MHP, Türkiye’nin ve Türk dünyasının umudu olan, Türklüğün tek kalesidir. Bu kale öyle ya da böyle düşürülmek istenmekte, MHP üzerine çeşitli oyunlar oynanmaktadır. Seçime beş kala piyasaya servis edilen edepsiz kasetler buna sadece bir örnektir.
MHP’liler, okuyan, eleştiren, aktif insanlardır.
Bugün MHP, içe kapanık bir siyaset sürdürüyor görüntüsündedir.(Halk öyle görüyor)
MHP’liler istiyor ki, MHP gezsin, halkla iç içe olsun, emekli için, köylü için, çalışan için, tarım için, tohum için, ihracat ve ithalat için, dış politikalar için Türkiye’ye metotlar, yenilikler üretsin ve önersin.
Bu okuyan ve düşünen, eleştiren insanlar bağımsız da iş yapabilsinler, Türkçü ve milliyetçi kurum ve kuruluşlarla işbirliğine gidebilsinler, gündem oluşturabilsinler.
İstiyorlar ki, seçimler delegelerin hür iradeleri ile olsun. Seçilenlere de saygıda kusur edilmesin. İl ve ilçe kongrelerine Genel Merkez müdahalesi olmasın.
MHP, her ortam ve şartta kendi ilkelerine sadık kalmalı ve bu ilkelerini korkmadan uygulamalıdır. Partili arkadaşlara her ortamda sahip çıkılmalı.
Terör kadar, ekonomi ve diğer konularda da projeler geliştirilmeli ve bunlar halkımızla paylaşılmalıdır. Hilal Kart- 2023 güçlü Türkiye gibi projeler daha çok seslendirilmeli ve sahiplenilmelidir.
Vatandaşlarımızın, kredi kartları ile sayaç okuma, enerji iletimi gibi zalimane soygunlara karşı korunacağı halkımıza anlatılmalı. MHP’nin iktidarında her işin ve her eylemin bu aziz milletin lehinde ve yanında olacağı hissi bu millete verilmelidir.
Parti politikaları halkın anlayacağı sade bir dilde olmalı, Atasözleri ve deyimlerle süslenmelidir.(Biz bu milletten alacağımız oyla iktidar olmayacak mıyız?)
Sık sık istişare- danışma toplantıları yapılmalı. Teşkilatların ve partililerin Genel Merkezden kopmaları önlenmelidir. Böylece Genel Merkez ile teşkilatlar bir ve beraber proje üretebilmeli ve aynı dili konuşabilmelidirler.
Bölgelerin problemleri bölge halkına anlatılmalı ve bölgesel çözümlerle bölgelere göre de siyaset üretilebilmelidir. Bölücülüğe asla izin verilmemeli.
Büyük Kongre, bir ya da iki gün değil çok güne yayılmalı. Yüreği yeten bu kutlu davada bende varım diyebilen herkese kendini ifade edebilme fırsatı verilmelidir.
Genel Merkez, asla ve asla haklı eleştirilerden yılgınlık göstermemeli bilakis: bu tür eleştirilere saygılı ve açık olmalı ki, dedikodu ve haksız eleştirilerin önü alınmalıdır.
Yeni yönetim, bu ve bunun gibi öneri ve tekliflerle işe başlamalıdır.
Öze gelirsek; bu Kurultay çok adaylı bir kurultay olacaktır. Onun için, kurultayda yenilenler olacaktır. Amma kaybeden asla olmayacaktır. Kaybedenler, ben yoksam MHP’de yok diyenler, kurultaya giden kutlu yolu kirletenler, ona buna çamur atanlar, bu kutlu davayı, dedi-kodu malzemesi yapanlar olacaktır. Çok kaybedenler ise bu kutlu davanın ahlâk, irfan, izan ve ilim anlayışından uzak, ülkenin nerelere getirildiğinin farkında olmayanlar olacaktır.
Ülkücüler ve milliyetçiler, ülke meselesini kendine dert edinmiş, bütün enerjisini Türk birliği, Türk asrı ne zaman gerçekleşecek diye harcayan, şahsi istek ve ihtiraslarını; ülke meselelerinin üzerinde tutmayan gözü pek, mert, okuyan ve irdeleyen bir alaşımdır.
Kurultayın ülkemize çilekeş Türk milletine, İslâm’a, partimize hayırlı olması dilek ve temennisiyle! Ben sadece MHP’ye yakınım. Gerisi teferruattır.
Esen kalınız.
Nazım Peker
Diğer Yazıları
Köşe Yazarı
