
Sahilin insanı böylesine sorguluyor, durumunun vahametini dile getiriyor da: Orta Anadolu insanının sesi neden çıkmıyor?
“Canım ne yapalım, çalıyorsa, yolsuzluk yapıyorsa, rüşvet alıyorsa; zaar BESMELE de çekiyordur.” Basitliğine ve acizliğine sığınıyor.
İslam’da rüşvet, yalan, soygun, talan, hırsızlık var mı, kul hakkı yemek mubah mı? Rüşvet paralarını kutulamak var mı?
Gezdiğim çok ilçede aynı durum söz konusu. “Abi kızım üniversiteyi bitirdi. KPS’den de iyi puan aldı. Ama atanamadı. Çocuğum yanımda ezim ezim ezilmekte. İsteyeni var, atanmam olsunda öyle diye, onu da ertelemekteyiz. Acaba hangi AKP’linin oğlu-kızı atamasız, işsiz baba evinde oturmakta?”
Bunu hangi Anadolu şehrinin insanı yüksek sesle söyleyebilmekte?
Pastanedeyim, AKP’ye oy vermiş. Lâkin, “Ellerim kırılsaydı da vermez olsaydım.” diyen bir hanım var. Sormadan, “Beyefendi, geçenlerde BDP’nin bayan milletvekili emniyet amirine küfrediyor, ‘eşşek oğlu eşek’ diyor ve yumruk atıyor, gördünüz değil mi?”
Evet gördüm. Ne olmuş? AKP’nin açılım sürecinde olması gereken şeyler değil mi?
Bayan nerdeyse delleniyor: “Beyefendi sizde mi yumuşatılanlardansınız, yoksa ihalecilerden mi? O küfür, 76 milyona yapılmıştır. O yumruk 76 milyona atılmıştır. O küfürle o yumruk bu aziz vatana, toprak altında yatan şehide, şanlı bayrağa ve mübarek Türkiye Cumhuriyeti devletine atılmıştır. Senin Tayyip’in bunlara heç bir şey dediği oldu mu? Bu kadar vurdumduymazlık olur mu?”
Donup kalıyorum.
Ne kadar güzel bir yorum, ne sağlıklı bir düşünce! Acaba bu sorgulamayı ve iradeyi Orta Anadolu’da kaç bayan gösterebilmekte?
Bu ve bunun gibi sebeplerle, sahillerde AKP sıkıntılı. Silifke ve Mersin’de de MHP zirvede. 30 Mart’a epey var. Köprülerin altından hangi sular geçecek? Sahilde MHP, şansını devam ettirecek mi? Hep beraber göreceğiz.
Esen kalınız.