Nazım Peker
Nazım Peker

Neden Bu Kadar Oynandı

 

Kalkınmışlığı ve çağdaşlığı hedefleyen ülkelerin, değişmeyen ancak iyileştirilen kurum ve kuralları vardır. Bu kurum ve kurallarla öyle zırt-pırt oynanmaz.

Çünkü bu kurum ve kurallar, o ülkenin bağışıklık sisteminin temelleridir. Bağışıklık sistemiyle oynamak, ülkenin ve milletin iç ve dış güçlere karşı direncini kırar savunma sistemini bozar.

Ülkelerin bağışıklık sistemini:

Emniyet güçleri,

Jandarma teşkilatı dolayısıyla TSK,

Hukuk sistemi: Yargıçlar, savcılar mahkemeler, Yargıtay, AYM gibi,

Eğitim sistemi,

Sağlık sistemi,

İhale ve ekonomik sistemi oluşturur.

Emniyet, hukuk, jandarma sistemini neden hiyararşik konumdan çıkarıp Cemaat imamlarına vererek ast-üst sisteminin bozulmasına izin verdiniz?

Bekçi Emniyet müdürüne, astsubay generale, mübaşir hâkim ve savcıya emrederse; o sistem çökmüş olmaz mı?

Eğitim sisteminde nerede iş bilmez, kanun ve yönetmelikten anlamaz insanlar varsa yönetici olarak atarsanız, her okulu İmam-Hatip’e çevirirseniz; eğitimi cemaat imamlarına devrederseniz nereye varmak istersiniz?  PİSA nın değerlendirmesinde Türkiye’nin içler acısı geri kalmışlık ve dökülmüşlük gerçeğine ilgili bakan:  “Eğer Fen Liseleri bazında olsaydık durumumuz iyi idi. İmam-Hatip ve Meslek liseleri yüzünden böyle göründük. ” Savunmasını yapmıştı. Oldukça da haklıydı.

Öyleyse neden ülkenin her yerini, Fen liseleri ile donatmıyorsunuz?

Sağlık sistemi neden bozuldu. Coğrafya öğretmenleri neden Ağız ve Diş sağlığı merkezlerine müdür yapıldı?

İhale yasası neden onlarca kez, ihale yönetmeliği de yüzlerce kez değiştirildi?

Maksat neydi? Amaç hâsıl oldu mu?

5 Haziran 2015 Diyarbakır patlamasıyla 10 Aralık 2016 İstanbul-Beşiktaş patlaması arasında 24 kez canlı bomba ya da bomba yüklü araç patlaması yaşadı bu ülke: İstihbarat nerede, MİT ne işe yaramakta?

FETÖ’nün siyasi kanadı nerede? Hangi kuş tek kanatla uçabilir? Siyaset ayağı olmadan bunca iş nasıl becerildi?

Onun için sormak istiyorum. Bunca kurum ve kuruluşla neden bu kadar oynadınız? Attığınız taş ürküttüğünüz kurbağaya değdi mi? Akan gözyaşları, sönen ocaklar, yetim kalan çocuklar, akan ana gözyaşları vicdanınızı sızlatmıyor mu?

Ne zaman kendimizle de yüzleşeceğiz? Takımı iki gol yiyip, üst üste üç kez mağlup olunca, “Yönetim istifa!” diye bağıranlar: nasılsınız, eyi misiniz, rahat mısınız?

Esen kalınız.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!