Gezi Parkı olayları, öyle görünüyor ki; hükümetin yumuşak karnı olmuş. Hükümet her yerde her etkinlikte “Her yer TAKSİM, her yer direniş” sözünden da oldukça rahatsız.
Bu iddialarımızı, Beşiktaş-Galatasaray maçında gördük.
Hükümet ya da ilgililer pek alışık olmadığımız dört savcıyı bu maçta görevlendirmişler.
Neden?
Birileri, bu maçta bir şeylerin olacağını mı bilmekteydiler?
Ya da böyle bir olayın olması mı planlanmıştı?
Bu tür maçlarda güvenlik önlemleri oldukça yoğun olurdu. Bu maçta bunu göremedik!?
Acaba bu, önceden kurgulanmış bir plan gereği miydi?
Yıllardan beri tanıdığımız ve pek çok sözleri slogan olmuş bir ÇARŞI grubu vardı ve maçlarda da oldukça etkindi. Karşılarına çıktığı söylenen “1453 Kartalları” kim? Bu gurup kimlerden oluşuyor? Kimler oluşmasını istemekte?
Maçta gördük ki, olaylar başlamış, olayı çıkaranlar sahaya inmiş, yumruklar konuşmakta: Ne hikmetse, “Çevik Kuvvet” meydanda yok. Olaya müdahale etmiyor.
Neden?
Bence kritik soru bu olmalı.
Her olaya, Toma’lı, biber gazlı müdahale den polis kuvvetleri, burada neden yoklar?
Acaba ileri demokrasinin nasıl olacağını mı sınadılar?
Bu olayların olması zihinlerde pek çok soruyu gündeme getirdi: acaba ileride olması muhtemel olan bir toplumsal olayın önlenmesine yönelik gözdağı mı? Hükümet ve emniyet güçleri, böyle bir ihbar mı aldılar yoksa böyle bir hava mı sezmekteler?
Öyle görünüyor ki bundan geri; sinemalarda, konserlerde, festivallerde, maçlarda, okul etkinliklerinde ÇEVİK KUVVET’İN yanında artık görevli savcılarımız da olacak gibi.
Nereden nereyeeeeeee? Yaşasın ileri demokrasi! Yaşasın özgürlükler, yaşasın açılan demokrasi paketleri…
**********
TEŞVİK PAKETLERİNDE ASLAN PAYI
2012 teşvik paketlerinden yararlananlar açıklandı. Teşvik, belli alanlarda belli kriterlerle parasal, proje, vergi gibi kalemlerde girişimcilere kolaylık sağlamak demektir
Bu teşviklerinin yüzde 85’ini ÇALIK GURUBU almış. Bir başka deyimle ÇALIK GURUBU faydalanmış. Bir başka deyişle ÇALIK GURUBU faydalandırılmış.[1]
Olabilir diyeceğim.. Ammaaaaaaaaaa diyemiyorum.
Çünkü Çalık Gurubunda bir tanıdık var.
S. Başbakan’ın damadı.
Şimdi sizde hatırladınız mı?
Bu olayı, İslam’ın neresine koyacaksınız?
Bu teşviklerde, fesat karıştırma, adam kayırma, kötü niyet aramayalım mı?
Ararsak.. Münafıklık mı yapmış olacağız?
Nasrettin Hoca merhumun deyimiyle,”Hırsızın hiç mi suçu yok?” Bunu böyle yapanların hiç mi günahı yok?
Çalık Gurubu ayarında başka firmalar yok mu? Yoksa az zamanda bu gurup, çok ama çok mu zengin oldu da bizim mi haberimiz yok?
Eskiler, safça; “Bal tutan parmağını yalar” demişler. Geçti o devir de geçti. Artık peteği komple yutmaktayız. Ne diyelim, Müslümanlıkta işler böyle imiş de haberimiz yokmuş.
Esen kalınız.
[1] Ulusal Kanal – 21.09.2013 Sabah kuşağı bülteni