Aptalın eşeği dingirdeyince Aptal sevinirmiş, “Oh oh üç kapı daha fazla gezeceğim!”diye. Bizimkisi de o misal. Cumhurbaşkanı, “Kadınlara uzanan elleri kıracağız!” dedi ya. Hepimizde bir sevinç bir sevinç! Aptalın misali. Tecavüz, şiddet beyinlerde gelişir. Beyinler hasta ise elleri kırsanız da fayda etmez.
Sizin din programlarında, sizin evlenme ve evlilik danışmanlarınızın beyinleri kirli, beyinleri zehirli, beyinleri köhnemiş ise ne faydaaa, ne çareee!
Bu ülkede “mini eteğin tecavüzü çağrıştırdığı, okuyan kızların o…pu olacağı, hamile kadının sokağa çıkmasının sakıncalı, kadına şiddet erkeğin hakkıdır, gülmek fahişeliktir, aynı asansöre binersen gidersin,” fikri sabitleriniz olduğu sürece ve de “Takım elbise ile mahkemeye gelen tecavüzcülerin,ceza indiriminden yararlanacağı bir hukuk sisteminiz ve yargı kültürünüz varsa; ben size ve sizin sözünüze nasıl inanacağım?
Gerçekler, vaatlerle hiç mi hiç örtüşmüyor.
2002 yılı kayıtlarına göre: kayıtlara geçen kadın cinayet sayısı 66 iken 2007 yılında 1011 kadına çıkmışsa ve öldürenlerinde ortak özelliği erkekse (TUİK verileri)
Jandarma genel Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ulusal basına verdiği bilgiye göre: 2010 yılının ilk 7 ayında kadına şiddette büyük artış yaşanmış ve 226 kadın erkek cinayetine kurban gitmiştir. Aynı dönem içinde cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar kapsamında: 478 kadın TECAVÜZE uğramış, 722 kadın TACİZ edilmiş, aile içi şiddet kapsamında da: 6423 kadın ŞİDDETE maruz kalarak hastanelik olmuştur. Bunlar emniyete yansıyıp kayıtlara geçendir. Ya! Kan kusup kızılcık şerbeti içtim diyerek durumunu kimselere açamayanlar?
Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) verilerine göre TECAVÜZ ve TACİZ gibi CİNSEL saldırı suçlarında son beş yılda % 30 artış göstermiş ve artış eğilimi devam etmektedir.(TUİK, her istatistiği de baskılar yüzünden sağlıklı açıklayamamaktadır)
2005 – 2010 yılları arsında, 100 binin (100.000) üzerinde kadın CİNSEL saldırı sonucu mağdur olmuştur. Psikolojisi bozulmuş, evliliği bitmiş, nişanı atılmış, dışlanmış. Mağdurların % 40’ı hiç şikâyetçi olmamıştır.
Neden acaba?
Cumhurbaşkanı, ABD’de ki “Üç Müslüman” cinayetine kızdı köpürdü ve “Sen neredesin ey Başkan!” diye gürledi
Mısır’daki Rabia için dört parmağını büktü.
ABD uşağı Kral Abdullah içi sadece biz yas ilan ettik.
Ama kendi yavrumuz, hunharca, vahşice öldürülen ÖZGECAN için ne yaptık?
“Siyah eşarbı aldım, mesajı da aldık, gerekeni yapacağız!” züğürt tesellisinden başka ne diyebildik?
Ülkede kadının hali bu iken, kadınlar birer ikişer katledilirken, akıl almaz cinayetlere kurban edilirken; acaba kavga dövüş çıkarmaya çalıştığınız, “İç Güvenlik Yasa Tasarısı’nda” kadına şiddete karşı ne gibi caydırıcı bir maddeniz var?
Işid’in Irak ve Suriye’de kadınlara yönelik yaptıklarına, Taliban’ın Afganistan’da kadınları nasıl köle ve cariye yaptığına neden tek kelime etmiyorsunuz? Görmüyor musunuz, duymuyor musunuz, okumuyor musunuz? Buradaki böylesine zulme uğrayan kadınlar, kadın mı sayılmıyor yoksa insan mı?
Bu kafa ve bu anlayışla, nasıl olup, hangi irade ile “Kadına uzanan elleri kıracaksınız?”
Perşembenin gelişi çarşambadan belli değil mi? Biz saflarda, “Oh oh! Söz verdi: Kadına uzanan eller kırılacak” dedi diye sevineceğiz öyle mi?
Yürü len aptalın ……..! Gezecek daha onca kapımız var
Esen kalınız.
NOT: İçim yanıyor, dayanamıyorum, psikolojim bozuldu. Allah kahretsin! Özgecan’a Allah’tan rahmet, kederli ailesine de sabırlar diliyorum. Tanrım, kimselere böyle bir evlat acısı göstermesin. Amin!