Nazım Peker
Nazım Peker

Doğrusu İzlemek mi, Seyretmek mi?

Son yılların moda mı desem, bilmeden yapılan bir hatası mı desem bilemiyorum. Tv’lerimiz, izlediniz, izleyeceksiniz, izledik ile başlayıp bitirmekteler.
 
Acaba bunun doğrusu nedir? Merak ettiniz mi?
 
Bu izlemek sözü, bilerek yapılıyorsa Türkçemize ihanettir. Bilinmeden yapılıyor ve söyleniyorsa bu da büyük bir gaflet ve cehalettir.
 
Epey sözlük karıştırdım ve aşağıdaki sonuçlara ulaştım.
 
İZLEMEK sözcüğü asla ve asla SEYRETMEK anlamına gelmemektedir ve bu anlamı da karşılamamaktadır.
 
Neden mi?
 
İz; insan ve hayvan ayağının yerde kalan resmidir, işaretidir. Bostanda tavşanın ayak izleri vardı. Yuvarlanan ve sürünen cansız şeylerin yerde kalan eseri; arabanın izi tazece duruyordu. Genellikle alamet, nişan eser; Orada asla insan izi yoktu. İzine uymak,  izinden gitmek.
 
İzci: İzci olma hali veya izcilik işi.
 
İzlemek: 1) İzini aramak, peşine düşmek, takip etmek, aramaya, bulmaya çalışmak. 2) Sezmek, keşfetmek.*
 
İz:  bir şeyin geçtiği veya durduğu yerde bıraktığı im, işaret. İzi belirli halde duruyor. İz bırakmadan kaybolmuş.
 
İzci: gezip görme, araştırma, beden ve ruh sağlığını sağlama alma ile ilgili yasalara uygun olarak yetiştirilen öğrenci veya gençlik.(Yavrukurt)
 
İzcilik: izci olma hali veya izci olma işi.
 
İZLEMEK:  izine düşerek aramak, bir şeyin arkasından gitmek, takip etmek, bir şeyin oluşumunu gözden geçirmek.
 
İzlenim:  bir şeyin duygu yoluyla kazanılan etkisi.**
 
İz: bir şeyin geçtiği veya önce bulunduğu yerde bıraktığı belirti, nişan, alâmet: ayak izi, tekerlek izi. Bir şeyin dokunmasıyla geride kalan belirti; “yüzünde bir takım tırnak izleri vardı.” Bir olay, durum veya yaşayıştan geride kalan belirti, eser. Yazdan eser kalmadı. Göl kurudu balıktan eser kalmadı.
 
İzlemek: iz sürmek, arkasından gitmek, takip etmek, yerini bulmaya çalışmak, arkasından gelmek.
 
İzci: iz güderek aradığını bulabilen kimse, kâşif veya keşşaf. Dayanışma ve yardımlaşma duygularını geliştirmek, ruhça ve bedence güçlendirmek için kamplarda ve okullarda eğitilen genç/gençlik.
 
İzcilik: izci olma durumu veya izcinin yaptığı iş.
 
Bu kadar izahtan sonra, “SEYRETMEYE” bakalım. Nedir seyretmek: Bir olaya karışmadan bakmak, eğlenmek, görmek, öğrenmek vb. için bakmak. ***
 
Aşağı yukarı bütün sözlükler, SEYRETME sözcüğünü böyle tarif edip, anlatmakta.
 
Seyrederken biz bir iş yapıyor muyuz?
 
HAYIR.
 
Bir işe dahil oluyor muyuz?
 
HAYIR
 
Öyle ise neden doğru olan “SEYRETME” kelimesini kullanmıyoruz? İzleme sözcüğünü kullanmakta ki ısrarımız niye?
 
Doğru olanı kullanalım ve “ Sevgili seyirciler!” diye başlayıp “Bizi seyrettiniz” diye bitirelim!
 
Konya ve ulusal tv’lerde bazı spiker arkadaşlar ile bazı program sunucuları, “Seyretmek” sözcüğünü kullanıyorlar. Onlara Türkçemiz adına teşekkürler ediyorum.
 
Yanlışta ısrar etmeyelim. Güzel Türkçemizi güzel ve yerinde kullanalım. Bazı kelimelere inatla yeni anlamlar yüklemeye kalkışmayalım. Bu inat ve ısrar, Türkçemize biraz saygısızlık olmuyor mu?
 
Esen kalınız.   
 
 
    “  Hayat Büyük Türk Sözlüğü
  ** Ansiklopedik Türkçe Sözlük. Kemal Demiray-Ruşen Alaylıoğlu. İnkilâp Kitabevi.
  *** Türkçe Sözlük. Türk Dil Kurumu 8. baskı.

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!