Yaz kursları yasasının çıkarılması MHP’ye nasip olmuştu. Unutanlar varsa hatırlatalım.
Okullar kapandı. Okulların veremediği dini bilgileri Türk çocuklarına verebilmek maksadı ile “Yaz Kuran Kursları” açılıyor her yıl.
Bu kurslarda okul çağında her yaştan çocuklar var.
Yaz kurslarının amacı; pedagojik eğitim almış din görevlileri marifetiyle; Arkadaş sevgisi, hayvan sevgisi, çevre sevgisi ve bilinci, kardeş sevgisi, aile sevgisi verilerek iyi vatandaş, ahlaklı birey yetiştirmeyi amaçlamanın yanında: bireye gerekli dini bilgileri, namazda okunan dua ve sureleri de öğretmektir.
Kimi kurslarda bu güzel vakit, sosyal hayatımızda bize hiç gereği olmayan bilgiler öğretilmektedir. Sütannesi, dedesi, amcası, savaşları gibi! Bunlar daha sonra öğretilmelidir bence.
Kimi kurslarda da, “hı-ha, ga, ğa, gırtlaktan, dili damağa vurarak, peltekçe” diye bence zaman israfına yönelik öğretilerle vakit geçirilmektedir. Allah’ın ilmi her şeye kadir değil miydi? Yoksa bu ilme mi güvenmiyorsunuz?
Sosyal hayatımıza baktığımız zaman, en çok ihtiyacımız olan SEVGİ, hoşgörü, saygı üçlüsünün az hatta hiç olmadığını görmekteyiz.
İslam’da sevgi dini olduğuna göre bu kurslarda ağırlığı bu yöne versek ülke ve ülkenin vatandaşları olarak daha yararlı bir kazanım elde etmez miyiz?
Kimi kurslarda da genç beyinler şeytan, cin, cehennem ateşi-azabı, zebani hikâyeleriyle hem korkutulmakta hem de doldurulmakta. Bazı çocukların, bu öğretiler yüzünden uyuyamadıklarını, kimilerinin de uykularından korku ile uyandıkları şikâyetlerini çok dinledim.
Genç beyinlere; israfı, kul hakkını, kamu malını, çalışma sevgisini, alın terine saygıyı, kadına ve çocuğa sevgiyi, yardımlaşmayı, çalmamayı, haksız kazanmanın kötü bir şey olduğunu, komşu ve devlet malına zarar vermemeyi, yardımlaşmayı, hata ve kusurları af edebilmeyi öğretsek daha iyi olmaz mı?
Allah, Peygamber sevgisinin yanında vatan, bayrak, milli marş ve milli değerlerimizi, kahramanlarımızı da öğretsek, sevdirsek; acaba kaybettiklerimiz mi yoksa kazandıklarımız mı daha çok olur?
Torunlarım bu kurslara gitmekteler. Geçen yaz iki torunum; hocaların adil olmadıklarını, gelen genç kursiyerlere de sevecen davranmadıklarını dinlemiştim.
Şunu iyi bilelim ve aklımızdan çıkarmayalım. Çocuklar, kusursuz çeken hatasız fotoğraf makinesi gibidirler.
Umarım bu kurslar, umduğumuz gibi faydalı olur. Bu vatanın çocukları: yaşamlarında hayırlı, güvenilir, tutumlu, israftan kaçan, milli ve manevi değerlerini bilen insanlar olarak yetişirler.
Bu kurslarda görev alan bütün arkadaşlara sabırlar diliyorum. Allah onlardan razı olsun.
İFTARA GİDEN DİYANET
Prof. Dr. Mehmet Görmez başkanlığındaki Diyanet, tarihinde hiçbir zaman bu kadar ne eleştirilmiş ne de siyasallaşmıştı. Arabasından, Cuma hutbelerine kadar, Hac organizasyonundan, yaz kurslarına kadar her alanda yoğun bir eleştiriye maruz kalmıştır.
Diyanet bizlere, gösterişten uzak olun, israfa bulaşmayın, haramdan kaçının, sofralarınız fakir-fukarayı imrendirecek şekilde olmasın diye öğütler veriyor.
Ama kendileri, lüksün ve israfın sembolü Kaçak Aksaray’da milyon dolarlık masalarda İFTAR davetlerine katılmaktadır.
Acaba Diyanetin bizlere öğrettiği mi yanlış yoksa; uyguladığı ve yaptığı mı?
Zahir boşa dememişler; “İmamın dediğini tut ama yaptığını yapma” diye
Bu ülkede israfın, lüksün, gösterişin neden zirve yaptığı da böylece anlaşılmış oldu.
Ne demiş Atalar, “Ele verir talkını, kendi yutar salkımı.”
Hayırlı iftarlar. Siz yine doğruluktan ayrılmayın lükse ve israfa sapmayın, kamu malı yemeyin, rüşvet, haramdan, haksız kazançtan da uzak durun.
Bakmayın aklı ermezlerle ilmiyle amel etmeyenlerin yaptıklarına.
Esen kalınız.
NOT; merdiven altı kaçak, siyaset, particilik, adamcılık, tarikat ve cemaat öğreten kurslardan uzak durun ya da şik3ayet edin.
Nazım Peker
Diğer Yazıları
Köşe Yazarı