Konya’nın AZİZLERİ vardır. Bilirkişidirler. Yüksek siyaset yaparlar. Orada burada ahkâm keser, fikir yürütürler. Akıllarınca Konya siyasetine yön verirler.
Bunların başında Konya Basınının seçkin (!) kalemleri ve sahipleri, TV’lerin kıdemli yorumcuları, Konya STK’larının, kimi meslek odalarının bir şekilde başına geçenler.
Kasım 2015 seçim akşamı: “Bakın bakalım Konya’dan fazla AKP’ye oy çıkan il var mı?” diye soran ve ardından da: “Konyalı evladına sahip çıktı.” Anonsunu yapan, köşelerinde yazan, derneklerinde anlatan, otellerde basın toplantısı yapan ve AKP İl binası önünde davul zurna çaldırıp halay çeken; kornalar eşliğinde Konya sokaklarında konvoy düzenleyen, Kapu Camii önünde ahkâm kesen Azizler ve listeye koyup seçtirdiği çok değerli 12 vekil!
Evet! Sözünü ettiğiniz gün: bu gündür.
Sayın Davutoğlu’nun hırsızlığı mı var, yolsuzluğu mu var, rüşvete hamili kart mı yazmış, Hâkim-Savcı, memur, polis alım sınavlarında (KPSS) yolsuzluk mu yaptırmış, aracı mı olmuş, üniversite sınavlarında soruları çaldırıp kul hakkının yenmesine rıza mı göstermiş?
Evet, Konya’nın azizleri! Sizlere soruyorum: ne demektesiniz?
Sayın Davutoğlu’nun arkasında “17/25 Aralık Büyük yolsuzluk ve rüşvet Operasyonu” pisliği mi var? Dinimiz; “Rüşveti verende alanda aynı oranda suçludur.” Demiyor mu? Sizler dini bütün mütedeyyin Müslümanlar olarak ne yapacaksınız?
Sayın Davutoğlu neden istifaya zorlandı? Suçu ve hatası ne idi? Eğer ülkede iyi gitmeyen bir şeyler varsa (Sizlere göre olmayabilir): bunun suçu, yarı yarıya Sayın Erdoğan ve Davutoğlu’nun hesabına yazılmayacak mı? İkisi beraberce bu ülkeyi yönetmiyorlar mıydı?
Sosyal medyada yaygın görüş: “Çaldılar-çırptılar, yediler içtiler. Pisliklerini Sayın Ahmet Davutoğlu’na temizletmek istediler. O garibim de essahtan Başbakanlık yapmaya özenince ipini çektiler.” Şeklindedir.
Çünkü Saray ehli ile AKP kurmayları, Başbakan istemiyorlar. Arka koltukça sessizce oturacak birini arıyorlar. Onlara göre seçtikleri Başbakan ve Genel başkan: itaat edecek, biat edecek hatta onlara göre ibadet edecek biri olacak.
Evet, Konya’nın azizleri!
Durum ortada. Verdiğiniz sözler, yaptığınız eylemler: “Konyalı evladına sahip çıktı!” havalı ve onurlu (!) duruşlarınızı hep beraberce gördük.
Sabırla değil, ivedilikle bekliyoruz: Sahip çıkacak mısınız? Yoksa, evet yoksa: “Aman sende! Bize ne! Bir Ahmet gider bin Ahmet gelir.” mi diyeceksiniz? Sami Güçlü’ye nasıl sahip (!) çıktığınızı biliyorum da. Bunun adı düpedüz: sandıktan çıkmış milli iradeye sivil darbedir
Sade Konyalı değil, bütün Türkiye sizi bekliyor; Konya’nın değerli azizleri.
Korkarım sizin muradınız: Bu dediklerinizi, “Zamanında: zemine göre söylenmiş sözlerdi” deyip kör, sağır ve dilsizi mi oynayacaksınız? Suyu sert insanı mert Konyalı, tükürdüğünü yalayacak mı?
Eğer böyle yaparsanız Konya’nın azizleri: inanın sizi artık bütün Türkiye, sözünde duran değil, hızlı gidenin arabasına binen şahsiyetler olarak görecekler. Haberiniz olsun.
Ben bütün hata ve kusurlarına rağmen Hemşehrimin yanındayım. Ve Davutoğlu’na yapılanları kınıyorum. Sizler neredesiniz? Bekliyorum ne yapacağız, nasıl yapacağız?
Esen kalınız.
Nazım Peker
Diğer Yazıları
Köşe Yazarı