Nazım Peker
Nazım Peker

Ekonomik Büyümeden Ne Haber

AKP hükümeti her alanda olduğu gibi, ekonomi alanında açmazları yaşamaktadır.

Genç nüfus işsizdir.

Büyüme hızı yüzde yedilerden yüz de üçlere çekilmiştir ve tutturulması da çok zor gibi.

Mevcut olan büyüme de, Türk insanın kredi kartları ile AVM’lerden yaptığı alışverişlere dayanmaktadır.

Yüz yılda gelen yabancı sermayenin 30 milyar doları son iki ayda ülkeden çıkmış ve gelen yabancı yatırımcı sayısı ve para miktarı da; azalmış ve % 1.7’den 1.5’e gerilemiştir.

S. Erdoğan başkanlığındaki hükümet de, sevgili hemşehrim Davutoğlu’nun başında bulunduğu hükümette, üretime ve işsizliği önleyici yatırımları teşvik edememişler ve işsizler ordusunu her yıl katlayarak büyütmüşlerdir.

Her iki AKP hükümetleri de, yanlış yatırım ve harcamaları teşvik etmişler; yapılan yatırımlar ne ülkenin büyümesine, ne işsizliğin azalmasına ne de ithalat-ihracat dengesinin düzelmesine zerre kadar fayda sağlamamıştır.

Her iki AKP hükümetinin de ortak ekonomi politikası:

Lüks AVM’lerin yapımı,

Lüks ve pahalı otomobil alımı,

Lüks ve akıllı konutların yapımı ve satımı,

Lüks ve gösterişli tatil köyleri ve otellerin yapılması,

Lüks tüketime kredi verme şeklinde olmuş ve olmaya da devam etmektedir.

Ayrıca çıkarılan ve AKP’yi eleştirmeye yönelik eleştirileri, susturma yasaları. Bu yasalara konan hiçte mantıklı ve demokrasilerin yapısına uymayan, “MAKUL ŞÜPHELİ”  maddesi ile yatırımcının “MAL VARLIKLARINA EL KONULMASI” ekonomide yerli ve yabancı sermayenin yatırımdan uzaklaşmasına/kaçmasına neden olmuş ve olacaktır.

Siz olsanız, böyle yasası olan bir ülkede yatırım yapar mısınız?

Yerli ve yabancı sermayede haklı olarak yapmıyor.

Efendim AKP’liler diyor ki; “Biz Avrupa’dan daha iyiyiz. Onlar yüzde bir büyürken biz yüzde üç büyüyeceğiz”

Bu, kulağa hoş gelen ve siyasi bir söylemdir.

Almanya’nın kişi başı GSMH’sı 40 bin dolar.

Türkiye’nin ise şişirmelerle ancak 10 bin dolar.

Almanya yüzde bir büyüse, kişi başı artış 400 dolar eder.

Türkiye yüzde üç büyüse, kişi başı artış 300 dolar etmez mi?

Siz bu büyüme ile nasıl onları yakalayacak ve onlarla rekabet edebileceksiniz?

Kaldı ki, arkanızdan İran gelmekte. İran’ı sakın ha göz ardı etmeyiniz. İran, Türkiye’nin girebileceği pazarlara rahatlıkla girebilecek bir ülkedir.

AKP hükümeti ve hemşehrim Davutoğlu, nasıl bir ekonomik paket ya da yatırım uygulamalıdır ki; olumsuz giden ekonomi canlansın ve atağa kalksın?

1-  Rekabetçi kur politikaları uygulamalı.   Bakınız bütün müdahalelere rağmen dolar, dikiş tutuyor mu, tutturulabiliyor mu?

2-  İhracata yönelik yerli üretimi artırmanın önünü süratle açmalı

Eğer böyle bir yatırımı teşvik etmez iseniz, ceberut ve insafsız yasalarla yatırımcıyı korkutursanız; bütün çabalarınız boşa gider ve “suya yazı yazmak” durumunda kalırsınız.

İhracata dönük, yerli üretimi artırır iken, yabancı sermayenin de üretime ve istihdama yönelik yatırım yapmasını teşvik etmelisiniz. Tüketim amaçlı, lüks AVM’lerin açılışına da önlem getirmelisiniz.

Yolsuzluklara asla izin vermemelisiniz. Yolsuzlukların yaygın olduğu ülkelerde yatırım asla yapılmaz. Bu, ekonominin kaçınılmaz bir kuralıdır.

Hangi AVM’de yerli üretim sanayi ürünü var ki. Varlıkları ile övündüğümüz AVM’lerin raflarını yabancı marka ürünler doldurmaktadır.

Bununla övünmek neyin nesidir?

İhracat yaptığımız otomobil markaları da bizim mi?

Büyüme ancak ihracata yönelik yatırımları teşvikle olur.

Esen kalınız.

Not: Ben ekonomist değilim. Emekli bir öğretmenim. 

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!