Nazım Peker
Nazım Peker

Amerika Nedir Ne Değildir?

Dünyaya nizam veren, tek patron benim diyen ABD, bilindiği kadar güçlü müdür, yoksa güçlü mü görünmektedir? Bu soruya cevap vermek için ABD’nin içine, ekonomisine ve insan unsuruna bir göz atmak gerekir. ABD dünyanın en borçlu ve en karmaşık nüfus sistemine sahip bir ülkedir. Göründüğü kadar da ne güçlü, ne de zengindir.

Onu güçlü yapan siyasi ve ekonomik olarak ona bel bağlayan az gelişmiş ülkelerle; onları yöneten çapsız ve milli olmayan idarecilerle siyasilerdir.

İşte ABD’nin bu görünümü orada yaşanan politik, stratejik, ekonomik, güvenlik hareketlerinin  “ABD’de neler oluyor, neler yaşanıyor?” şeklinde ilgi ile takip edilmesine neden olmaktadır. Bu merakı çözmek ve kendimize gelmek için de ABD’ye şöyle bir göz atmak yeterlidir.

ABD dünyanın en borçlu ülkesidir. ABD 16 trilyon dolar borcu ile milli hasılası kadar borçludur. 50 milyon insan sigortasız yaşamaktadır. 46.5 milyon insan yoksulluk sınırının, 17 milyon kişi de açlık sınırında yaşamaktadır. Sıkı durun tam tamına 47 milyon insan devletten gıda yardımı karnesi ile hayatlarını sürdürmeye çalışmaktadır. ABD’li yurttaşların % 14’ü gazete okuyacak kadar dahi okuma-yazma bilmemektedir. 308 milyon ABD’linin 40 milyonu Afrika kökenli zenci, 40 milyonu Latin Amerikalı, 15 milyon kadarı Asya kökenlilerden oluşmaktadır. Bugün itibariyle nüfusun % 63’ü beyazlardan oluşsa da 2040 yılında bu oranın eşitleneceği söylenmektedir. Bunu baz alan siyaset bilimcilerin Cumhuriyetçilerin bir daha seçim kazanıp kazanmıyacaklarını konuşmaktadırlar.

Bütün bu olumsuzluklara rağmen bizdeki gibi H.Barak Obama ikinci kez seçimi kazanma başarısını göstermiştir. Ama Obama, ülke içindeki çok derin ekonomik ve sosyal sorunlarla karşı karşıyadır. Yukarıda saydığım verilerle nasıl çözebilir o da ayrı bir sorudur. Obama’ya oy veren ABD’lilerin tıpkı bizde olduğu gibi Obama’dan büyük beklentileri vardır. Bunları çözer mi? Çok zor!!!

ABD’yi ayakta tutan ekonomik güç: savaş ve sömürge ekonomisidir. Silah satarak, öyle ya da böyle el koyduğu ülkelerin (Irak-Libya- Suudi Arabistan- Afganistan vs. gibi) yer altı ve yer üstü zenginliklerini kullanarak ekonomisinin ayakta tutmaktadır. Ama nereye kadar?

 

ABD yönetimi Irak ve Afganistan’dan askerlerini çekeceğini bildirdi. Bu, ABD’nin buralardan tamamen çekileceği anlamına değil, buralarda muhakkak bir kontrol sistemi oluşturarak çekileceği anlamına gelir.

Bizde de durum aynıdır. Türk ekonomisi, ABD’nin elindeki imkânları olmadığı için aşırı borçlanma ve sıcak para politikaları ile işi çevirir görünmekte. Merkez Bankası Başkanı, durumun aciliyetini gördüğü için: “Sakın ha 2013’e ayaklarınızı sağlam basarak girin, önümüzü göremiyoruz!” ikazında bulunmaktadır. S. Başbakan’da 2012’nin başarılı olmadığını TRT1’de kısmen itiraf etmiştir.

ABD’nin büyüklüğü ne insan gücünden nede ekonomik gücünden değildir. Sattığı silah ile sömürdüğü dış kaynaklardan gelmektedir. ABD’de üretim yoktur. Bu özelliğini ÇİN- JAPONYA-KORE gibi ülkelere kaptırmıştır. Onun için ABD’nin hayatiyeti, satacağı silah ile sömüreceği dış kaynaklarla doğru orantılıdır.

ABD, büyük görünen küçük bir varlıktır. Yıkılması da yakındır. Oynadığı “Sahte kabadayı” havasıdır.

Esen kalınız.   

Zafer Partisi
Zafer Partisi
Giriş Yap

Haberiniz.com.tr ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!