AKP’li arkadaşlar, daha doğrusu S. Erdoğan severler, S. Erdoğan’ı yerlere göklere sığdırmıyorlar, Türkiye’nin kurtarıcısı hatta dünya lideri (!) sayıyorlar.
Bu sanı ne kadar doğru?
Bu sevgi ne kadar gerçek?
Gerçekten S. Erdoğan bir lider, bir önder mi?
S Erdoğan, gerçekten de: “Allah’ın bütün sıfatlarını kendinde toplamış” birisi mi?
Gerçekten de,” S. Erdoğan’a dokunmak” ibadetten mi?
Bütün Erdoğan severler sanıyorlar ki Türkiye’yi Erdoğan yönetiyor? Bunun aslı astarı yokmuş meğer. Zira Erdoğan bir Meclis parti konuşmasında:” Cemaatin kendisini idare ettiğini” itiraf etti.
Cemaati düşman ilan etti. Cemaate verdi veriştirdi, salladı da salladı ve cemaati baş düşman ilan etti. Bu konuşmada S. Erdoğan, cemaat ne dediyse harfiyen yapmış. Her dediklerini yerine getirmiş. Önerdikleri Hâkim, savcı, polis, bürokrat kim varsa hepsini devlet kadrolarına yerleştirmiş.
17/25 Aralık “Büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonu” patlayınca; S. Erdoğan bu gerçeği: “Ne istediler de vermedim, ne dediler de yapmadım” sitemli açıklamasıyla itiraf etmiştir. İtiraf bununla da kalmayarak: “İnlerine gireceğiz inlerine!” öfkesi ve kızgınlığıyla da pekiştirmiştir.
Bu kişileri inlerine sokan kimdi? Cemaatin öneri ve tavsiyesiyle S. Erdoğan ve AKP değil miydi?
Demek ki ülkeyi 10 yıl boyunca S. Erdoğan değil, Cemaat yönetmiş olmuyor mu?
Yine S. Erdoğan, “Benim kriptolu telefonumu bile dinlemişler” itirafında bulunmamış mıydı? Telefonu dinleyen badem bıyıklıları o makam ve kadrolara: S. Bahçeli ile S. Kılıçdaroğlu mu atamıştı?
Hepsinin kararnamesinin altında Sayın Erdoğan ve bakanlarının imzası yok muydu?
Yetmedi ve S. Erdoğan itiraflarını sürdürdü: “ Beni dinlediler, hâkimlerin savcıların odasına kamera koydular” dediğini unuttuk mu?
Ama Sayın Erdoğan, kutsal olan aile ve kişi mahremiyetini içeren bu kasetleri önce kendisi seyretmedi mi? O’nun izniyle piyasaya servis edilmedi mi? Bu kasetler sayesinde kimi kişilerin hayatı, siyasi geleceği karartılmadı mı?
Sayın Erdoğan: “Ne özeli, ne özeli geneeeeeeeellll geneeellll! “ diye meydanlarda kükremiyor muydu?
Şimdi sormak gerekiyor: Gerçekten de Sayın Erdoğan dünya lideri mi, Allah’ın bütün sıfatlarının (haşa) üzerinde toplayan bir kutsal mı?
Ey Erdoğan severler! Sahi sizler S. Erdoğan’ın neresine hayransınız, nesiyle gurur duyuyorsunuz? “Hocam bitsin bu ayrılık! Dön artık ülkene” diyen kimdi? Şimdi aynı yapı ve şahsı PARALEL ilan edip düşman muamelesi yapmak; ne kadar da mantıklı? Anlıyoruz ki, 10 yıl süreyle cemaat iktidar AKP ve S. Erdoğan’da muhalefet imişler. Böylece ülkedeki tüm kötü gidişatı da AKP ve S: Erdoğan değil cemaat yapmış oluyor. Göreceğiz bakalım daha başka kimler böyle kandıracaklar? Sadece o cemaat değil; ülkem ve İslam için bütün cemaatler ve fırkalar tehlikelidir, mücadele edilmesi gerekir.
Esen kalınız.