Nazım Peker
Nazım Peker

Kandil-İmralı-Apo Konuşuyor: AKP Panikliyor

Türkiye’nin gündemi Pkk’nın ülke dışına çıkmasına endekslendi. STK’lar, muhalefet partileri, TBMM’si, radyo-televizyon ve yayın organları bu “ÇÖZÜM SÜRECİ” ne ve “Sınır dışına çıkma”larına kilitlendi.
 
Ülkenin bir kısmı bu işe sevinirken, çok büyük bir kesim de bu gelişmelerden oldukça rahatsızlar. Elbette çekilsinler. Elbette kan dursun. Elbette analar ağlamasın. Bunları kim istemez?
 
Anahtar soru “Ne oldu da Pkk çekiliyor?”
 
Milliyetçiler bunun bir bit yeniğinden şüphelenmekteler. Haksız da değiller.
 
Başbakan, “Kesinlikle pazarlık yok. Pazarlık var diyenler: şerefsiz, alçak ve namerttirler.” Kükremesinde. Biz bu kükremeyi “OSLO GÖRÜŞMELERİ” söz konusu olduğunda da işitmiştik. Öğrendik ki Oslo’yu komşu kapısı eylemişler.
 
Başbakanın bu sözlerine katılıyorum. Pazarlık yapan; namussuz, alçak ve şerefsizdir.
 
Kandil konuşuyor; “Birinci aşama silahlarla çekileceğiz. İkinci aşama bekleyip göreceğiz gelişmeleri. Üçüncü aşama Anayasa değişikliği ile verilecekler ve Apo’ya özgürlük” Pazarlık yok da bu açıklanan AŞAMALAR neyin nesi? Kim kiminle aşamalı anlaşmış oluyor? Sanırsınız ki AB’ye giriş kriterleri uygulanmakta
 
Başbakan, “Silahlarını bırakıp, gömüp gidecekler” demekte.
 
Kandil konuşuyor; “ Silahlarımızla çıkarken asker yol emniyetini sağlayacak. Silahlı bir müdahale yapmayacak. Yaparsa karşılığını alacak”
 
Bu, bir pazarlık sonucu mu, yoksa Kandil’in safiyane bir ricası mı?
 
Başbakan, “Biz bu milletin de bu ülkenin de teminatıyız. Ülkeyi böldürtmeyiz! Tek millet, tek bayrak, tek vatan bizim kırmızı çizgilerimiz!
 
Kandil konuşuyor;” Kürtlere eşitlik ve Anayasal haklar. Anayasa’da Türk-Kürt eşitliği, anadilde eğitim hakkı istiyoruz.”
 
Klasik demokrasilerde bile % 49’un 51’e uyumu ve uyması esas iken yedi milyon KÜRT yetmiş milyon Türk ile nasıl eşit olacak?
 
Başbakan: “ Bize pazarlık yapıyorsun diyenler, şehit kanından beslenenlerdir. Anaların gözyaşları dinsin istemeyenlerdir.” Kandil ve APO konuşuyor, “Başbakanı biz iktidar yaptık ve on yıldır da sayemizde başbakanlık yapıyor.”
 
Konuşmalar böylesine uzayıp gitmekte.
 
Bunu duyan ve gelişmelerden rahatsız olan akil Anadolu insanı AKP’ye şüphe ile bakar hale geldi. AKP’nin yönetimlerinden istifalar başladı. Bu hal, AKP’de panik etkisi yarattı.

Çorum’dan, Yozgat’tan, Antalya’dan, Mersin’den gelen istifa haberleri durumu sarstı.
 
Başbakan, “Pazarlık yok. Biz pazarlık yapacak kadar şerefsiz miyiz?” derken gelişmeler:  taaa Oslo’dan beri PKK ile bir pazarlığın yapıldığını ortaya koymakta. Gelişmeler belli bir pazarlığın ürünü olarak ortaya çıkmaktadır..
 
Uyanışlar bütün gayret, çaba, efelenme ve sindirmelere rağmen dalga dalga büyümekte, uyuyan dev gaflet uykusundan uyanmaktadır.
 
Hem pazarlık yok denecek hem halkın yüzde 70-80’i bu “ÇÖZÜM HAREKETİNİ” benimsiyor- destekliyor denecek. Hem de sizin AKİL Anadolu insanının ise SAKİL yakıştırmasını yaptığı 63 kişiyi Anadolu’ya sürüp bu hareketi “benimsetin- sindirtin” çalışması yapacaksınız.
 
Bu yaptıklarınız bir tutarsızlık değil mi? Hangisi doğru?
 
Sizin “Pazarlık yok” demeniz mi? Kandilin “Aşamalara bakacağız- gelişmeleri göreceğiz, verilen sözlerin neticesini bekleyeceğiz” açıklaması mı?
 
Neden çıkıp “Böyle bir pazarlık yok ey Kandil, ey Apo, ey PKK” demiyorsunuz.
 
Yoksa muhalefetin dediği ve C. Zapsu’nun, “Bu adamı deliğe süpürmeyin, kullanın” ricasının gereğini mi yerine getirmektesiniz?
 
Kandil konuştukça: AKP panikliyor ve hata üstüne hata yapıyor.
 
Bakalım nereye kadar?
 
Esen kalınız.   
           

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!