Nazım Peker
Nazım Peker

Devlet Kim, Hükümet Kim?

Sevgili okurlarım. Son günlerde bir polemik sürüp gitmekte; “Pkk ile hükümet değil devlet görüşmüştür. Hükümetin görüştüğünü ispat etmeyenler şerefsizdir.” Hükümet ve Başbakanın savunmasına karşın da muhalefet, “Sen hâlâ hükümet ile devleti bilemiyorsan ne demeli” iddialarındalar.

  Oysa hükümet ile devletin ne olduğunu; ilkokulda birazcık yurttaşlık bilgisi okuyan her birey, rahatlıkla bilebilir. Birileri bilmiyorsa ya da bilmez görünüyorsa; ya saklayacak, ya da utanılacak bir durum söz konusudur veya gerçekten de cehaletindendir.

  Atalarımız bu polemiğin karşılığını yıllar öncesinden, “ TAVUK MU YUMURTADAN YOKSA YUMURTA MI TAVUKTAN ÇIKAR?” deyimiyle bir güzel tarif etmişlerdir. Tavuk olmadan yumurtanın, yumurta olamadan da tavuğun olmayacağını bilmeyen var mı ki?

  Bu açıklamadan yola çıkarak;”Hükümet devlet midir, devlet hükümet midir?” sorusunu sorabiliriz.
  Cevabını merak mı ediyorsunuz?

  Devlet var ki hükümet var, hükümet var ki devlet de var. Devletin uygulaması hükümettir.
Devlet bakidir, ebedidir. Hükümetler ise geçicidir. Şöyle bir beyin jimnastiği yaparsak şu sonuca ulaşırız. Devletimiz (T.C) 1923 den beri vardır ve tektir. Ama hükümet kaçıncıdır? Bu hükümet, 61. hükümettir.

  Efendim, Mit müsteşarı Hakan Fidan Bey, OSLO’da güya gözlerden ırak Pkk ile görüşmeler yapmış. Bu görüşmeler, acemiliktendir, devlet tecrübesizliğindendir; maksat da pkk terörünü güya sonlandırmaktır. Ama nafile bir çaba! Çünkü pkk’nın nihai hedefi ülkeyi, bölmek ve bir Kürt devleti kurmaktır. Siz ne yaparsanız yapın hangi tavizleri verirseniz verin, pkk’nın amacını, biraz daha hedefine yaklaştırmak olacaktır.

  Hakan Bey, pkk ile ne sıfatla görüşmüştür? Devlet adına. Devlet kimdi? Hükümet değil miydi? Öyle ise bu görüşme hükümet adına hükümet ve bizzat Sayın Başbakan tarafından yapılmış olmuyor mu? (MİT Başbakana direkt olarak bağlıdır)

  Hükümet iyi niyetle midir yoksa saflıktan mıdır veya bir başka devletin direktif ve tavsiyeleri ile midir, nedir bilemiyorum; terörle MÜCADELE yerine MÜZAKERE yolunu seçmiş, böylece TSK’nın elini kolunu bağlamış, “Taşları bağlayıp, köpekleri serbest bırakarak” terörle mücadele etmeyi bir bakıma zorlaştırmıştır. Bu, devleti o alanlardan çekmek ve o alanları teröre ve pkk’ya terk etmek olmuştur. Yol kontrolleri ne yazık ki bazı bölgelerde pkk ve kck’nın insiyatifine girmiştir.

  Her gün gelen şehit cenazeleri, şehirlerin göbeğinde patlayan bombalar devleti dolayısıyla hükümeti zor duruma sokmuştur. Bu cenazelerden bunalan hükümet, muhalefetin eleştirilerinden de sıkılınca işi başka mecralara çekmek istemiş ve devlet ile hükümeti demogoji malzemesi yaparak işin içinden sıyrılmayı planlamaktadır. Yandaş basını ve yazar-çizer takımının da himmetleri ile başarmış görünmektedir. Ama ne yapılırsa yapılsın ne denirse denilsin, “Mızrak çuvala sığmamaktadır.”

  Başbakan ve hükümet ne kadar işi tevil yoluna gitseler de, “Güneş balçıkla sıvanamamakta” BDP-PKK ikilisinin eş başkanı olan hatun kişi G. Kışanak, “ Türkiye’nin çokça tartıştığı muhataplık krizi çözülmüştür. Devlet muhatabını bulmuş. Muhatabıyla görüşmeye başlamıştır.” Diyerek olanların hükümetle pkk arasında olduğunu doğrulamıştır.

  Bu şekilde “Devleti hükümet mi ayağa düşürmüştür yoksa devlet mi hükümeti ayağa düşürmüştür?” Bu sorunun cevabını Sayın Başbakandan beklemekteyiz.

  Terörün anladığı tek dil; dişe diş, göze göz yılmadan, yıkılmadan ölümüne mücadeledir. Bunu gösterecek iradeye Türkiye’nin acilen ihtiyacı vardır.

  Esen kalınız. 

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!