Nazım Peker
Nazım Peker

Memura Yok Amma..!!!!!

Hepimiz gördük olanları. Aylardır beklenen memur maaş artışları için, “Dağ fare doğurdu” lafı çok hafif kaldı öyle değil mi?
 
Ocak ayında verilmesi gereken fark artışları Haziran ayına sarkıtıldı. Zaten verilen o % 3 lük fark otomatikman enflasyona yedirilerek memura “lades” denildi.
 
Sayın Başbakan, “Bütçe de yok. Biz zaten enflasyonun üzerinde artış yaptık. Memurumuzu, işçimizi (emekliyi saymadı) enflasyon canavarına ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz. Olmayanı verirsek Yunanistan’a, İspanya’ya döneriz”” diyerek güya memurların yüreğine su serpti.
 
Amerika, Almanya, Fransa Yunanistan’a dönüyor mu?
 
Hani biz büyüme de Avrupa’yı fersah fersah sollamıştık. Krizler teğet geçmişti. Çin’i bile yakalamıştık.
 
Acaba o büyüme lafları mı yalan-yanlıştı? Yoksa şimdi söylenen “Onlara” döneriz lafları mı? Doğru olan hangisi?
 
Bu “döneriz” lafını milletvekillerine, maaş artışı yapılırken, onlara ikişer üçer danışman, araba verilirken, 26.000 TL’ye kadar telefon konuşmaları ödenirken, devlet binalarının ve köşklerin tamirlerine harcanırken, yurt içi ve dışı seyahatleri yaparken devletin bütün imkânlarından zararına faydalanırken neden aklınıza getirmediniz? Kilise ve Sinagog restorasyonlarına milyon dolarlar verilirken neden bütçe açık vermiyor?
  Suriye’den gelenler var. Hepiniz biliyorsunuz konuyu. Biz neden bi taraf olduk bilen de var mı?
 
Buradan gelenler, Antep ile Hatay’a yerleştirildiler. Van’a konteynir bulamaz iken bunlara konteynirleri hemen buluverdik.
 
Her gelen Suriyeli’ye kişi başı 140- 150 TL yardım yapılmakta imiş. İmiş diyorum bu bilgileri Hatay Ve Antep’teki dostlarımdan aldım. Bu dostlarım diyor ki, “Bu kaçkınlar, Suriye’nin boşta gezen, avare takımına benziyor. Suriyeli Araplara pek benzemiyorlar. Aldıkları bezleri, yardımları Hatay pazarında pazarlıyorlar. Şimdi bir de “Kredi kartı “ vereceklermiş. Oh beyim oh! Gel keyfim gel. Gelenler en az dört kişiler, 150 liradan 600- 1000 TL arası para alanlar var. Her şeyleri; elektrik, su, yemek, giysi, çocuk bezi sağlık hizmetleri, ameliyatlar vesaire bedava.
 
Sıradan olan bu insanlar, hemen sınırın kenarında etrafı tellerle çevrili ve bezlerle izole edilmiş kamplarda kalırken Yüksek düzeyde olan pek az asker, bürokrat gibileri de sınırdan, 10-15 km uzakta bir kampta tutulmaktalar.
 
Ayrıca burada doğum yapanlardan erkek çocuklarına Recep Tayyip ismini koyanlara bir çeyrek, kız olup da Emine koyanlara da bir çeyrek altın takılmakta.” Demekte.
 
Demek ki…
 
İstenildiğinde para bulunabiliyor ve bütçede de zorlama olmuyor ve Yunanistan ile İspanya’ya da dönülmüyormuş.
 
Ama iş, devletin işini yapan memura gelince altı ay beklet sonra da, “canım bütçemiz müsait değil” gerekçesiyle dalga geçer gibi, tiye alır gibi 3+3 artışını teklif et. Nerede fakir-fukara edebiyatınız?
 
Yetkili sendika olan Memur-Sen, sanırım her konuda yaptığı gibi önce bir “Kayıkçı kavgasına” tutuşacak. Sonra da, “Yetmez ama EVET” diyecek gibi. Durum onu göstermekte!
 
Bir sözümüz der ki, “Siz layık olduğunuz-(hak ettiğiniz) şekilde idare edilirsiniz!”
 
Galiba çok doğru!
 
Durum böyle! “Vuslat bir başka hükümete kaldı.”
 
Ben sadece yazıyorum. Gerekeni siz yapacaksınız. Öyle çok demokratik usuller var ki, sandığa kadar uzanır.
 
Esen kalınız.   
 

NOT: Daha önce bu konuda, “Yılan-Yalan Hikâyesine Dönen Memur Maaşları” diye de bir yazı yazmıştım. Şimdi güya Başbakan devreye girecek “hadi benden 4+4 olsun” denilecek ve güya Başbakan memurları düşündü propagandası yapılacak.

Elbette yer ve yutarsanız.
 
 
                       

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!