Çin’de bir banka soygunu oluyor. Soygunculardan birisi bağırıyor: “Kımıldamayın, para devletindir ama canınız sizindir.” Herkes sessizce yere yatıyor. Buna, “Zihin değiştirme kavramı” deniyor. Alışılmış düşünce algınızı değiştirmek.
Müşterilerden bir kadın masa üzerinde yatmaktadır. Ama bacaklar sütün gibi ortada. Bunu gören soyguncu, “Edebini takın kadın. Bu bir soygundur, ırza geçme değil.” Bunun adına “Profesyonellik” denir. İşin neyse onunla ilgilen, ona yoğunlaş. Soy ama Allah’ı da unutma.
Soyguncular olaysız, paraları alıp eve kapağı atarlar. Daha genç olanı, “ Abi gel şu paraları sayalım.” Yaşlı olanı, “Çok aptalsın be! Bu kadar para tek tek sayılır mı? Akşama tv’ler kaç para çalındığını söyleyecekler.” Buna “Deneyim” denmekte ki; günümüzde deneyim; kâğıt diplomalardan çok daha önemlidir. Geçmişten gelen bir tecrübedir.
Soyguncular kaçtıktan sonra, banka Müdürü banka şube şefine, polisi aramasını söyler. Şef, “Dur hele Müdürüm, soyguncular alacaklarını aldılar. Bizde bir 10 milyon daha alıp önceden iç edip borsada kaybettiğimiz: 70 milyon dolara ekleyelim ne dersiniz?” Buna da “Dalgayı yakalamak” deniyor. Berbat bir durumu kendi lehine çevirme sanatı bu. Şöyle bir düşünün!
Müdür, “Yahu her ay bir soygun olsa ne güzel olur. Ne çok eğlenir, nemalanırdık.” Buna, “ Sıkıntılardan kurtulmak” denir. Kişisel mutluluk işinden-görevinden çok daha önemlidir. Günümüzde yapılan.
Akşam haberlerinde bankadan 100 milyon çalındığı haberi verilir. Çaldıkları paranın o kadar olmadığını düşünen soyguncular, oturup parayı, tekrar tekrar sayarlar ve her defasında da 20 milyon çıkar. Çok kızmışlardır bu işe!..
“Biz hayatımızı tehlikeye atıp 20 milyon çalabildik ama, uyanık banka Müdürü bir el hareketiyle 80 milyonu götürmüş. Galiba soyguncu olmak yerine doğru dürüst (!) bir eğitim almak daha iyiymiş” diye hayıflanırlar. Buna “zurnada peşrev olmaz ne çıkarsa bahtına” denir.
Bu, “Bilgi altından daha değerlidir” demektir. Banka Müdürü çok mutludur. Özellikle de bir süre önce borsada kaybettiklerini geri alabildikleri için.
İşte bunun adına; “ÇALIYOR ama ÇALIŞIYOR” derler.
Öyle ya, banka Müdürü çalışıyor, hem de kim için?
Bu fıkraya-olaya göre HIRSIZ KİM oluyor?
Sahi sizce HIRSIZ kim?
Esen kalınız.