Bu makale, Nazım Peker’in “Kürt Devleti Kime Hizmet Edecek?” başlıklı yazısından alıntılar sunmaktadır ve yazıda Türkiye’de bir Kürt devletinin kurulması fikri şiddetle eleştirilmektedir. Yazar, “Eşit Yurttaşlık” taleplerini sorgulamakta, Kürt kökenli vatandaşların diğer Türk vatandaşlarıyla aynı haklara sahip olduğunu öne sürmektedir. Metin, bu devlet kurma arzusunun ABD, İsrail ve AB’nin Ortadoğu’daki çıkarlarına hizmet edecek bir emperyalist proje olduğunu iddia etmekte ve bu girişimin Kurtuluş Savaşı’nda Mustafa Kemal tarafından bozulan Sevr planının bir devamı olduğunu belirtmektedir. Ayrıca, Kürt kisvesi altında Ermeni artıklarının bu projede kullanıldığı ve “Çözüm Süreci” gibi adımlarla ilerleme kaydedildiği öne sürülerek, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ilkesi olan “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran her vatandaşa Türk denir” tezi vurgulanmaktadır. Metin, tüm vatandaşları birleşmeye ve ülkenin kazanımlarını hakça paylaşarak devleti yaşatmaya çağıran bir uyarıyla son bulmaktadır.
Sevgili okurlarım anlamakta ve anlatmakta zorlanıyorum.
Türkiye’de yaşayan ve kendini Kürt sanan hangi TC vatandaşının hangi yurttaşlık hakkı, Türk yurttaşlardan az da böylesine bir “Eşit Yurttaşlık” hakkı isteniyor?
Kaldı ki, kürtler için eşit yurttaşlık hakkı isteyenlerin pek çoğunun da Kürt değil isim değiştirmiş Ermeni artığı olduğu da çok değerli Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu ve tarihçiler tarafından söylenmekte.
Hani bir sözümüz vardır: “Eğri oturalım doğru konuşalım” diye.
Doğru konuşacaksak, Türkiye’den koparılacak bir vatan parçası üzerinde kurulması düşünülen Kürt Devletini: ABD, İsrail ve AB’nin önde gelen emperyalist devletleri; Ortadoğu’da kendilerine kayıtsız-şartsız hizmet edecek, ileri karakolları olacak bir Kürt devleti istiyorlar.
Bu, bir kehanet değil. Fındık kadar beyni olanların bile olaylara şöyle bir bakınca gerçek olduğu görülecek bir realitedir.
Sevr’de bunu başarmak üzereydiler.
Bir deha çıktı, fakirlikle boğuşan Türkleri topladı, Kurtuluş Savaşı’nı kazandı ve emperyalistlerin bu oyununu bozdu.
Bunu da saklamıyorlar, “Mustafa kemal bizim Ortadoğu’daki hayallerimizi en az 100 yıl geciktirdi” diyorlar.
Yeni girişim:
Emperyalistlerin bu projeleri nasıl gerçekleşecek, yolu nedir?
Kürtlere bağımsızlık isteklerini sürekli kaşıdılar, gündemde tuttular.
Aslında bizim Kürt ağalar bu isteklerine sıcak da bakmadılar. Bunun üzerine Kürt kisveli Ermenileri buldular.
Ne yazık ve ne acıdır ki Amerikancı iktidarlar sayesinde hatırı sayılır yol da aldılar.
Bir Türk yurttaşın olabildiği, gelebildiği her yere ve konuma da gelen Kürt kökenli vatandaşlar, “Eşit Yurttaşlık” peşine düştüler.
Bu isteklerine de bizi yönetenler bazen doğrudan bazen de dolaylı olarak göz yummaktalar, haklılık var demekteler.
Emperyalistlerin bu projesi; Kuzey Irak’ta ilk adım, ikinci adım Kuzey Suriye’de atıldı.
Üçüncü adım “Çözüm Süreci” safsatasıyla ülkemizde atılıyor/atılmaya çalışılıyor.

Ne acıdır ki, oy kaygısı ile CHP gerekli tepkiyi gösteremiyor. İyi Parti ve Zafer Partisi bu gayreti bozmak için çalışıyorlar.
DEM’lilerin söylemleri insanı çileden çıkarıyor; halklardan bahsediyorlar. Oysa Atatürk, “Türkiye Cumhuriyetini kuran her vatandaşa Türk denir” diyerek bu tezi bitirmişti.
Kaldı ki Kürtler ne zaman bir egemen devlet idilerdi de haklarını kaybettiler diyen yok?
Biz bu toprakları, Bizans’tan kan dökerek, can vererek aldık, yurt yaptık Anadolu dedik. Ne acıdır ki korumak için de kan dökmeye devam ediyoruz.
Bu devlet olma düşünü bir bırakın. ABD, İsrail, AB ve emperyal devletlerin maşası, ileri karakolu olmakdan vaz geçin. Bu güzel ülkenin olanaklarından yararlanmaya devam edin, yasalarına uyan vatandaşlar olun.
Şu an TBMM’inde bulunan 600 vekilin 327 tanesi (Söylenenlere göre) Kürt kökenli ise ülkede “Eşit Yurttaşlık” sorunumu yoksa bölücülük ve ihanet sorunu mu vardır?
Ne dersiniz sevgili yurttaşlarımız.
El ele verelim. Ülkeyi çağdaş, demokratik, laik bir hukuk devleti olarak yaşatalım ve kazanımlarını da hakça bölüşelim.
Başkalarının taşeronu olmak size; gözyaşı ve yoksulluktan, ikinci vatandaş olmaktan başka bir şey getirmez.
Ne Mutlu Türküm Diyene!
Esen kalınız.