AKP, iktidarlarının beşinci yılında devletin bütün kurum ve kuruluşlarını ele geçirdi; kendi kadrolarını kurdu, kendi adamlarını yerleştirdi.
Devlet, tamamen A’dan Z’ye AKP’lileştirildi.
İşte en büyük hata ve yanlışlı burada yaptılar.
Oysa Cumhurbaşkanlığı, Üniversiteler, Yargı, MİT gibi kimi kurumlar; AKP’lileştirilmemiş olsaydı; bu gün ki yaşanan pek çok olayın sebebini bu kurum ve kişilere yükleme lüksünüz olurdu.
Şimdi kime suç yükleyeceksiniz: at da sizin araba.
Ankara bombası, yanlış Suriye Politikası, “Çözüm Süreci” saçmalığı hükümetin ve AKP’nin üstünde kalmayabilirdi. “Biz önleyecektik amma! İzin vermediler” gibi mazeretler üretilebilirdi.
Gelelim işin aslına:
Cumhurbaşkanı, AKP’li ve AKP’nin kurucusu,
Başbakan, AKP’li,
İçişleri, Adalet, Milli Savunma bakanları AKP’li, Hükümet toptan AKP’li,
Rektörler, AKP’li ya da AKP yandaşı,
Genel Kurmay, AKP’nin atadığı
Bütün yargı ve Adalet, HSYK Emniyet Genel Müdürlüğü ve teşkilatı AKP’li ve yandaşları, (Elbette vicdanlı ve tarafsız olmaya çalışanları da yok değil)
14 yıldır ülkeyi, tek başına ve ezici bir TBMM çoğunluğuyla yöneten AKP ve AKP’nin atadıkları ve kurmayları.
Ne hikmet ve nasıl bir mantıksa: AKP’lilere göre ülkede suçlular:
CHP ve Kılıçdaroğlu,
MHP ve Bahçeli,
Bir zamanların “Çözüm “ortakları HDP ve Demirtaş,
Yol arkadaşları ve suç ortakları FETO ve cemaat, Sizin tabirle: PARALEL yapı.
Omurgalı Yeni Çağ, Sözcü gazeteleri Ulusal Kanal,
Doğan gurubu ve medyası,
Fox TV, Fatih Portakal ve İsmail Küçükkaya ile bizim gibi kalemini satmayan birkaç yazar-çizer.
Eskiden de iyi işler olursa AK’tandı ( AKP yapar ve yapmıştı. Kötü şeyler olursa da: HAK’tandı!)
Siz safsınız ve çabuk kandırılıyorsunuz anladık da, sizin anlayamadığınız: bizim, sizin kadar SALAK ve SAF olmadığımızdır.
At terli artık. Bu kadar arpa tehlikeli: sancı yapıyor. Birileri size artık bu ülkeyi SİZİN ve tek başınıza yönettiğini bir hatırlatsa diyorum.
Kimseler inanmıyor artık. Korkularından inanmış görünüyorlar.
Devleti tamamen ele geçirmeseydiniz; karalanacak ve suçlanacak bir kaç kurum ve kuruluş olurdu: tıpkı Merkez Bankası gibi.
Paralelin Bankasına, gazetesine, TV kanallarına el koy, sakal tıraşı gibi adamları tıraşla: (Ben asla onları sevmem, sevemem. Şanlı ve şerefli Ordumuza yaptıkları da, Kuddusi Okkır hakkında yazdıkları meydanda ve hafızamda) Hala sen kalk Paralel de! İnandırıcı değil artık
Esen kalınız.
Nazım Peker
Diğer Yazıları
Köşe Yazarı