Benim candan aziz okurlarım! Türkiye bugünlerde oldukça sıkıntılı bu sıkıntının temeli de bebek katili Öcalan ile devletin aynı seviyeye getirilmiş olmasıdır. Bebek katiline ne kadar güvenilir veya nereye kadar güvenilir? Bu bilinmiyor. Bu cani oyun kurucu olup çıkıverdi.
S. Başbakan her sıkıştığında hamaset dolu, toplumun yükselen tansiyonunu düşürmeye yönelik konuşmalar yapmakta. Sık sık tek bayrak, tek vatan ve tek milletten bu ülkede bir operasyona asla izin vermeyeceklerinden de özellikle bahseder.
Acaba gerçekten de S. Başbakanın söyledikleri doğru mu?
Ne olduğu belli olmayan bir “Çözüm Süreci”nden bahsedilmekte. Bu süreç adım adım uygulanmakta. Kimilerinin dediğine göre, Pkk ve Apo ile hükümet anlaştı. Bunun neticesi içeri alınan BDP’li belediye başkanları salınıvermekteler, KCK’dan içeri alınanlar da birer onar salınmaktalar.
Madem bir anlaşma yok. Bayram değil seyran değil bu salıvermeler neyin nesi? Bir af çıktı da bizim mi haberimiz yok?
Gelelim işin özüne: S. Başbakan tek millet diyor ve sayıyor; Kürt, Türk, Çerkez, Abaza, Arap, Arnavut, Laz, Gürcü, Ermeni vs. vs. Biz Lazları Türk biliyorduk. Meğer değillermiş. Şimdi biz bunlardan hangisini tek millet sayacağız, hangisini tek millet olarak kabul edeceğiz? S. Başbakanın bahsettiği tek millet kim oluyor acaba? Türkiyeli desek. Böyle de bir millet yok. Bu kadar sosyoloji ya da tarih bilmemek olur mu? Yoksa bunlar kafa karışıklığına mı sayılmalı? İnanın ben S. Erdoğan kadar böylesine ırkçılık yapan, etnisiteyi bu kadar kaşıyan bir ikinci Başbakan tanımadım.
Tek bayrak diyor. Güzel de söylüyor. BDP Nevruz kutluyor, Bdp kongre yapıyor ne alanlarda ne salonlarda Türk bayrağı yok. PKK bezi diye bir şey var. S. Başbakan’dan bu konulara tek söz yok. “Olsaydı iyi olurdu” temennisinde bulunuyor. Siz Başbakan değil misiniz, bu işlerden siz sorumlu değil misiniz, neden sizi zerre kadar ilgilendirmiyor? Bu işleri ben yapmaya kalksam yasa çiğnemekten yargıç karşısına çıkarılmadan önce meydanlarda “BİBER GAZIYLA” gözlerimden vurulurum.
Tek vatan demekte bu sözün altına imza atarım. Ama bölücü örgüt ve onun TBMM’deki uzantısı olan sözcüleri: “ÖNCE FEDERASYON. SONRA BAĞIMSIZ KÜRDİSTAN” demekteler. Bu zevat acaba federasyonu ya da bağımsız kürdistanı Almanya’da, Fransa’da ya da ABD’de mi kuracaklar?
Kim bu tek millet?
Hangi tek bayrak?
Hangi tek vatan?
Siz ne anlamaktasınız S. Başbakan’ın bu tek millet, tek bayrak, tek vatan sözlerinden?
Ben böyle anlamaktayım. Ben mi geri zekâlıyım, yoksa Başbakan mı çok kurnaz?
Ülke o hale getirilmekte ki bunlardan sonra iktidara gelecek hükümetlerin ve başbakanların da işi hayli zorlaştırılmakta. Eğer istedikleri gibi bir de “SİVİL ANAYSA” yaparlarsa ülkenin ve rejimin dönüştürüldüğünün resmi olacaktır. Oysa mevcut Anayasa, ilk üç maddenin değiştirilemeyeceğini, değiştirilmesinin dahi teklif edilemeyeceği şartı varken. Bu maddeleri hangi yetki, cüret ve cesaretle değiştirecekler?
Şimdi inanmışlar ama. Beş on yıl sonra bu “AÇILIM SÜRECİNİN” çok hatalı olduğunu kabul edecekler ve “EVET BÜYÜK HATA YAPTIK” diyecekler. Ama atı alan Üsküdar’ı geçecek.
PKK, Apo’yu ne kadar dinleyecek? Silahlar susacak, sınır dışına çıkacaklar mı? Çok imkansız ama sinir dışına çıkacakları malum.. Devlet ve PKK dağda, Kandil’de kaç militan var biliyor mu acaba? PKK’yı oluşturan o kadar çok unsur var ki, kan davası olanlar, kız meselesi olanlar, arazi meselesi olanlar, çıkar meselesi olanlar gibi çeşitli guruplar PKK’yı oluşturmaktalar. Acaba ABD, AB ve PKK’yı kullanan diğer dış güçler bu “sürece” evet diyecekler mi? Onlar PKK’nın yerine kullanacakları yeni bir terör örgütü oluşturdular mı? Kandil “HE” diyecek mi? Diyecekse bile ne karşılığı olacak? PKK, terör ile yaşayan bir örgüt. Silah bırakması ve ülke dışına çıkışları sakın ola Suriye’deki boşluğu doldurmak için yeni bir zaman kazanımı senaryosu olmasın?
Esen kalınız.
Nazım Peker
Diğer Yazıları
Köşe Yazarı