Devlet harcamalarını, ilgili kurum ve kuruluşların yetkili kişilerince yapar. Bu kişilerin onayları ile Genel Bütçeden alınan paralar harcanır.
Elbette bütün devlet memurları ve kurumları hatalı ve art niyetli değillerdir.
Lakin, devleti kuranlar, kamuyu oluşturanlar; bazı endişeler ya da bazı “Acaba mı” ları öngörerek SAYIŞTAY denen DENETLEME sistemini de oluşturmuşlar.
Sayıştay Denetçileri, devletin ve kamu kuruluşlarının harcamalarını, usulüne uygun harcayıp harcamadıklarını kontrol ederler ve bu raporlarını da TBMM’ne gönderirler.
TBMM bu raporları görüşerek, kamu harcaması yapan kurumların hesaplarını, İBRA eder ya da etmez.
Son yıllarda Sayıştay Denetçileri çok dertli!
Dert ve sıkıntılarının nedeni de; kendilerine yapılan baskı ve şeffaflıktan uzak denetim yapılmasının istenmesi.
Bu sıkıntı ve endişelerini; Sayıştay Dergisi’nde bakın nasılda anlatmaktalar:
Sayıştay Denetçilerine bir anket sorusu soruluyor. Bu soruya Sayıştay Denetçilerinin % 21’i “Denetim yaparken etki altında kalıyorum” cevabını verirken % 33 ise “Denetim yaparken kısmen etki altında kalıyorum” cevabını vermiş.
Bu ne anlama geliyor?
Denetçilerden % 21 ‘i korkmadan, ürkmeden açık yüreklilikle, “Ben denetimimi şeffaf ve gereği gibi yapamıyorum. Beni etki altında bırakıyorlar” diyebilmiştir.
Denetçilerden % 33’ü ise biraz çekingen, biraz endişeli, biraz kaygılı ve korkak olarak, “Ben denetim yaparken kısmen etki altında kalıyorum. Sağlıklı ve şeffaf denetimimi kısmen yapabiliyorum” deme nezaketini göstermişlerdir.
Bildiğiniz gibi çok senedir bu Sayıştay Denetim raporları da zaten TBMM’ne getirilmemektedir.
Bunun nedeni nedir, ne olabilir?
Kendilerini Müslüman olarak bu millete lanse eden; hak ve hukuktan bahseden, kul hakkından, haramdan korktuğunu söyleyen bir ekip, neden Sayıştay denetçilerine “ETKİ” ederler, neden etki ettikleri raporları bile TBMM’ne indirip görüştürmezler?
Neden?
Bir AKP’linin bu konuda şöyle bir açıklama yaptığı medyaya yansımıştı, “Sayıştay raporlarını TBMM’ne indirseydik bizi duman ederlerdi.”
Bu korku ve endişe ne anlama gelmekte?
Ağzı kokmayan, abdestinden şüphesi olmayanların, bu korku ve endişelerinin arkasında ne var acaba?
Sayıştay Denetçilerinin raporları, hükümet ve kamu harcamalarının RÖNTGENİDİR. Bu röntgende, görmek ya da göstermek istedikleri hangi hastalık, ur ya da tümör var? S.Erdoğan’ın sık sık İslam’a vurgu yaparak, “Biz bu konuda mürekkep yaladık!” sözü böylece havada kalmış olmuyor mu?
Madem abdestinizden şüpheniz yok.. Ki olmamalıdır da. Öyleyse neden Sayıştay Denetçilerine baskı yapmaktasınız? Neden hazırlanan Sayıştay raporlarını, MUHALEFETİN İDDİA ettiği gibi ayıklayarak Meclise sunmaktasınız?
Neden çekinmektesiniz?
Neden korkmaktasınız?
Şu Sayıştay Raporlarını, olduğu gibi TBMM’ne gösterin de orada bulunan solcu, liberal, milliyetçi zihniyet de bir doğruluk, dürüstlük görsün de utansınlar, yüzleri kızarsın. Var mısınız?
Esen kalınız.
