Kredi Notu Arttı mı, Arttırıldı mı?

Sevgili okurlarım MHP’nin güzel bir sloganı var, “Her şey Türk için, Türk’e göre, Türk tarafından.” Bu slogan çok şey ifade etmektedir. Uluslar arası kuruluşlar, kendi ülkelerinin menfaatleri doğrultusunda iş ve işlem yaparlar. Kimi zaman doğruları yapsalar da!
 
Türkiye’nin kredisinin de kredi notunun da artmasına bir Türk milliyetçisi olarak en çok ben sevinirim. Çünkü bu artış beni heyecanlandırır, gururlandırır.
 
Dünyada KREDİLENDERME yapan üç beş sayılı kuruluş var. Bunlardan birisi ve son sıralarda olanı da Fransız FİTCH RATİ’dir.
 
Şimdi şöyle bir düşünelim: Sayın Başbakan, hükümet yetkilileri ve onların yandaş medyası dışında ekonominin iyi olduğunu söyleyen bir kuruluş, bir Allah’ın kulu var mı?
 
Türkiye’deki çoğu ekonomist, piyasadaki “SICAK PARADAN” rahatsızdır. “Dünya para baronları, Avrupa, Japonya ve ABD’deki yüzde bir faize karşılık Türkiye’de reel yüzde 10-12 gerçek ve vergisiz faizi cazip bularak, paralarını Türkiye’ye sokmuşlardır.” Gerçeğinden şikâyetçidirler.
 
Durum bu olunca Fransız Fitch, neden Türkiye’nin kredi notunu artırma gereğini duymuştur. Kredi notunun artması ne gibi yararlar sağlar?
 
Cevabı aranan soru budur.
 
Hepinizin bildiği gibi kredilendirme kuruluşlarından Moody’s ve Standard & Pors’s neden bu artışı yapmamışlardır da Fitch Rati yapmıştır?
 
Fransız ekonomisi eksilerde, bütçesi açık vermekte, işsizlik artmakta Fransa, Libya harekâtında bile bombalarını yetiremeyip ABD’den almış bir ülkedir.
 
Fransa’nın acil paraya Fransız şirketlerinin de acil yabancı işlere ihtiyaçları var.
 
Türkiye, milyar dolarlık“Nükleer Enerji” yatırımlarını gündeme getirdi. Akkuyu başta olmak üzere beş altı tane daha “Nükleer Santral” projesini devreye sokacak.
 
Bu, Fransız şirketleri için bulunmaz bir fırsattır.
 
Şimdi denklemi kuralım, verileri örtüştürelim. Kredi notu artan bir ülkeye yabancı sermaye girer, yatırım yaparlar. Türkiye’nin buna ihtiyacı var mı? Elbette hem de nasıl!
 
Durgun ekonomili Fransa’nın ve şirketlerinin de işe ve paraya ihtiyacı var mı? Elbette var.
 
Şimdi denklemi çözmeye çalışalım. Burada, “Ver gülüm, al gülüm” anlaşmasından bahsetmek olası mı?
 
Ben vardır demiyorum. Olaylara ve olanlara bakınca böyle olması mümkündür demekteyim.
 
Amerikalı bir spekülatör var, adını unuttum. Bu adam zaman zaman çıkar altına yatırım yapın, çiftlikler alın, borsaya girin gibi telkinlerde bulunur. Bu zatın Fitch’in bu kredi artımına bir görüşü var ki şüphe kokmakta. Bu adam, “Her şey ortada, Türkiye’de değişen ne? Ne değişti de kredi notunu artırdınız?” diye sormakta.
 
Şüphelerim de haklı değil miyim?
 
Kredi notu düşürülünce küplere binip hakaretler yağdıran S. Başbakan, Fitch’in bu “Kredi artışına” ne diyecek merak etmekteyim. Bu artış, elbette hükümete ve S. Başbakan’a geçici de olsa bir moral olacak ve doping yapacaktır. Kim bilir belki de Başbakan bunu, konuşmalarında kendine kredi notu olarak değerlendirecektir.
 
Bu ülke bizim ve bir tane Türkiye var. Bu artışlara en çok sevinen ben olacağım. Ama endişelerim var.
 
Bunun ne manaya geldiğini ileriki günlerde hep beraber göreceğiz.
 
Esen kalınız.