Hayda! O da nereden çıktı? Dediğinizi duyar gibiyim.
Evet, bende ilk gördüğümde hayret ettim ve o da nereden çıktı? Daha karpuz kesecektik dedim.
Bu başlık ve bu iddia bana ait değil. Bizim stratejik derinlikli, vizyoner bakışlı ortağımız ABD’nin saygın bir yazarına aittir.
ABD’li araştırmacı-Yazar Michael Collins, “Erdoğan’ın veda günleri yaklaşmıştır” iddiasında bulunuyor.
Collins bu iddiasını: “S. Erdoğan neden YPG’ye takıldı? Bunu pek çok sebebi var. Ama hiç biri terörizmle ilgili değil. Bu takıntının tamamı hayati meselelerdir.” Diyerek iddiasını şöyle sürdürdü:
“Bu mesele çok iticidir. Erdoğan ve ailesi ile çevresindekilerin tek korkusu; hapse atılmaktır. Erdoğan ve ailesi ile etrafının; IŞİD ile petrol ticareti yaptığını, Suriye’deki cihatçılara silah taşıdığını. Bu nedenle işin çok nazik ve bıçak sırtında” olduğunu belirten Collins: “Eğer Erdoğan’ın kontrolü dışında bir hükümetin iktidara gelmesi durumunda: Erdoğan ve ailesinin ve etrafındakilerin yargılanacağını” iddia etmektedir.
Cğllins, iddialarını: “Erdoğan’ı korkutabilen tek kişinin hala Obama olduğunu ve Erdoğan’ın da Obama için çalıştığını” ekleyerek.
“Erdoğan ve ekibinin, ‘Esad gitmelidir! Esad’sız bir Suriye “politikalarının iflas ettiğini. Batı’nın da sessizce Erdoğan ve ekibini terk ettiğini. “ belirten Collins, “Bu nedenle Erdoğan ve ekibi çok zorda kalmışlardır.” Tespitinde bulunmaktadır.
Collins, “Son günlerde Obama’ya tavır alan Erdoğan’ın büyük bir risk aldığının” altını çizerek: “Obama için çalışan Erdoğan’ın, Obama’ya tavır koyması akıl ve mantıkla çelişmektedir.” Diyen Collins, OpEd News Com’da yayınlanan makalesinde son noktayı: “Obama için çalışan Erdoğan’ı ancak Obama kovabilir. Onun için de Erdoğan’ın günlerinin sayılı olduğuna” dikkat çekmiştir.
Özetlersek: Collins’e göre Erdoğan ve ekibinin YPG takıntısı terör ve Kürt koridoru için değil; kendileri dışında kurulacak bir Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinde yargılanacaklarından ve hapse atılacaklarından korkuyor olmaları imiş.
Oysa bizde sanıyorduk ki; Türkiye Cumhuriyeti’nin menfaatleri için.
Eğer bu iddia doğru ise bu korku: Suriye’ye kara harekatı dahil Türkiye’yi her türlü maceraya atabilirler.
Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını, “Kabul etmiyorum, saygıda duymuyorum” çıkışının altında da: Anaysa Mahkemesi es kaza böyle bir yargılama kararı verirse; şimdiden, ”Ben zaten daha önceden söylemiştim. Kabul etmiyorum” kurnazlığı mı yatmakta acaba?
Esen kalınız.
Nazım Peker
Diğer Yazıları
Köşe Yazarı