Nazım Peker
Nazım Peker

Günah Sandıkta Temizlenir mi?

Sevgili okurlarım! S. Başbakan her suçlamanın arkasından, “Buyurun sandığa! Demokrasinin ve hesap sormanın yeri sandıktır.” Çıkışını sık sık yapmakta.
 
Evet demokrasilerin olmazsa olmazıdır sandık.
 
Ama hangi demokrasilerin?
 
Halkın iradesine saygılı,
 
Yurttaşları bendensin, benden değilsin diye öteleştirmeyen,
 
Seçmenin bir oyunun dahi değerlendirildiği,
   
Yasaları, işine geldiği gibi değil hukuk ahlakı çevresinde yorumlayan,
 
Rüşvet ve hırsızlığın, nüfuz ticaretine döndürülmediği,
 
İhalelere fesat karıştırılmayan,
 
Hukukun üstün ve herkese eşit uygulandığı,
 
Üstünlerin değil, hukukun üstünlüğünün hâkim olduğu,
 
Kısaca, demokrasinin kurallarıyla uygulandığı ülkelerde sandık; sosyal ve siyasi hayatın vaz geçilmez şartıdır.
 
Türkiye yıllarca, hukuk ve demokrasiyi rayına oturtmaya çalışan fakat bir türlü başaramayan bir ülkedir.
 
Sandıktan koalisyon çıkar; hükümet kurmada parti ve şahsi çıkarlarımızı dayatırız.
 
Sandıktan tek başına iktidar çıkar, ya diktatörlüğe soyunuruz ya da hukuku kendimize uydururuz.
 
İslam’ında dediği orta yolu bir türlü tutturamayız.
 
Masonları gördüm. Liberalleri gördüm. Sosyal demokratları gördüm. Ve sonunda elhamdülillah Müslümanları da….
 
Ne yalan söyleyeyim. Gelenler hep gidenleri arattılar. Bunlar ise tüy diktiler, tuzu kokuttular.
 
17 Aralık “Büyük Rüşvet ve Yolsuzluk Operasyonları” patlak verdi. Bakan çocuklarının evlerinde sıra sıra içleri Dolar, Euro dolu kutular, kasalar görsel ve yazılı basında yerlerini aldılar.
 
Zavallı halkımdan kimileri, “Ne oluyoruz? Bunlarda ne demek? Halkın parası çalınır mı, devlet hükümet eliyle soyulur mu?” derken.. Öbür yarısı, “Size ne! Soyduysa beni soydu!” genişliğine yattı.
 
Hırsızlık var mıdır, yok mudur tartışmasına girmeyeceğim. Bu konuda muhalefeti oluşturan üç parti, “Evet vardır ve yapılmıştır” ortak noktasındalar.
 
S. Başbakan, esip-gürlüyor, “Hesap soracağız, inlerine gireceğiz.. Bunların alayı montaj, dublaj, iftira” demekte de. Aradan bunca gün geçmesine rağmen, ne hesap sormakta, ne de inlerine girebilmekte. Bu in lafı öyle ayyuka çıktı ki, kış uykusundaki ayılar bile kuru gürültüden uyandılar.
 
Böylesine bir iddia ve itham karşısında; hangi sandık bu günahları temizler?
 
Hukuk devletlerinde; iddianın ve iftiranın aklanma yeri HUKUKTUR. Gidersiniz adaletin kapısını çalarsınız, “Bana iftira ediyorlar. Montaj ve dublaj ile beni yıpratmaya çalışıyorlar” dersiniz. Hukuk gereğini yapar.
 
Konuşma yapmadım. Bu ses bana ait değil. O paralar sanal” denmiyor.
 
Denen; “Bunlar; montajdır, dublajdır, paralel yapının işidir” söyleminden öte geçilmiyor. Bu iddialar, sağlam delillerle çürütülmüyor. TİB’in kayıtları, paraların eritilme gününün mobese kayıtları kamuoyu ile paylaşılmıyor.
Durum bu olunca; bu günahı inanın hiçbir sandık temizleyemez. Vicdanlarda, kocaman bir günah olarak kalacak ve kalmaya da devam edecektir.
 
Esen kalınız.   
    .   
 
NOT:1- Son günlerde oluşan sokak hareketleri hiç hoşuma gitmiyor. Ülkem adına üzülüyorum ve endişeliyim. 12 Eylülcü Evrenin oluşturduğu birlik havası; S. Başbakan’ın agrasif ve akıl almaz tahrikleri ile her geçen gün çığırından çıkmaktadır.  2-Bu olaylarda, hayatını kaybedenlere rahmet, kederli ailelerine de baş sağlığı diliyorum

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!