Ankara’nın göbeğinde; parmak izi dahi alınan bir Suriyeli: bomba patlatıp ülkede kaos yaratabiliyor ve onlarca insanımıza kıyabiliyorsa:
Durup bir düşünmek gerekmez mi?
Neden böyle oluyor? Neden ülke bu hale geldi? Bu ülkeyi biz yönetmiyor muyuz? Diye sorulmaz mı?
Habur’dan gelen teröristleri; davul zurna ile karşılayıp “Hoş geldiniz! Barışın güvercinleri” diye kim karşılamıştı?
“Bunlar daha ne ki, Avrupa’dan da gelecekler” diye basına demeç verenler kimdi?
Türk hâkim ve savcılarını bu eli kanlı katillerin ayağına gönderip, seyyar çadır mahkemeleri kurdurarak: “Biz Kandil’in ve Apo’nun talimatıyla geldik” beyanlarına karşı: “Sizin aklınız ermiyor. Siz barış için geldiniz” tutanakları tutturup ülkeye alan kimdi?
PKK’lıların isteği ile o illere PKK sever vali ve kaymakamları atayan kimdi?
Emniyet ve TSK’ya “Sakın PKK’lı teröristlere dokunmayın, görmeyin-duymayın “diyerek kışlalara ve nizamiyeye hapseden kimdi?
TSK’yi, terör örgütünü takip ve mücadele de PKK sever valilerin emrine veren kimdi?
PKK ve diğer terör örgütleriyle dişe diş kanları ve canları pahasına mücadele eden şanlı Türk paşa ve komutanlarını; PKK’lı teröristleri gizli tanık yaparak yargılatan ve Silivri’ye dolduranlar kimdi?
Bundan sonra bebek katili bölücü Apo’ya” Bebek katili demeyin, ‘SAYIN’ diye hitap edin” diyen kimdi?
“Çözüm Süreci “Başlatıp Kandil ve İmralı ile barış görüşmeleri yapan, Dolmabahçe’de mutabakat imzalayan; APO’yu barış elçisi diye lanse eden kimdi?
Ş. Perver Kürtçe söylerken: “Megri megri!” diye alkış tutan kimdi?
PYD lideri Salih Müslimi Ankara’da ağırlayıp cebine pasaport koyan kimdi?
Türkün yapı taşları: Andımızla, T.C ile Ne Mutlu Türküm Diyene ile uğraşıp yasaklayan kimdi?
Başın ağrıyınca, PKK ve onun türevi PYD/YPG seni zora sokunca: “ EY ABD senin ortağın ve müttefikin ben miyim yoksa PYD/YPG’mi?” diye feryat edip “Ey dünya PKK’ya niye ses çıkarmıyorsun?” diye şikâyette bulunacaksın.
Adamlar kibar, diplomasi dilini iyi biliyorlar ki; senin yaptıklarını sana hatırlatmıyorlar. Yukarıda ve daha onlarcasını sunacağımız yanlışları bir bir yüzünüze saysalar ne diyeceksiniz?
İçişlerinin acar Bakanı E. Ala, süper bir performans göstererek “Bu saldırı Türkiye’ye yapılmış bir saldırıdır” tespitinde bulundu da sayelerinde bizde Papua Yeni Gine’ye yapılmış bir saldırı olmadığını sayelerinde öğrendik. Allah razı olsun!
Geçmişiniz sizin karanlığınızdır. Ölünceye kadar sizi takip eder.
Onun için yaşadığınız olayları iyi etüt edebilmeniz için ne ektiğinize ve ne yaptığınıza bakmalısınız: Atalar ne diyor: “Rüzgâr eken fırtına biçer” Başka söze gerek var mı? İstifa gibi ONURLU bir davranış zaten bizim siyaset fıtratımıza henüz girmedi.
Bir kere daha başın sağ olsun Türkiyem!
Terörün her türlüsüne lanet olsun. Himaye edenlerine de..
Esen kalınız.
