Nazım Peker
Nazım Peker

Bu Süreci Başbakan Nasıl Yönetebilecek?

Bir televizyon programında  “Mehter marşıyla geliyor, İzmir Marşıyla gidiyor.”denilmekteydi.
 
Tek başına iktidar olan liderler, hep böyle oluyorlar.
 
Bu bir tecelli midir,  kader mi, yoksa tarihin tekerrürü mü?
 
Bence hiç birisi değil! Gururun, bencilliğin, rüşvetin ve yolsuzluğun dayanılmaz cazibesidir.
 
Bütün kabahat, devleti tümüyle ele geçirip kendi sistemini kuran ve geriye suçlanacak kimse bırakmayan Başbakanındır.
 
Sen TSK’yı bitir, Yök’ü bitir, Emniyeti bitir, Hâkim ve savcıları bitir, derin devleti bitir,  Sendikaları bitir, basını sustur, televizyonların sesini kıs, programlarına, kimlerin çalıştırılıp, kimlerin çalıştırılmayacağına kadar müdahale et…
 
Olacağı bu değil miydi?
 
Ortalıkta kurt kalmayınca meydan çakallarla doldu.
 
Sonra kalk bunlar; “Dış güçlerin, devlete paralel yapının, faiz lobisinin, vaiz lobisinin işi” de..Kim yutar, kim inanır sizden başka birde, Kadir inanır.
 
Şimdi minareyi kılıfa sığdırmaya kalkışıyorsun amma.. Bir o değil ki, yanında cami var, İmam-Hatip var. Hangisini sığdıracaksın?
 
Bu işler patladığında; ilk yapacağın, bakanları görevden alıp, soruşturmanın selameti için de gereken kolaylıkları ardına kadar savcıların emrine verecektin.
 
Basın ordusunu çağırıp, “Arkadaşlar ben vakti zamanında; ‘Hem laik hem dindar olunmaz’ demiştim. Oysa ortaya çıkan durum, ‘Hem dindar, hem hırsız olunmaz’ noktasına gelmiştir. İstediğiniz her şeyi sormak ve araştırmak en doğal hakkınızdır, nasıl bir kolaylık istiyorsunuz?” diyerek kartlarını açmalıydın.
 
Sırada daha kimler var kimler.. Belediyelere de sıra gelecek. İşler çorap söküğüne dönecek. Neye hangi mazereti uyduracağını bile şaşıracaksın.
 
Çünkü, S. Bayraktar’ın “Her yapılandan Başbakan’ın haberi vardı. Her projenin altında Başbakan’ın talimatı vardır.. Başbakan’ın da istifa etmesi gerekir” demesi.. Namlunun mermiden çıkmasına benzedi ki, mermiyi namluya geri sokabilir misiniz?
 
Bu işlerin odağında yoksa Başbakan mı var? Çünkü, onların her yaptığına “Ben kefilim” diyen Başbakan’ın kendisi değil miydi?
 
Hedefte ben varım” Size ne kadar nefes aldıracak ki.. Elbette siz varsınız.
 
Yoksa; İslam’ın, “Rüşveti alan da, veren de lanetlidir” hükmü tecelli mi ediyor?
 
Bundan sonra, o koltuklar dolsa, deliller karartılsa, bütün soruşturmalar engellense hatta durdurulsa bile.. Bu “Büyük Rüşvet Operasyon” halka mal olmuştur.
 
Öyle görünüyor ki artık, AKP’li vekiller bile halkın arsına karışıp rahat dolaşamayacaklardır. Şimdi sizin kılınız olanlar, sizinle gurur duyanlar bile, 2014’ün Mayısında “Ben AKP’liyim!” diyemez hale gelecekler. Bu operasyon, Başbakan’ın, Cumhurbaşkanlığı yoluna da dikenler döşemiştir. Başbakan oldukça zordadır. “Sicili bozuk olanları içimizden ayıkladık” savunması da, “Siz kasetlerle anılacaksınız” diye Fetullah’ı suçlaması da para etmeyecektir.
 
Sicili bozuk olanları oralara kim getirdi?
 
Kasetleri ortaklaşa hazırlayan, kaset furyası; siyaseti alt-üst ederken, bıyık altından kıs kıs kiminle birlikte gülüyordunuz?
 
İşi o hale getirdiniz ki, devlet devlete karşı haldedir.  Ne demek savcıların emrini  atadığınız polis amirleri yerine getirmeyecekler, tutuklama işlemlerini yapmayacaklar. Eğer hukuk varsa, sizde şüpheli iseniz; siz bile tutuklanmalısınız. Bu zelil durum; Başbakanı, hükümeti derinden yaralamıştır. Yaralar sarılsa bile, acıları devam edecektir.
 
Başbakan geçmişi iyi okusaydı; AP’nin, ANAP’ın, neden iktidardan gittiklerini bilirdi. Hepsini de tarihin tozlu sayfalarına; haklarında ki yolsuzluk suçları göndermişti.
 
Şimdi bütün ihalelerin de, gözden geçirilmesi söz konusu olacaktır.. Çivi çiviyi sökerek, rüşvet çetesi kendiliğinden çözülecektir.
 
Ama neyin karşılığı?
 
Yazık oldu. AKP’nin en güçlü anında; böyle zelil bir duruma düşmesi beklenemezdi.
 
Önemli olan; “Oğulları koruyan Yasa ve tedbirlerin alınması mı yoksa; yasa ve kurallara saygılı oğulların yetiştirilmesi mi?”
 
Başbakan ne yazık ki, bu utanç verici süreci iyi yönetememekte ve hata üstüne hata yapmaktadır.
 
Ama neden?
  G
ünün Sözler; 1-Tüccarı hayırsız evlat, memuru süslü avrat, siyasetçiyi kuru inat bitirir.”2- “Kula bela gelmez HAK yazmadıkça, HAK bela yazmaz kul azmadıkça.”
 
Esen kalınız. 

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!