Bizim öngörüsüz siyasetçilerimiz, her akıllarına geleni iç siyasette artı malzeme olarak kullanmayı siyaset ve siyasette başarı sanıyorlar. Ellerin adamı morfinsiz diş çekiyor haberleri yok.
Sn. Erdoğan bir zamanlar yukarıdaki sözlerle; ABD’ye, AB’ye Çin’e ve maçine kükremişti.
Sonuç? Elde var sıfır. Elin adamı takmıyor bile! İç siyaset ayrıdır, diplomatik dil ve üslup ayrıdır. Uluslararası ilişkilerde içerde konuştuğunuz gibi konuşamazsınız, içerde davrandığınız gibi davranıp tavır alamazsınız. Diplomasi ve nezaket dilini kullanmak zorundasınız.
Fırat’ın Batısı, Rakka, Şam’da Cuma namazı derken, ABD ve Rusya ile güneyden kara komşusu oluvermişiz.
Neden?
Sn. Erdoğan ABD yolcusu; havuz medyası yine hava pompalamaya başladı. Efendim, “Görüşme çok sert geçecekmiş.” Adın ne mülayim sert olsan ne yazar. Erdoğan çetin cevizi oynayacakmış… Keşke ülkem adına çok yararlı iş yapsa, başarı kazansa da ben dişimi kırsam!
Trump YPG’ye silah yardımından geri adım attı mı?
Rakka’ya harekette TSK’ya davetiye gönderdi, sizde yanımızda olun dedi mi?
Elbette demedi.
Sn. Erdoğan “Eğer dediklerimi alamazsam noktayı koyarım.” diyecekmiş. Esas nokta, Süleyman Şah Türbesi’ni taşımadan, 4 milyon Suriyeli’yi içeri almadan, Peşmergeyi Türkiye üzerinden Ayn el Arab’a (Kobani’ye) göndermeden önce koyacaktınız!
Noktayı koyarsak ne olur?
Trump geri adım atar, “Peki abi, sen kazandın” der mi?
Hiiiiiiiiiiiiç sanmıyorum. Çünkü dünyanın en büyük emperyalist ve modern sömürgecisi ABD’dir.
Ve öyle görünüyor ki, ne Trump nede ABD’li yöneticiler Sn. Erdoğan’ı asla dinlemiyorlar, sanırım güvenmiyorlar da!
PYD ve YPG’ye neden her türlü askeri-siyasi desteği saklamadan ve Türkiye’nin gözünün içine baka baka yapıyorlar?
Bütün bunlar, “Biz biliriz, biz yaparız” diyen bizim siyaset allamelerinin, “Esat gitsin de” yanlış politikalarının eseridir. Oysa orta da Saddam’ın gittiği bir Irak örneği de var iken!
ABD’nin nihai hedefi, İran, Türkiye, Irak ve Suriye’den alınacak topraklar üzerinde bir Kürt devleti oluşturarak; İran ve Türkiye’nin önünü kesmektir. İnşallah başarılı olamaz.
Esat Suriye’de güçlü olsaydı, ABD bu kadar rahat emelini gerçekleştirebilir miydi?
Bir de dünyanın beşten büyük olduğunu bizden başka kimseler bilemiyor muydu?
Sn. Erdoğan’a gayretleri için teşekkür ederim. Fakat nafile… Atı alan Üsküdar’ı geçmek üzere!
Atalar ne demiş, “Ah dilim ah! Seni dilim dilim dileydim, bin biliyorsan da bir bilene danış!” dilinize sahip olmaz, burnunuzun dikine giderseniz başınıza geleceklere rıza göstermek zorunda kalacaksınız. Avrupa ve ABD asla söylenenleri unutmazlar. Günü gelince önünüze koyarlar.
Keşke! Ah keşke Sn. Erdoğan başarılarla dönse! Hiç kimse vatan haini değildir. Ülkem kazansa!
Rusya’ya domatesi satamadık amma, Rus buğdayını gemilerle getirmekteyiz. Buğday ambarı İç Anadolu insanına özellikle de Konyalı çiftçilere hayırlı olsun. Avrupa ve Batı bizi kıskanıyor!
Esen kalınız.
