Sevgili okurlarım! Bu güne kadar bana değer verip yazılarımı okudunuz. Elimden geldiğince edepli, adaplı, saygın ve kırıcı olmamaya özen gösterdim. Sizlere ve sizin değerlerinize saygı duydum.
Sizleri çok seviyorum! Sağ olunuz, var olunuz.. Teşekkürler.
“Öfke”nin bir karşılığı da hiddettir. Hiddet: öfke, kızgınlık ve akıl kayması halidir. Hoşa gitmeyen, gururumuza ters gelen bir söz ya da olay karşısında ÖFKE kuvvetinin parlayıp, akıl yeteneğini bastırıp ortaya çıkması halidir.
Kızgınlık, darılma ve öfke, kalpteki kanın galeyanı esnasında meydana gelen kontrolsüz heyecandır. Haksız yere olunca bir kusur ve eksiklik sayılır, pişmanlığı gerektirir.
Akla uygun ve saygın, haksızlığa karşı bir öfke; güzeldir. Çünkü dürüstlük, maneviyat ve mukaddesat böyle korunur. Haksızlı ve doğruluk karşısında susan; dilsiz, kör ve sağır şeytandır diye tanımlanır.
Öfkenin karşıtı; hilm. Yani yumuşak huy ve sabırdır. Öfkeye ve şiddete sabretmek, güzel ve iyi huy, iyi davranış ve erdem olarak adlandırılmıştır. Her türlü kötülüğe ve şiddete tahammül etmek, öfke ateşini söndürmek, nefsi öfke heyecanından kurtarmak ve korumaktır.
Yerinde ve zamanında yapılan böyle bir davranış, büyük fazilet, bulunmaz bir meziyettir.
Bir olay ve söz üzerine, sonu düşünülmeden birden bire parlamak, öfkelenmek erdem değildir. Hiddetli hareketlerin, şiddetli çıkışların arkası hep PİŞMANLIKTIR.
Kimin öfkesi, aşırı olup sınırı aşarsa, aklı başından gidip, sağlıklı düşüncesi perdelenir. Öfke, öfke sahibini mümkün olan çare ve önlemlerden alıkoyar.
Öfkenin zarar ve ziyanı, öfke sahibine olur. Sahibini kimi zaman utanılacak hallere koyar.
Bir kimse ne kadar akıllı olsa da, öfke ve şiddet gösterdiğinde deliden farkı kalmaz. Bundan dolayıdır ki; “Öfke ile kalkan zararla oturur.” Derler.
Öfke, çirkinliktir. Öfke, İslam’ın sevmediği bir beden dili ve ağzıdır.
Allah (cc), bu konuda; “ O takva sahipleri ki, bollukta ve darlıkta Allah yolunda harcarlar. Kızdıklarında ÖFKELERİNİ yutarlar. İnsanların kusurlarını affederler. Allah’da iyilik edenleri sever.” ( Ali İmran: 134) buyurmaktadır.
Neymiş efendim; Öfkeler yutulacakmış. Yani öfkeyi içimize gömüp hapsedeceğiz. Dışarı vurup gönülleri ve insanları mahvetmeyeceğiz. En az öfkelenmesi gerekenler DİNDARLAR olmasına rağmen, maşallah onlarda ki öfke ve inat ne devede ne de camızda bile yok. Allah ıslah eylesin.
Toplumda yanlış olan; “Öfke baldan tatlıdır” sözüne önem vermeyeceğiz.
Toplumumuzda öfke ile ilgili çok güzel sözlerde vardır.
Hepinize sabır tavsiye edip, sabırlar diliyorum.
Esen kalınız.