Nazım Peker
Nazım Peker

İl İsimleri ve Dersim-Tunceli

Türkiye’nin bütün problemlerini hallettik, dertlerini sıfırladık. Elhamdülillah şimdi şehirlerin eski isimlerini verelim mi vermeyelim mi noktasına geldik.

Çünkü yapacak ya da yapılacak iş kalmadı.

Çünkü; Türkiye dünyanın en kaliteli savaş uçaklarını, en acımasız tanklarını, alt edilemez füze sistemlerini, dünyanın en kaliteli uzay araçlarını üretmekte ve pazarlamakta.

Eğitim de çığır açmakla kalmadık, öğretmensiz ve okulsuz eğitim sistemin devreye soktuk. Artık sınıflar, tezekle, odun-kömürle ısıtılmıyor. Cin-şeytan-perileri de geri getirdik.

Şehirlerin yol, cadde, park, trafik, meydan, bulvar işlerini, metro, hızlı tren ağlarını bitirdik. Hava kirliliği diye bir şeyimiz kalmadı.

Her yıl bütçemiz fazla vermekte. Cari işlemler fazlası yüzünden ve GSMH’nın fazlalığından dolayı FAZLA veren bütçeyi denkleştirmede zorlanmaktayız.

Memur ve işçiye o kadar sosyal imkân sağladık ki, bu gurup ve emeklileri ülke ülke dolaşmaktan bıktılar. Yeter artık biraz da ülkemizde kalmak istiyoruz demekteler.

Maaşları o kadar yüksek ki, dünya ortalamasının çok çok üstünde. Pek çok emekli, memur ve işçilerimiz aylıklarını o ay içinde harca harca bitiremedikleri için, çoğu aylar bankalara maaş çekmeye bile uğramamaktalar.

Devleti yönetenler dışında, SARAYLARDA oturmayanlar kalmadı. Akıllı evlerden bıktılar da, “Bu evler bizi tembel yaptı” diye sızlanmaktalar.

Ülke araç mezarlığına döndü. Devlet artık beş yaş üstü arabaların trafikten kaldırılması yasasını iptal etsin. Hiç değilse on yıl bari binelim demekteler.

Böyle bir ülkeyi siz yönetiyor olsanız ne yapardınız? Kendinize iş arardınız değil mi?

Hah işte! Türkiye’yi yönetenlerde işsizlikten bunaldıkları, aldıkları vekil, başbakanlık, bakan aylıklarını helal ettirmek için, gecelerini gündüzlerine katarak bir iş yapmanın çaresindeler.

Sonunda buldular.

İllerin neden eski isimlerini vermeyelim diye kendilerine bir iş çıkardılar.

Kutlamak lazım.

Tembellik onlara yakışır mıydı?

Müslüman insanlar, aldıkları aylıkları hak etmeleri gerekiyordu.

Bizi yönetenler, acaba sadece Tunceli’nin, Diyarbakır’ın mı adının değiştiğini sanmaktalar? Ben kendilerine naçizane bir liste sunayım. Başlamışken hepsini bitiriversinler. Böylece torunlarımıza da böyle bir sıkıntı kalmamış olur.

Bursa- Hüdavendigar, Çankırı-Kangır, Kırklareli-Kırkklise, Bingöl-Genç, Afyonkarahisar- Karahisar-ı Sahip, Ağrı: 1920’ye kadar Beyazıt, 1926’ya kadar Karaköse, 1938’de Ağrı, Balıkesir-Karasi, Samsun-Canik, Muğla-Menteşe, Rize-Lazistan, Artvin-Livane, Yozgat-Bozok, Bilecik- Ertuğrul, Tunceli-Dersim, Elazığ- Elaziz, Giresun-Şebinkarahisar, Gaziantep- Ayıntap, Şanlıurfa- Siverek, Manisa-Saruhan, Adana- Kozan-Cebelibereket- Seyhan sonunda da ADANA,  Çanakkale- Biga- 1926’ya kadar Gelibolu sonra Çanakkale.

Şimdi bunlara bir de değişen ilçe isimlerini ekleyin.

Bizim hükümetin on yıllık işi hazır.

Böylece PKK, Apo ve Kandil’in elindeki kozları da onlardan önce almış olursunuz ki, buna eski adıyla erken davranmak yeni adıyla da ÖNALMAK denir.

Sizin işiniz mi yok Allah aşkına!

Eğer iş yapacaksanız; sizi iktidar yapan insanların ülkesini; Ucuz ölümler ülkesi olmaktan, rüşvet ve yolsuzluk sıralamasında zirveye tırmanmaktan kurtarın.

YETER.

Bilmem anlatabildik mi?

Esen kalınız.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!