Nazım Peker
Nazım Peker

Gavat= Cezalık mı, Ceza Alır mı?

Gavat-Kavat, sözcüğü, toplumumuzda ağır hakaretlerdendir. Sinkafın en şiddetlisi, en tesirlisi ve en adisidir.
 
Bu söz, söylenende büyük ruhi ve psikolojik çöküntü oluşturan bir hakarettir.
 
Kavatın manası derindir Gizli ve yasa dışı cinsi birleşimlerde aracılık eden erkek= pezevenk* Ailenin yapısına ve mukaddesatına dayanır. Bu tür insanlara toplum boynuzlu der. Boynuzları uzamış derler.
 
Yani?
 
Yanisi şu ki; bu söz, öyle herkesin her yerde ve herkese ayaküstü söyleyeceği bir söz değildir.
 
Bu söz yüzünden, Anadolu’nun pek çok yerinde cinayetler bile işlenmiştir.
 
Onun için, söylenmemesi gereke çirkin bir sözdür.
 
Söyleyenin ağzı kokar, diline biber sürerler.
 
İşin öbür tarafına bakınca, elbette bir valiye de, “Allah belanı versin” denmez, denmemeli. Şunu da asla göz ardı etmemeli; vatandaş neden valisine böyle bir söz söyleme ihtiyacını hissetmiş, hissettirilmiştir? Bunun, eleştirisi yapılmalıdır.
 
Vali’ler, T.C’nin valileridir. Hükümetin asla.
 
Ama gel gör ki, dünde bugünde kimi valiler, hükümetin ya da hükümeti oluşturan siyasi partinin il başkanları gibi çalışmaktalar ki; ne devlet geleneğine nede görev anlayışına uyun değildir.
 
Kimi zaman da hükümetler, valilerimizi böyle çalışmaya zorlamaktadırlar ki, bu da asla ve asla Türk devlet geleneğine uygun değildir.
 
Ben yaşım itibarıyla, öyle devlet görevlileri gördüm, tanıdım ve duydum ki, asla siyasi partinin yandaşı olmamış, devlet memurluğundan; hükümet memurluğuna soyunmamışlardır.
 
Elbette bunun tam tersini yapanları da gördük, duyduk.
 
Gavat sözcüğü, ağır hakaret olduğu için, cezayı gerektirmektedir.
 
Türk ceza yasası böyle bir cezaya “EVET” demektedir.
 
Nitekim aylar önce (sanırım İzmir’de) bir olay bunun en yakın canlı örneğidir.
 
Hurdacılık yapan eşini terk eden bir bayan, eşine “Bu çocuklar da senden değil. Sen bir GAVATSIN.” Hakareti için bayana;  bin sekiz yüz lira ceza vermişti. Bayan bu cezayı ödeyemediği içi de sanırım doksan gün hapis yatmıştı.
 
Vatandaş da Vali’den şikâyetçi olursa iş ne olacak?  Vali’nin bu sözlerini benimsemiyorum diyen S. İçişleri Bakanı böyle bir soruşturmaya, İZİN verecek mi?
 
Vatandaşına uygulanan yasa, valisine uygulanmayacaksa, o ülkede ADALETTEN bahsetmek olası olur mu? Olursa buna, ADALET denir mi?
 
S. Başbakan, “Bu sözü onaylamıyorum. Fakat bu tür provakatif eylemler içinde valimizi yedirtmeyiz” demekte.
 
Bu söz, su götürmekte; eğer vali beyin bu sözünü tasvip etmiyorsanız bunun bir bedeli olmalı.  Valiler az olan saygın bürokratlardır. Ama bu saygınlık nereye kadar….?
 
Eğer vatandaş böyle bir hakarette bulunmuşsa ki bulunmuş. O zaman yapılacak iş, hukuk içinde gerekenin yapılmasıydı.
 
Valinin bu GAVAT hakareti, yenir yutulur cinsinden değildir. Önce “Ben KAVAS demiştim” diye işi örtbas etmeye çalışıp sonra da “dedim” demesi de bir başka ayıp değil mi?
 
Yöneticiler, bulundukları görevler nedeniyle ve bir Cumhuriyet devletinde, demokrasi ortamında çalıştıkları için; Cumhuriyetin bazı hoşgörülerine de hoşgörülü olmak mecburiyetindedirler. 
 
Eskiler ne güzel söylemişler, “Öfkeyle kalkan zararla oturur- Kötü söz sahibine aittir-Kişi, karşısındakini kendisi gibi bilir” diye
 
Muhalefet, işin peşini bırakmayacak gibi.
 
Görelim neler olacak neler? Kazanan; hukuk ve adalet olsun. Son yıllarda epey yara aldı da.  Oysa ADALET, evrenin ruhudur. Bu ruhu öldürmeyiniz.
 
Edebali, “ Ey oğul bundan sonra kızmak bize, sakinlik sana” demiyor muydu?
 
Son söz; bu küfür Vali’nin ağzına yakışmamıştır
 
Esen kalınız

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!