Demokrasilerde Hukukun Üstünlüğü

Hukuk, modern devletlerin temel taşıdır. Hukuk, demokrasilerin olmazsa olmazlarındandır. Hukuk, er veya geç mutlaka hepimizin yolunun düşeceği bir kurumdur.
 
Onun için; “El adlü esasül Mülk” Adalet, mülkün temelidir denir. Hukuk, bireylerin ve kurumların haklarının adalet ve hakkaniyet ölçüleri içinde korunduğu ve kollandığı temel taşlarımızdır.
 
Bizde hukukun son beş altı yılda nasıl da guguka çevrildiğini hep beraber gördük. Devletin Başbakanı, hukuka güvenmediğini ve hukukun PARALEL YAPI adı altında çeteleştiğini söylemektedir. Bu iddia, hukukumuzun ve hukuk adamlarımızın konumunun ne kadar da basitleştiğinin, siyasallaştığının, tarikatlaştığının ve güvenilmez olduğunun kanıtıdır.
 
Bu tür hukuk, üçüncü dünya ve az gelişmiş ülkelerde olur. Onun için de benzetme, “Biz üçüncü dünya ülkesi miyiz ya da burası muz cumhuriyeti mi?” diye izah edilir.
 
Almanya’nın Sesi Radyosu’nun (Deutcshe Welle) Türkçe servisi enteresan bir haber geçti.
 
Berlin Savcılığı, kalp nakli için bekleme listesinde oynama yapıldığı ve bazı hastalara öncelik sağlandığı ŞÜPHESİYLE Alman Kalp Merkezi (DHZB) yetkilileri hakkında soruşturma başlatıyor.
 
Berlin Savcılığı, bu oynama sonucu ölen hasta olup olmadığını araştırıyor. DHZB’nin sözcüsü Barbara Nickolaus, savcılığın suç duyurusu üzerine kurumda soruşturma başlatıldığını söylüyor ve ekliyor, “Şeffaflık hedeflemekteyiz.”
 
Hukuk saygın ve önemli bir kurum hakkında ŞÜPHE sonucu soruşturma başlatıyor.
 
Ne DHZB’ın yetkilileri ne de hükümet yetkilileri bu işe ses çıkarmıyorlar. Üstelik şeffaflık hedeflediklerini belirtiyorlar.
 
Bizde Osmancık İmam-Hatip mezunu bir devlet bankasının müdürünün evinde beş milyon dolar bulunuyor. Bırakın araştırmayı, şeffaflığı, soruşturma açan savcılar bile soruşturmaya maruz kalıyorlar.
 
Neden?
 
Berlin Savcı sözcüsü Martin Steltner, “Bekleme listesindeki belli hastaların kayrıldığına dair iddiaların CİNAYETE TEŞEBBÜS suçu kapsamında değerlendiriyoruz” açıklamasını yapıyor.
 
Buyurun hukukun ve hukukçunun üstünlüğünü ve saygınlığını. Almanya’da halen 10 bin 700 kişi kalp nakli için sıra beklemekte imiş.
 
Bizde, paralar sıfırlanıyor, bakanların çocuklarının evlerinde kutu kutu dolarlar, kasalar, para sayma makineleri çıkıyor. Ama soruşturulmasına izin verilmiyor.
 
Onlar Alman ve HIRİSTİYAN.
 
Biz TÜRKÜZ, İmam-Hatipli ve bu alanda mürekkep yalamış insanlarız. Onlarınki de demokrasi bizimki de demokrasi. Allah’ın huzuruna hangi yüzle çıkacağız? Saygınlığımız hangi hukuk ve hukuk adamlarıyla olacak?
 
Varın kıyaslamasını ve yorumunu siz yapın!
 
Esen kalınız.