Canım ülkem, BOP’un eş başkanı ile Okyanus ötesinden görevli Dış İşleri Bakanı’nın ideolojik denemesinin ve uygulama merkezinin ortasında kaldı.
“Sıfır Sorunlu Komşuluk” diyerek iktidar olup, beğenmedikleri “Monşerler” dedikleri bir kesimden aldıkları dış işlerini; sıfırlanmış komşuluk ve saygınlığı olmayan bir dış politikaya getirmişlerdir.
Batı’nın ve Hıristiyan dünyasının tek sorunu, Anadolu’da konuşlanan ve burasını Türk’e yurt yapan Müslüman Türk milletidir. Onlara göre Türkler, bu coğrafyada fazladırlar, işgalcidirler ve Hıristiyan dünyasının ayak bağıdırlar.
Öyle ise ne yapmalı?
Bu Türk denen barbarları, geldikleri coğrafyaya- Orta Asya’ya göndermelidir. Yüz yıllardır bunu bir türlü beceremediler. Nice Haçlı Ordularıyla zaman zaman Anadolu’ya çullandılar. Her gelişleri hüsran ve binlerce kayıpla neticelendi. Türk’ün imanı ve zekâsı bunların üstesinden hep geldi.
Öyle ise yeni stratejiler geliştirilmeliydi.
Öyle de oldu. Kıbrıs Harekâtından sonra Yunanistan, Nato’ya kızarak Nato’nun askeri kanadından çekildi. Yıllar sonra dönmek istedi. Ne var ki o günkü Türk siyasetinin köşe taşlarından olan rahmetli Türkeş, Erbakan ve Ecevit ile Demirel bu isteğe hep karşı çıktılar. Ne yaptılarsa bu dörtlü Yunanistan’ın askeri kanada dönüşünü veto ettiler.
ABD ve Batı durur mu? Hemen Türkiye’de bir kaos ortamı oluşturuldu. Kenan Evren’e ihtilal yaptırıldı. Bu sırada da Yunanistan’ın Nato’nun askeri kanadına dönmesi sağlandı.
Şimdi Kenan Evren nerede? Bodrum’da “NÜ” resimler yapıyor. Banka hesapları da oldukça kabarık!
ABD’ye sormuşlar, “Siz neden büyük devletsiniz?” Cevap çok enteresan, “Biz kendi hainlerimizi asarız. Başka ülkelerin hainlerini de kendi ülkelerinde iktidara taşırız!”
İş bitti mi? Elbette hayır!
Türkiye’yi ve Türkleri hep karın ağrısı ile meşgul etmek gerek. PKK terörünü KÜRT meselesi diye sundular. Otuz yıldır uğraştılar geldikleri nokta bir arpa boyu. Yeni taktikler uygulamalı. Öyle isimler bulmalı ki, BOP’a eş başkan yapılmalı ve iktidara taşınmalı. On yıldır deneniyor tutmadı. Ne Türkiye bölündü, ne KÜRT-TÜRK çatışması gerçekleşti!
Türkiye’yi ne yapıp yapıp bir savaşa sokmalı. Biliyorlar ki, hiçbir savaşın kesin galibi yoktur. Ancak, az zarar göreni ile çok zarar göreni vardır. Böyle bir savaşta çok zararı kim görecek? Türkiye.
Dostumuz ve tatil yaptığımız Suriye ile birden bire kanlı bıçaklı olup çıktık. Bir jetimiz düşürüldü. Değerli iki pilotumuz şehit edildi. Suriye’den Akçakale’mize bir top isabet etti ve beş vatandaşımız şehit oldu. Suriye’ye misliyle(!) cevap verdik.
Bu top mermisini kim attıya gelince; Alman ZDF televizyonu 4 Ekim’de “Muhalif grupların” Suriye’den Türkiye’ye ateş açtığını defalarca haber etti, ekranlarına taşıdı. Öğle haberinde ZDF; “Suriyeli isyancılar sınıra yakın Türk köyüne ateş açtı! İsyancılar resmi olarak provakasyonu üstlendi.” Cümlesini kullandı.
Ne olmuş oluyor? AKP’nin desteklediği para ve silah verdiği, (Resmi olarak LOJİSTİK destek denilen yardımlar) Türk topraklarında konuşlandırdığı CIA çeteleri, hem Suriye’yi hem Türkiye’yi vuruyorlar.
Gerçek bu iken resmi makamlar ve yandaş medya, Akçakale’yi ESAD ordusunun vurduğunu yayıyor, gerçekleri ters yüz ediyorlar. Siz inanıyor musunuz Esad ve ordusunun içi cayır cayır yanarken Türkiye gibi güçlü bir ülkeye savaş ilan etsin ve savaş nedeni olabilecek top atışları yapsın? Esad bu kadar çapsız ve zırdeli mi, yoksa aşırı cesaretli mi?
Oyun büyük. BÜYÜK OYUN oynanmakta. Suriye kadar TÜRKİYE’de hedefte! Nato-CIA- Mossad üçlü çetesi iki tarafı da vuruyor. Yeni bir HAÇLI saldırısıyla karşı karşıyadır TÜRKİYE. Batılıların ŞARK politikası da, SEVR politikası da halen sürmektedir. Bu çıkışı olmayan bir oyundur. AVRASYA ile BATI’nın karşı karşıya geldiği ve arada TÜRKİYE’nin hedef olduğu bir büyük ve tehlikeli oyun. Haçlı orduları ve onun yerli-yabancı işbirlikçileri bir kez daha bu COĞRAFYADA Türklük üzerine bütün oyunlarını piyonları ile oynamaktalar.
Elbet hesabı olanlara karşı Allah (cc) de bir hesabı vardır.
Bu oyunu görmeliyiz. Bilhassa AKP’ye oy veren kardeşlerimin çok daha düşünmelerini ve Türkiye’nin nereye götürüldüğünün hesabını iyi yapmalıdırlar. Bu şerefsiz ve alçak Batı, Saddam Hüseyin’e de “Kuveyt’i hemen halledersin!” dememişler miydi?
Şam’a üç saatte kimseyi salıvermezler ve Şam’da da kimseye gerine gerine Cuma namazı kıldırmazlar. Hep beraber göreceğiz, Esad mı R.Tayyip Erdoğan’ı yoksa Erdoğan mı ESED’i bitirecek
Dünün HAÇLI zihniyeti, savaş yerine insanlık, demokrasi, kadın hakları gibi nazik ve şık söylemlerle işi kotarmak istemekteler. Tarih şuna şahit ki, zehirler daima kristal ya da altın kâseler de sunulmuştur.
Esen kalınız
KAYNAK:1- ZDF videosu, 2- www. guncelMedya.com, 3-http://nacikaptan.com.
