Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaştıkça AKP ve Erdoğan cephesinde bir tedirginlik, bir karamsarlık aldı başını gitmekte.
Ekmeleddin Bey’e, dişe dokunur, haklın anlayacağı bir karalama malzemesi bulamadılar. Kötü deseler değil, iyi deseler, racona ters.
Kulaktan kulağa, fısıltı gazetesiyle; Ekmeleddin Beyin beş dil bilmesi, sanki bir eksiklikmiş gibi görmekteler.
Ekmeleddin Bey, sessiz kalarak, polemiklere girmeyerek S. Erdoğan’ın elinden çok büyük bir propaganda malzemesini almış bulunmakta. Başbakan polemiği çok sever. Polemikte üzerine yoktur. Polemik Başbakan ve AKP kurmaylarının en güçlü ve etkin silahıdır.
Sakin görünümlü, devlet adamı tavırlı Ekmeleddin Bey, bu davranışlarıyla Erdoğan ve ekibini sıkıntılara sokmaktadır. Tayyip Bey, bir konuşmasında; “Öğretmişler, tembihlemişler, polemiğe girmiyor, sakin konuşuyor. Böyle giderse ben ne diyeceğim?” sıkıntısını dile getirmiştir.
Ayrıca AKP tabanında, “Erdoğan Cumhurbaşkanı olursa, parti dağılır, ANAP’a benzeriz” endişesi seslendirilmeye başlamıştır. Bazı AKP sempatizanları da,” Başbakan Cumhurbaşkanı olursa, ekonomi çöker, ülke kaosa sürüklenir” endişesindedirler.
PKK ve HDP’lilerin, özellikle de Demirtaş’ın konuşma ve tahrikleri Başbakanı sıkıntılara sokmaktadır. Demirtaş, yenilir-yutulur olmayan: “Kimyasını bozduk. Yakında fiziğini de bozacağız” lafını hakaret diye mi, övgü diye mi anlayacağız?
Ekmeleddin Bey’in Filistin meselesindeki yapıcı tavırları; Hamas ile El-Fetih’i kaynaştırması, Filistin’i BM’ler şemsiyesi altına sokması ve Filistin’den “Devlet Nişanı” alması ayrıca bir artı olarak hanesine yazılırken. Başbakan’ın “Yahudi Üstün Başarı Madalyası “alması da toplumca “NEDEN” diye düşünülmektedir.
Öyle görünüyor ki, Ekmeleddin Bey, muhalefetin belki de yaptığı çok az isabetli tespitlerden birisi olmaktadır.
Çünkü, Tayyip Bey ve ekibinin saldırı ve suçlama siyaseti büyük ölçüde çökmüş ve iflas etmiş durumdadır.
Ekmeleddin bey’in çok dil bilmesi, ülkenin temsili açısından; büyük bir başarı ve övünülecek bir durumdur.
Ayrıca AKP’li dostlar, fazla üzülmesinler. S. Başbakan’da dil konusunda Ekmeleddin Bey’den aşağı kalmaz. Bize göre S. Başbakan’ın bildiği diller bir göz atalım. İftira dili, Gerginlik Dili, terbiye dili, polemik dili, öfke dili en önemlisi de tatlı dil bilmesi az şey mi?
Bu kadar dili kim bilebilir?
Bu kadar dili bilmek bir başarı ve artı değil midir?
Esen kalınız.
