Nazım Peker
Nazım Peker

Gerçek Hedef Kim?

Sevgili okurlarım sizleri şöyle kısa bir tarihi yolculuğa çıkarmak istiyorum. Güneyimizde iki komşumuz var. İkisi de Müslüman, ikisi de Arap çoğunluklu.

Bunlardan Irak, Saddam eliyle ABD’nin bu bölgedeki kadim dostu ve taşeronu idi. ABD ne derse yapılır, onun bölgedeki çıkarlarına kimi zaman direkt, kimi zaman dolaylı şekilde hizmet edilirdi.

Öbürü ise Suriye! Suriye, Hafız Esad (ya da yeni şekliyle ESED) aracılığıyla Rusya’nın bu bölgedeki kadim dostu ve taşeronu idi. Rusya’nın bölgedeki menfaat ve çıkarları tıpkı Irak’ta olduğu gibi direk ve dolaylı olarak kollanır- gözetlenir ve bu çıkarlara hizmet edilirdi.

Her iki lider de bu görevlerini hakkıyla yapanlardandı.

ABD, Saddam’ı her nedense gözden çıkarmış. Neden çıkarmış, niçin çıkarmış pek bilinmiyordu. Saddam ülkesinde düzene hâkimdi. Her dediği anında yapılır, sözünün üstüne söz konmazdı.

ABD Saddam’ı harcayacaktı.

Durup dururken de bu iş yapılmazdı. Bir sebep gerekliydi. Ama görünürlerde dişe dokunur bir sebepte yoktu.

ABD’nin Pentagon’u, CIA’sı, FBI’sı çok güzel senaryolar yazar, bu senaryoları da gayet güzel uygulamaya koyarlardı. Hele hele saf ve toy olan devletler ile devlet adamları bu senaryolara çabuk inanırlardı.

Saddam’a, “Sen aslansın, sen lidersin, sen dünya liderisin” diye önce söylediler, pohpohladılar. Sonra da bu dediklerine Saddam’ı inandırdılar.

Ardından da, “Sen şu Kuveyt’i işgal et, bu senin hakkın artık” dediler.

Saddam, Kadim dostu (!) ABD’nin bu dolduruşuna inandı. Gitti Kuveyt’i işgal etti.

Aynı ABD, “Sen Ortadoğu’nun nesisin, neden Kuveyt’i işgal ettin” bahanesine bir de nükleer silahlara sahipsin gerekçesini eklediler. Sonrası hepimizin malumu; Irak’ın başına gelenleri hatırlıyorsunuz değil mi? Önce baba BUSH, sonra oğul BUSH, ardından (güya) Müslüman Obama’nın yaptıklarını hatırladınız değil mi?

Şimdi Saddam ve ailesi nerelerde?

Irak kaç etnik ve mezhep’e bölünmedi mi? Müzeleri, merkez bankası talan edilip yağmalanmadı mı? Kadınların-kızların milyonlarcasının namusu kirletilmedi mi?

Şunu iyi bilmeliyiz ki devletlerin dostlukları; devletlerin menfaatlerinin oranlarıyla sınırlıdır. Hiçbir devlet ilânihaye bir başka devletin dostu değildir, olmaz, olamaz, olmamalıdır da.

Rusya şimdilik Esad’a dolaylı arkandayım demekte. Bu deme nereye kadar gider? Bunu, Rusya’nın çıkarları ve sağlayacağı menfaatleri belirleyecektir. Eğer ki hatırı sayılır bir menfaat söz konusu olursa.. Ki olmaması içinde bir sebep yok. O zaman göreceğiz Beşar ESAD’in ve Suriye’nin de başına nelerin geleceğini.

Örnekler ortada.

ABD ve Vahşi Batı’nın yaptıkları meydanlarda tap taze durmakta.
 
Şimdi bizim durup dururken, Suriye halkının hamisi kesilmemiz neyin sonucu? ABD, Suudi Arabistan susarken, Arap âlemi, Çin, Rusya, AB susarken bizim bu kadar canhıraş olmamızın altındaki yatan gerekçe ne?
 
Anlayanınız var mı? Bizim uluslar arası hukuktan doğan müdahale hakkımız Kuzey Irak için geçerlidir. Oradan gelen teröristler canımıza, malımıza, üniter yapımıza saldırmaktalar. Neden oraya karşı kerhen duyarlı davranırken, söz konusu Suriye olunca bilinmez bir gayretin içine girmekteyiz.
 
ABD ve Vahşi Batı ile İslam’dan nasiplenmemiş ülkelerin dümen suyuna girip Suriye’yi işgal planlarının gerçek sebebi acaba; Suriye’ye hak-hukuk, demokrasi getirmek mi yoksa bu bahane ile Türkiye’yi Irak konumuna getirmek mi?
 
Acaba gerçek hedef sizce kim?
 
Esen kalınız. 
 

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!