Nazım Peker
Nazım Peker

Memurun Maaş Feryadı ve Konya Polisi

Bildiğiniz gibi Kamu çalışanları, geçinememekten dertliler. Ocak 2012’de verilmesi gereken maaş artışları bir türlü verilemedi ve Mayıs ayına gelindi. Kamu çalışanları sendikaları, hükümet ile maaş artış pazarlığına oturdular. Onların ortalama artış istekleri % 30 dolaylarındaydı.
 
Hükümet, “Veremeyiz, bütçede kaynak yok. Verirsek vergi olarak geri almak zorundayız.” Gibi sade suya tirit mazeretlerle önce; 3+3 daha sonra biraz esneyerek(!) 3,5+4 teklifinde direndi ve fazlası “Olamaz” dedi.
 
Bu arada bir olayı da aktarmak istiyorum:
 
22. Mayıs günü Konya Öğretmen Evi’nde öğle yemeğindeydim. Masama, genç bir arkadaş geldi. Kimya öğretmeniymiş. İş maaşlardan ve iş bırakmadan açılınca, “Hocam öğretmenler yalan söylüyorlar.” Bizim maaşlarımız aslında yeterli hatta fazla bile demeye getiren kelimeler kullandı.
 
Kendisine, “Öğretmenler neden yalan söylesin. Aldıkları maaşları yetmiyor ki, her şeyi göze alarak iş bırakmaya kadar işi götürecekler.” Dediğimde, “Hayır yalan söylüyorlar, benim elime 2.750.00 TL geçmekte” Çıplak maaşınız ne soruma, “ 2.250.00TL, aslında emeklilerin maaşları az. “ dedi. Kendilerine, “Hocam siz istisna olabilirsiniz. Ama genelinde maaşları yetmiyor.” İzahıma “ Gelin okulun bahçesine bir bakın! Hiç modelsiz araba var mı?” diye karşılık verince; “Elbette olacak. AB ülkelerinde öğretmen maaşları üç ya da 5. sıradadır. Türkiye’de kaçıncı sıradasınız biliyor musunuz? Siz böyle düşünürseniz bizi daha çok güderler” sözüme de bayağı kızdı.
 
Demek ki öğretmenler, kamuda memur olarak çalışanlar, Memur-Sen’in, Türkiye Kamu-Sen’in, Kesk’in değerli üyeleri ve yöneticileri yalan söylüyorlar. Maaşlar yeterince veriliyormuş. Gelelim konuya:
 
Bunun üzerine Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen ve Kesk ortak karar alarak 23 Mayıs 2012 günü ortak bir kararla iş bırakma eylemine gittiler.
 
Bütün Türkiye eylemlerin, nasıl olacağını merak etmeye başladı. Birkaç il dışında Emniyet güçleri bu eyleme ve yürüyüşe saygılı oldular, mitingin sorunsuz sonlanması için ellerinden geleni yaptılar. Ankara, İstanbul, Antalya, Mersin ve Diyarbakır polislerinin bu eylemlere karşı takındıkları hırçın ve acımasız davranışlarını kınıyorum. Hele hele o bayan polisin, hemcinsinin göğsüne basıp, saçından asılması hiç mi hiç şık ve etik olmamıştır.
 
Bu yürüyüşte istenen haklardan sanki o bayan polis faydalanmayacak mıydı?
 
Konya’ya gelirsek:
 
Konya’da bu eylem ve yürüyüş gayet modern ve demokratik usullerde seyretti. Katılan sendikalarımızın değerli üyeleri ve yöneticileri, gayet demokrat bir biçimde isteklerini, haklı gerekçelerini pankartlarla ve sloganlarla dile getirdiler. Tabii ki muhatapları duyduysa?!!!?

Konya Emniyet güçleri, bu yürüyüşün rahat ve sorunsuz yapılabilmesi için bütün önlemlerini almış, yürüyenlere gereken kolaylığı ziyadesiyle sağlamıştır. Böylece bu yürüyüş ve miting, amacına uygun ve sorunsuz başladığı gibi öylece de bitmiştir.
 
Bundan dolayı Emniyet Müdürümüz değerli insan Sayın Hüseyin NAMAL Beye ve ekibine, bu yürüyüşte görev alan bütün trafik, asayiş ve çevik kuvvet polislerimize sonsuz teşekkürler ediyor ve kendilerini kutluyorum.
 
Modern ve demokratik ülkelerin polis teşkilatlarına da yakışan budur.
 
Kamu emekçileri, gerçekten de yetmeyen bir maaşla görevlerini sürdürmekteler. Seslerine kulak verilmelidir.
 
Esen kalınız
 

NOT: Bir yılda Doğal gaza: % 34, Benzine: % 23, Mazota: % 24, Elektriğe: % 19, Kömüre: % 26, Bürokrata; % 30, VEKİLLERE: % 45 zam yapılırken MEMURA: % 3 zam reva mı? Vicdanınıza bir sorun lütfen!!
           

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!