Ülkenin refahı, vergi artırıp, akaryakıta, elektriğe, doğalgaza zam yapmakla değil, hukuka güveni sağlayıp, uluslararası sermaye kuruluşları ve ülkeleriyle sıcak, samimi ve güvenilir yumuşak politikalarla olur. Yatırımcı önünü görmeli, yarın ne olur endişesi yaşamamalı. Kavga ve sertlik politikaları yerine güven ve güvenilir hukuk politikaları devreye alınmalıdır.
Sn. Şimşek yine sabır dedi.
Bizde diyoruz ki, Sn. Şimşek 22 yıldır ülkeyi de ekonomiyi de siz yani AKP, tek tüfek yönetiyorsunuz. Koalisyon değilsiniz, TBMM’de her türlü yasayı çıkaracak, her türlü kararı alacak güç ve sayıya da sahipsiniz. Kaldı ki bu asil millet sizleri, liberallerin, sosyalistlerin, kapitalistlerin düzeltemediği ülkeyi biraz da alnı secdeli ağzı besmeleli Müslümanlar yönetsin diye seçmişlerdi.
Arkanızda bir de size kayıtsız-şartsız her türlü yasa ve kararınızda destek veren MHP var.
Biraz sabır daha istendi. 2025’den itibaren rahatlayacakmışız. Göle su gelecek de, gelene kadar da kurbağanın gözleri susuzluktan patlayacak.
Tablo o kadar güzel ki, kredilendirme kuruluşları bizi iki puan birden yükseltmişler. Elbette yükseltecekler. Çünkü Türk ekonomisi, uzmanlara göre oldukça dipte idi.
Sayın Şimşek’e bir sorum olacak.
Hangi iyileştirme, demokratik ve hukuki düzenlemeyi yaptınız da YATIRIM olacak?
Ne yazık ki Türkiye “Sıcak Para” ekonomisine muhtaç hale getirildi.
Hiçbir yabancı sermaye, Türkiye’ye bırakın milyar Dolarlık, 300-400 milyon Dolarlık yatırım bile yapmıyor.
Yabancılar yapmadığı gibi, yerli, sermaye de yatırım yapmaz oldu.
Pek çok yatırımcı Mısır’a, Romanya’ya Macaristan’a kaçmakta!
Neden diye sordunuz, sorguladınız mı?
Ekonominin başına dünyanın en saygın kişisini de getirseniz bu anlayışla, ekonomi düzelmez, düzeltilemez.
Türkiye 10-15 yıl öncesine kadar dünya ile barışıktı.
Dünya sermayesi ile barışıktı.
Şimdi karşımızda, dünya ile kavgalı dünyayı suçlar bir politika hastalığına tutulmuş Türkiye var.
Suçlanan dış güçlerden, suçlanan bir Batı’dan nasıl bir yatırım beklersiniz?
Tarafsız bir politika ile bakarsak; Türkiye uluslararası ilişkilerde 15 yıl öncesine kadar nerede?
“Benim için o bitmiştir, bir daha O’nunla el sıkışmam, demokrasi düşmanı birisiyle yan yana gelmem” efelenmeleri ve politikalarıyla size kim güven duyacak?
Hukukunuza güven duymayan, önünü göremeyen yerli sermaye bile kaçarken, yabancı sermaye gelip de sizde yatırım yapar mı, siz olsanız yapar mısınız?
Onun için de Sn. Şimşek, sıcak para politikası ile piyasaları biraz rahatlatıp, işte başardık hayaliyle işi kurtarmaya çalışıyor.
Ülkesini seven birisi olarak, ülkemin yatırım cenneti olmasını canı gönülden isteyen birisiyim. Ülkemde işsizliğin, yokluğun ve yoksulluğun olmadığı, emeklisinin gelecek kaygısı yaşamadığı bir Türkiye benim idealimdir. Aç karınla yatağa kimsenin girmediği bir toplum idealimdir.
Sn. Şimşek’in uyguladığı sıcak para politikası ve Sn. Erdoğan’ın “Faiz sebep, enflasyon neticedir. Faiz düşerse enflasyonda düşer, ben ekonomistim” havası ve politikaları ile ekonomi, bugünkü kaosu yaşar.
Bir Japon, bir Alman, bir İngiliz kendi ülkelerinden çok düşüş faizle aldıkları sıcak paraları Türkiye’ye getirip % 50-51 lerle yatırıp vade sonunda büyük bir kazançla ülkelerine götürmeleri olacaktır.
Bu politikanın neticesi de yabancı ülkelere legal sermaye transferi anlamına gelecektir.
Ülkenin refahı, vergi artırıp, akaryakıta, elektriğe, doğalgaza zam yapmakla değil, hukuka güveni sağlayıp, uluslararası sermaye kuruluşları ve ülkeleriyle sıcak, samimi ve güvenilir yumuşak politikalarla olur. Yatırımcı önünü görmeli, yarın ne olur endişesi yaşamamalı.
Kavga ve sertlik politikaları yerine güven ve güvenilir hukuk politikaları devreye alınmalıdır.
Esen kalınız.