Şimdiki AKP terörle mücadelede daha kararlı! Binali Yıldırım, konuşmaları ve tavırlarıyla daha bir devlet adamlığı göstermektedir.
Konuşmaları, olaylara yaklaşımı, ses tonu ve esprileriyle; bu görünümü ve izlenimi vermektedir.
Önceki AKP’nin terör konusunda, iç ve dış siyasette ne zikzaklar çizdiği herkesin malumudur.
Davullu zurnalı terörist karşılamaları, teröristlerin ayağına adliyeyi taşıyıp, çadır mahkemeleri kurdurmaları taptaze hafızalarımızda durmaktadır.
Terörist başı çocuk katili APO’yu abdestli-namazlı, demokrasinin önünü açan, kardeşliğe yardımcı bir nefer olarak lanse etmişlerdi.
Bir eğitim sendikamızın başkanı, “Açılım sürecini hayvanlar bile anladı da, Atatürkçülerle, milliyetçiler anlayamadı.” deme gafletinde bulunmuştu. Bu muhterem an itibariyle AKP milletvekili.
Çözüm sürecini anlayan hayvanlar, acaba şimdi ne yapmaktalar?
Ayı hata ve yanlışı FETÖ içinde yapmışlar ve bu örgütü, “Hizmet harekatı” liderini de, “Alim, ilim adamı, Türkiye’nin yetiştirdiği ender bir değer.” Olarak tanıyıp öyle lanse etmişlerdi.
Zaman gösterdi ki her iki terör örgütü ve elebaşları, hükümeti devirmek, devletimizi yıkmak için aynı kulvarda yarışmaktalarmış meğer.
Tarih bizleri keşke doğru çıkarmasaydı da, kazanan ülkemiz olsaydı.
Her iki lider ve terör örgütü hakkında bizlere neler neler söylemediler. Ne hakaretler etmediler. Ama bizler devletimiz ve milletimiz için bu hakaretlere ve söylemlere ses çıkarmadık.
Geldiğimiz nokta, hepimizin bildiği gibi iç açıcı bir nokta değildir.
Sandıktan çıkmanın, halkın iradesi olarak algılanması yanlışı yapılmıştı. Oysa nice sandıktan çıkanlar, çeşitli yolsuzluklar, rüşvet ve casusluk suçlamalarıyla Yüce Divan’da yargılanmış ve cezalandırılmışlardı.
Sayın Cumhurbaşkanı, “Batı ve AP’nin kararları bizi etkilemez. Biz işimize geldiği gibi yaparız. Batı ne zaman Türkiye lehine hayırlı rüya gördü ki!” haklı tespit ve serzenişte bulunmakta. Bu görüşlerine aynen katılıyorum. İslam ve Arap âlemi, Türkiye için hangi hayırlı rüyayı gördüler ki? Türkün; Türk’ten başka dostunun olmadığını yaşayarak öğrendik
Madem öyleydi de, neden Türk ve Türkiye düşmanı Papa’nın heykelinin önünde AB’ye giriş beyannamesi imzalamıştınız ve güpe gündüz bu kararı Ankara’da 101 pare top atışıyla kutlamıştınız?
PKK ve türevlerinin ihanetlerini içimiz yanarak, şehirlerimizi yıkarak, kanımız ve canımız pahasına önlemeye çalışmaktayız.
Fetö’nün ise 15 Temmuz’da ülkeyi nereye götürmeye çalıştığını yine aynı şartlarda öğrendik. Demek ki biz, koynumuzda yılan beslemişiz. Marmaris’te Sayın Cumhurbaşkanı’na yapılan öldürme girişimini nasıl önlediğimizi hepimiz bilmekteyiz.
Son söz olarak, AKP bir heyecanla ve bir ideoloji ile iktidara geldi. Acı gerçeklerle karşılaştıkça, kendine gelmeye başladı. İnşallah iş işten geçmemiştir.
Sayın Binali Yıldırım inşallah aynı hataları tekrarlamaz ve ülkemiz maceralara sürüklenmez.
Hepimiz Türkiye denen bu cennet ülkede huzur içinde yaşamak için çalışmalıyız. Ülkenin sinir uçlarıyla oynamanın ne zamanı var ne de âlemi!
Esen kalınız.