Sihirli sözcük barış. Barış demek kardeşlik demek, huzur demek, güven demek, mutlu olmak, mutluluk demek.
Öyleyse bu barışı kimler istemez?
Barışı sadistler, korkaklar, art niyetliler, kandan ve baruttan beslenenler vs, vs istemezler.
Türkiye’de böyle birileri var mı?
S. Başbakan’a, M. Ali Şahin’e, Sadullah Ergin’e, Hüseyin Çalik’e, Beşir Atalay’a, Bekir Bozdağ’a göre Sayın Bahçeli ile Sayın Kılıçdaroğlu barışı istemeyenlerden. Onlara göre bu iki lider: anaların gözyaşının dinmesinden, gelmeyen şehit cenazelerinden rahatsızlar.
Bu düpedüz bir iftiradır.
Kılıçdaroğlu çok konuda AKP ve Başbakan’ın politikaları ile örtüşen demeçler vermektedir. Sayın Bahçeli ise ısrarla ÜLKÜCÜLERİ sokağa çıkartmamakta, teröre bulaştırmamakta. Bu mevcut hükümet ve Başbakan açısından küçümsenecek şey mi?
Adı konmuş fakat içeriği ısrarla örtülmüş “ ÇÖZÜM SÜRECİ” denen bir ucube ile karşı karşıyadır Türkiye. Birileri inatla” Çözüm Süreci” demekte. Anaların gözyaşı duracak demekte, ülke huzura ve mutluluğa kavuşacak demekte. Elbette bunlar güzel ve önemli şeyler. İstemeyenin iki gözü kör olsun.
Bu “ÇÖZÜM SÜRECİ” karanlık bir şey, netameli bir oyun ki; AKİL adamlar adı verdikleri PKK sempatizanı 63 kişi halkı ikna etmek için Anadolu’yu arşınlamaktalar. Madem yaptığınız akıllı, mantıklı bir iş. Bu halk enayi, aptal, geri zekâlı, barış karşıtı mı ki de İKNA turlarına çıkmaktasınız? Bu güzel ve anlamlı(!) sürecinize neden İKNA yolları aramaktasınız?
M. Ali Şahin, Bekir Bozdağ, Beşir Atalay, Hüseyin Çelik, Sadullah Ergin gezilerinde halka sihirli bir cümle söylemekteler: “Dört Aydır ŞEHİT cenazesi gelmiyor bu kötü bir şey mi?” Var mı kötü diyen, varsa kim?
S. Başbakan ve arkadaşları bu sürece güya karşı olanları” Üç beş çapulcu” diye nitelemekte. Ne mutlu ki ben de bu çapulcuların içindeyim.
Bizim endişemiz şu: Durup dururken PKK, Kandil, İmralı üçgeni hidayete mi erdiler de silahları bırakıp yurt dışına çıkacaklar? PKK yıllardır: “İki dil, iki bayrak, koparılmış toprak” kavgası yapmıyor mu? Anadilde plaklar, kasetler yaptırdınız kesti mi? Kürt enstitüleri, Kürtçe tv, radyo açtınız kesti mi? KCK operasyonlarını durdurdunuz, içerdekileri bir şekilde salıverdiniz kesti mi? Barzani’ye “ KAK Mustafa” dediniz kesti mi? Aynı adama” Türkiye seninle gurur duyuyor” diye bağırdınız kesti mi? Apo’ya özel cezaevi yaptınız, özel yatak yorgan getirttiniz kesti mi? Odasına tv koydunuz, sohbet arkadaşları yolladınız kesti mi?( Ağırlaştırılmış müebbed hapis böyle mi?)
Böylesine istekli ve isteklerinde de oldukça kararlı bir terör örgütü neden ve ne karşılığı silah bırakıp da çekilecek? Bizim endişemiz bunadır, kaygılarımız bundan ötürürdür? “Acaba Türkiye Cumhuriyeti bölünüyor mu, şehit kanlarıyla vatan yapılmış topraklarımız altımızdan mı kayıyor” a dır endişemiz.
Bu 63 akil adam 75 milyonu ikna edeceklerine buna enerji harcayacaklarına Kandil’e, İmralı’ya gidip dağdaki 5000 teröristi İKNA etseler daha kârlı ve daha akıllıca olmaz mı?
Elbette barış güzel şey. Barışı istemeyen kim? “ Gök mavi, başak sarışın! Tadı ne güzel barışın! Bin savaşa değer ey vatan senin bir karışın!” İşte bizdeki BARIŞ sevgisi de VATAN sevgisi de budur. Bunu anlamayanlaradır sözümüz.
Kandil ve İmralı öylesine akıllı ki çekilme şartı olarak T.B.M.M’inden karar çıkarılmasını istiyor. Yani kendisine T.C devletini muhatap yapmak istiyor. Kandil açıklıyor bir başka, hükümet açıklıyor bambaşka. Hangisine inanacağız biz de şaşırdık?
M. Ali Şahin, Bahçeli’ye öylesine öfkeli ki” Akil adamların başına bir iş gelirse sorumlusu Bahçeli’dir” deme acizliğini göstermektedir. Sizler bu milleti ne yazık ki daha tanıyamamışsınız. Bu millet akildir, bu millet sezgilidir, bu millet hoşgörülüdür, sabırlıdır adam gibi adamdır. Endişelenmeyiniz, korkmayınız. Ülkücüleri ise hiç tanımamışsınız.
Hata ve yanlıştan dönmek erdemdir. Bu yol yanlış yoldur. Sonu çıkmaz sokaktır.
Bu millet yapılan iyilikleri de, kötülükleri de asla unutmaz ve affetmez. Bizden hatırlatması.
Esen kalınız.
Nazım Peker
Diğer Yazıları
Köşe Yazarı