Nazım Peker
Nazım Peker

Neden İlle de Suriye?

S. Başbakan Suriye’ye takmış gibi görünmekte değil mi?
 
Bütün dünya müdahaleden vaz geçti. 2014’ün ortalarına kadar süre verdiler. Bizim “vizyoner derinlikli ve sıfır sorunlu komşuluk” mucidi Davutoğlu ve S. Başbakan, vaz geçmiyorlar. İlla Suriye’ye vurulmalı/vurmalıyız ısrar ve inadındalar.
 
Neden Suriye hiç düşündünüz mü?
 
Bana göre; S. Başbakan oldukça zorda; hem ekonomik hem de siyaset olarak. İçte on yıldır yalan yanlışla,  dini ve mili konuşmalarla işi götürdü.
 
Dışarıda ise “Van Minüt”lerle, boylu poslu gezmelerle idare etti on yıldır.
 
Sıfır sorunlu komşuluk” diyerek piyasaya çıktı. Elhamdülillah kokmadığımız, küsmediğimiz komşumuz kalmadı. Şimdi uzaklardakilerle de kokmaya başladık. NATO’ya, BM’ye, AB’ye kafa tutar, efelenir hale geldik.
 
Ama adamlar yemiyorlar artık.
 
Başbakanımızı kale almıyorlar artık durum, bir Türk olarak zoruma gidiyor.
 
İçte ise işler, yalaka ve yandaş basına rağmen tıkır tıkır gitmiyor. Karşı çıkanlar, eleştirenler arttı. Ekonomi, S.O.S vermeye başladı. Gezi Parkı dindirilemedi.
 
Suçlayacak kimse de kalmadı. Aydın Doğan medyası deniyordu: susturuldu, tırsıtıldı, yarı felç konumuna getirildi.
 
Ordu ise hepten deliğe tıkıldı. Şubat filan açıklamasından vaz geçin; iki büklüm eğdirildi.
 
Yasa ve kararnameleri imzalamayan dinsiz Cumhurbaşkanı da kalmadı  “Tekerimize çomak sokuyor, elimizi kolumuzu bağlıyor.” Diye suçlanacak..
 
Elhamdülillah DİNDAR Cumhurbaşkanımız sayesinde yasalar daha önüne gelmeden imzalanıp ivedi bir şekilde Resmi Gazetede yayınlanıyor.
 
YÖK dersen, beli kırıldı. O sayede atanan rektörler marifetiyle Üniversiteler susturuldu. Görmez misiniz,  ülkenin ANAYASASI değiştiriliyor, elhamdülillah HUKUK FAKÜLTELERİMİZDEN çıt çıkıyor mu?
 
Zina yasalaştı, faizler hortladı, domuz kasaplık hayvan oldu. Diyanetten, İlahiyattan, müftü ve imamlardan ses var mı? Varsa yoksa RABİA işiyle ve işaretiyle meşguller. Orayı da suçlayacak durumda değiliz.
 
Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Sayıştay, Yarsav’dan ses var mı? Gözün üstünde kaşın var diyeni duydunuz mu? Yasalar birer birer iptal oluyor mu? Tekere çomak sokan var mı?
 
Benzin oldu 5 TL.
 
Zamlar yağmur gibi yağmakta. Fiyatlar dikiş tutmuyor. Dolar huysuzlaştı. Bankalar yabancıların eline ve insafına teslim. Borsanın % 75’i yabancıların elinde.
 
Siz bu durumda olsanız ne yapardınız?
 
En iyisi Suriye’ye toslamak! Efendim oradakiler de Müslüman’mış filan mı demektesiniz. Geçiniz bunları. Ne demişler önce CAN sonra CANAN.
 
Suriye’ye vurur da başarılı olursak; belki üç-beş kuruş koparıp işi bir süre daha götürebiliriz. Başaramaz isek; “Ne yapalım Suriye işi bizi de ekonomiyi de, ülkeyi de mahvetti. İşbirlikçilerimiz bizi sattı” der biraz da ağlarız. Belki böylece işi toparlarız.
 
Bütün hesaplar bunun üzerine.
 
Başbakan her şeyi kendine göre ayarlamakla, düzenlemekle büyük hata yaptı. Cumhurbaşkanı dinsiz kalacaktı, Ordu ara sıra muhtıra verecekti, YÖK öylece bırakılıp çatlak ses çıkarmasına izin verilecekti ki; halka dönüp, “Bak biz yapıyoruz ama onlar yaptırmıyorlar.deme mazeretimiz olacaktı.
 
Şimdi ne diyeceğiz, kimi suçlayacağız? Hepsi de bizim mahallenin çocukları oldu?
 
En iyisi, ya harro ya marro, Suriye’ye vurmak ve işin içinden vuruşarak sıyrılmaya çalışmak. İşin özeti de, sıkıntısı da bu! Biraz anlayışlı olun canım.  “Büyümede ÇİN’i bile solladık, Milli Geliri kişi başına 10.500 dolara çıkardık. Elhamdülillah IMF’ye borcu bitirdik.” Palavraları artık prim yapmıyor. Bir on yıl daha bu palavralarla geçmez ki?!
 
Esen kalınız.   
 
 
 
NOT: Hiçbir savaşın kesin galibi yoktur. AZ zarar göreni ile ÇOK zarar göreni vardır.
 

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!