Son birkaç yıldır Konya caddeleri, çeşitli renklerde basılmış, “ARA BENİ GÖRÜŞELİM” bayan etiketleriyle dolup taşmakta.
Duyarlı Konyalılar, “Ne oluyoruz, nedir bunlar?” demeye başladılar.
Bunun üzerine harekete geçen ilgililer, kendilerince bazı önlemler alma çabasına düştüler.
Benim daha önceleri yazdığım bir yazımda, “Bu kızları aradığımızda bize masal mı anlatacaklar” diye sormuştum.
Bunların iki boyutu vardır;
1- Bu, bir çete-mafya işimidir? Halkımıza kurulan sinsi bir tuzak mıdır?
2 – Bu, gerçekten de bir seks pazarlaması mıdır? Bu kızlarımız, hangi gerekçe ile bu yolu tercih etmektedirler?
Gerekçe birinci şık ise Konyalı yetkililer neden bunun önlemini almazlar, halkımızı bu pis işle neden muhatap ederler?
Gerekçe ikinci şık ise bu kızlarımız neden bu hale getirildiler? “Maneviyat-ahlak- dindar gençlik” diyenler neden buna seyirci olmaktalar?
Bu konu basında fazlaca yer bulunca Valilik bir açıklama yapma zorunluluğu hissetmiş. Özetle, “Bu rahatsız edici bir konudur. Biz matbaacıları ikaz ettik, gerekli uyarıları yaptık. Bu işin cezası yok. Ancak, “Kabahat ve Kusurlar Yasasına” göre çok az bir ceza yazabilmekteyiz. Belediyelerimiz de bu etiketleri günlük olarak temizleyecekler!!!???!!!???”
Gelinen nokta:
Ortada Konyalıyı ve insanlığı rahatsız eden, huzur bozucu bir durum söz konusu; ama ne hikmetse devletin ne merkezi idaresi ne de mahalli idaresi bir işlem yapamıyor, mücadele için elinde bir mevzuatı yok.
Sizler bu durumu içinize sindiriyor musunuz?
Birincisinde nitelikli bir dolandırıcılık, tuzak ve soygun söz konusu ikincisinde ise ahlâk ve maneviyat söz konusu!! Ama devletin, ne merkezi nede mahalli birimleri bir işlem yapamıyor.
Garip değil mi? Ülke bu hale neden getirildi? Köpekler serbest taşlar bağlı.
Gelinen nokta galiba sözün bittiği yer olacak ki, bazı duyarlı Konyalılar devreye girmişler. Bugün gelirken baktım Fuar-Kültür Park alanında, “Önce Maneviyat Ve Ahlâk” yazılı nazire etiketler gördüm.
Şimdi bu etiketleri dağıtanlara da, “Kabahat ve Kusurlar Yasası” hükümlerince ceza yazılacak mı? Öyle ya o etiketlerde, caddeleri kirletmekte.
İnsan bazen “Cellâdına” âşık olurmuş.
İstikrar diye diye, yetmez ama evet söylemleriyle ne hallere gelmişiz!!!!
Eskiden ve ta cumhuriyetin kuruluşundan bu yana ceza yasalarımızda eksikte olsa, “ZİNA” suç diye bir madde vardı.
Bu madde şimdi nerelerde? Kim kaldırdı niye kaldırdı, neden kaldırdı? İslâm’a ve Müslümanlara bu yakışıyor mu?
Böyle giderse vatandaş ile bu güruhun arasında etiket savaşları başlayacak.
Bizlere de, “Adam sende” demek kalacak ki, dediğim durum; İslam’ın hiç sevmediği ve İmanın en zayıf noktası”
Kız torunlarım için çok ama çok endişeliyim.
Vatanını sevenlere, Dinini sevenlere, namusunu değer bilenlere sesleniyorum. Lütfen bu konuya eğilin, ilgilenin, bu sese kulak verin. Yarınlarımız: yıkılışımız ve gözyaşımız olmadan bu rezalete bir son verme gayreti başlatalım. İlgilileri uyaralım, uyuyanları uyandıralım. Ben bir yazar olarak görevimi yapayım, sizlere de duyurayım.
Gerisi hepimize kalmış bir konu.
Esen kalınız.
