Geri kalmışlığımızın belki de en güzel nedeni; tarihi tarafsız anlatmamak ve öğrenememekten kaynaklanmaktadır.
Eğer tarihimizi ve geçmişimizi doğru anlatıp, gerçekçi olabilseydik; kim bilir belki de bugünkü lüzumsuz tartışmaların odağında olmazdık.
Kimilerimiz hamasi bir yaklaşımla, kimi gerçekleri görmedik, irdelemedik, anlayamadık.
Kimilerimiz bir kin ve nefretle, karalama ve kirletme kampanyalarını tercih ettik.
Osmanlı Türk Cihan Devleti, 600 yıl hüküm sürdüyse elbette bunun bir sebebi vardı ve olmalıydı. Bu sebepler çeşitlidir, adalet, dinlere saygı, insana insanca yaklaşma, kültüre verilen değer bilinen birkaç nedendir.
Asıl üstünde durulması gereken gerçek; bu kadar büyük bir cihan devletinin NEDEN YIKILDIĞIDIR.
Sahi o, muhteşem Cihan Devleti neden yıkıldı?
Bu koca devlet, muazzam güç, neden eriyip yok oldu?
Bunun üzerinde hiç durduk mu, araştırdık mı?
Güzel sözlerle, güzel hikâye ve hamasi laflarla acı gerçekleri görmezden geldik ve göstermedik. Tıpkı şimdi bu ülkede yaptığımız gibi. Yurt içinde eğitim dökülürken, biz yurt dışına okul açma seferberliğindeyiz. Fakirlikten üstümüz başımız dökülürken, zamların altında ezilirken, açlıktan karnımız guruldarken; prestij olsun diye devasa saraylar yaptırdığımız gibi.
Şimdi sizlerle bazı acı gerçekleri paylaşmak istiyorum.
Umarım bunları okuyunca, cihan o kocam cihan devletinin neden yıkıldığını daha iyi anlayacaksınız ve bugüne daha sağlıklı bakabileceksiniz.
Yüz yıl önce TIP Mekteplerinde, OTOPSİ günahtır diye ŞEYHÜLİSLAM fetvası vardı.
Mühendis Mekteplerinde, toplama -çıkarma yeter. Çarpma-bölmeye gerek yoktur diyen muallimler vardı.
Aynı mekteplerde, bir üçgenin iç açılarının toplamının kaç ettiğini bilmeyen hocalar ders veriyordu.
Yüz yıl önce Osmanlı, dünya petrol rezervlerinin % 30’nun oturmasına karşın, bundan haberi yoktu.
Osmanlı’da matbaaya karşı çıkılıyordu. Mürekkebinde domuz yağı vardır diye. Gutenberg’in matbaayı icadından 300 yıl sonra Osmanlı’ya getiren İ. Müteferrika’da bir Macar devşirmesiydi.
Yedi Sekiz Hasan Paşa (1831-1905) Osmanlı Mareşaliydi. Fakat okuma-yazması yoktu.
Paralarımızın üzerine kıvançla koyduğumuz Dünya Haritası’nı ABD’yi görmeden çizen Piri Reis’i, yaşı 80’ni geçmesine rağmen kellesini kestiren, öz oğlu Şehzade Mustafa’yı da boğduran Kanunu Sultan Süleyman’dır.
Otuz altı padişahımızdan otuz beşinin karısı MÜSLÜMAN ve TÜRK değildi ve hiç biri de HACCA gitmemişti. Üstelik Yavuz Sultan Selim’den sonra hepsi de HALİFE olmasına rağmen.
Tarihte ilk uçan TÜRK Hazarfen Ahmed’i, Cezayir çöllerine sürgüne gönderip öldürende Osmanlı idi.
Birinci Dünya Savaşı’nda şu an sahip olduğumuz toprakların kat be katını kaybettik. Ama: “Almanlar yenildiği için biz de yenildik” mazeretine inanan keriz ve salaklar da bizdik.
Şimdi anladınız mı, Osmanlı neden yücelmişti, neden de yıkıldı?
Esen kalınız.
Nazım Peker
Diğer Yazıları
Köşe Yazarı