Nazım Peker
Nazım Peker

Basra’dan Akdeniz’e Kürt Koridoru mu?

Başbakan mı bilerek yanlış yapıyor, yoksa danışmanları mı bilerek S. Başbakana yanlış yaptırıyorlar anlamakta güçlük çekiyorum.
 
Güçlük çekiyorum çünkü; düne kadar Türkiye’nin verdiği pasaportlarla ancak ülke dışına çıkabilenler; bugün Türkiye ile pazarlık masasına oturabilmekteler. Hem de Türkiye’nin parçalanmasının görüşüldüğü masaya..
 
S. A. Davutoğlu, “PYD bizi kandırdı” diye ağlamakta.
 
PYD ki, daha düne kadar postal yalayıcılığı yapmaktaydı. Türkiye Cumhuriyeti ise asırlardan beri devam eden bir var oluşun bugünkü temsilcisi. Böyle köklü ve şanlı bir geçmişe sahip ülkenin, Dışişleri bakanı PYD’ye kanıyorsa; ne denmeli, ne diyebilmeli?
 
Siz değil miydiniz, PYD’nin başını davet ederek İstanbul’da ağırlayan. Siz değil miydiniz, “Bize garanti verdi” diye TV’lerde gezinen. Siz değil miydiniz, “Bir oldu -bittiye izin vermeyiz.” Diyen.
 
Ne oldu?
 
Elin PYD’si gitti, ÖZERKLİK ilan etti ve KOMŞUNUZ olmadı mı?
 
Aynı yolun yolcusu, Başbakan:
 
Kardeşlik, Türkiyelilik, kalkınmışlık” vurgusu yapıyor. Ş. Perver Başbakan’ın gözlerinin içine bakarak, “Türkler katildir.” Şarkısını söylüyor.
 
Bu, nasıl bir “DEVLET ADAMLIĞIDIR?” anlayan var mı?
 
Öyle anlaşılıyor ki; “SÜREÇ” başından beri önemli bir OYUNMUŞ. Meğer BARIŞ değil ÇÖZÜLME SÜRECİ imiş.
 
Anadolu ve Anadolu insanı olup bitenlerden huzursuz ve diken üstündeyken; Kandil-Apo- BDP-Barzani mutlu ve sevinçliler.
 
Neden?
 
Çözülme süreci başından beri bir oyunmuş meğer. Türk’ün ekmeğine KAN doğranan bir oyun!
 
Şehitler gelmesin! Analar ağlamasın!” duygu sömürüsü adı altında, OYLAR bize gelsin, bizde zenginliğimize zenginlik katalım, oğlumuz ARMATÖR olsun, hesap-kitap sorulmasın oyunu imiş.
 
Tayyip Bey, bu oyunu aklınca doğunun ve Kürtlerin oyu da bize gelsin hesabında.
 
Ama kazın ayağı öyle mi olacak göreceğiz?
 
Kürtler devlet kuracak. Amma denize ulaşımları yok. Arazi, sarp ve dağlık; Kürt devletinin kurulmasını istemeyen İran, Irak, Suriye ve Türkiye gibi kendilerine sıcak bakmayan dörtlü bir devletin aralarındalar.
 
Yardım isteseler gelmesi mümkün değil.
 
Öyle ise en sağlam yol, en akılcı çözüm; Basra’dan Akdeniz’e bir Kürt koridoru açmak.
 
Bunu nasıl yapacağız? Suriye, Irak istemiyor. En iyisi, Devlet tecrübesinin olmadığı insanların yönetiminde bulunan Türkiye’ye yaptırmak, S. Erdoğan’a yaptırmak.
 
İşler öylede gidiyor. Şimdilik plan, tıkır tıkır işliyor. S. Erdoğan, acaba bu işleyişe bilerek mi gönüllü yoksa danışmanlarının yönlendirmesiyle mi destek veriyor?
 
Bu biraz belirsiz gibi!
 
Yarın o da, Davutoğlu gibi; Apo, PKK, Kandil bizi kandırdı demez umarım.
 
Çünkü o zaman; vakit çok geç olacaktır.
 
Adamların hedefi var belli. İdealleri var gerçekleştirme gayretindeler. Barış adına, daha fazla demokratikleşme adına, analar ağlamasın adına kaybeden hep TÜRKİYE oluyor.
 
Kandil’in, Apo’nun, PKK’nın, BDP’nin kaybı var mı?
 
Yok.
 
Acaba, S. Başbakan ve ekibi, “Denize “ mi düştüler de postal yalayıcıları AŞİRET liderine sarılmaktalar? Yoksa PKK baskısını böylece hafifletmeye mi çalışıyorlar?
 
Ne dersiniz?
 
Tarih; sizin iki AYYAŞ dediğiniz insanları Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu diye yazıyor. Umarım sizi de; Kürdistan’ın kurucusu diye yazmaz
 
Esen kalınız.   

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!